'BAŞÖRTÜSÜ VE HÜRRİYET'
Yıllardır devam eden hatta kangren olmuş bir yara misali başörtüsü sorunu.
Konu ile ilgili yazarlar, çizerler, aydınlar, değişik platformlarda, televizyonlarda, açık oturumlarda, gündeme getirilmeye çalışılıp, çözüm yoları bulunmaya çalışıldı. Fakat bir türlü bir çözüm yolu bulunamadı. Hatta millet meclisi bile 411 vekilin oyu bile çözemedi bu işi.Bu başörtüsü ne büyük bir şeymiş be..Ülkenin bunca sorunu varken devletteki yönetim kadroları enerjilerini buna harcıyorlar.Demek büyük bir sorunmuş.
Kaset skandalından sonra Chp genel başkanı değişti Baykal’ın yerine, kimisi Gandi, kemal, bazıları yanardöner, bir kısmı da çarkçı, hatta bazıları da dönek kemal dedikleri bir adam.
CHP genel başkanı oldu. Bu adam da ben bu başörtüsü sorununu çözerim demişti.
Referandum öncesi miting meydanlarında bu püsküllü yalanı her platformda söylüyordu. Hem de halkın gözlerinin içine bakarak sıkılmadan kuru sıkı atmaya devam ediyordu. Referandum bitti kanunların bir kısmı değişti HSYK seçimleri yapıldı anayasa mahkemesine yeni üyeler atandı. Bütün bunlar Türkiye’mizde demokratikleşme anlamında yapılan çok önemli işlerdir. Velâkin bu adamda ve bunun zihniyetinde olanlar için,için yanmaya başladılar.
Yüzde kırk sekiz halk oylaması sonucuna bir HSYK seçimlerinin sonucu eklenince iyice tutuşmaya başlayan bu zihniyet ve liderleri konumunda olan Kemal KILIÇDAROĞLU halka verdiği sözden yine çark ederek başörtüsü sorununu çözümsüzlüğe bıraktı. Nihayet Ak parti grup başkan vekilleri her zaman olduğu gibi yine CHP den eli boş döndüler. Bir taraftan sosyal demokratım, özgürlüklerden yanayım diyeceksin diğer taraftan herkesin özgürce yaşamasına dini inançları gereği başını örtenlere karşı çıkacaksın böyle çelişki olmaz. Bunlar da artık prvakatörlük yapmaya başladılar.Diyarbakır'da yaşayan bir vatandaş’ın 6. sınıf öğrencisi kızının başörtülü olarak okula gitmesi için CHP'nin kendisine destek sözü verdiğini iddia etti. Görüşmeyi CHP Diyarbakır İl Teşkilatı'nda gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi: "CHP Genel Başkanı, 'bu sorunu biz çözeriz' dediğinde içime bir umut doğdu. Diyarbakır İl Başkanlığı'na gittim. Orada CHP İl Başkanı ve İl Yönetiminden bazı şahısların da olduğunu iddia eden bir baba tüm belgeleri istediler. Bende kızıma ait okulda tutulan tutanakların tümünü onlara verdim. Bana destek sözü verdiler. (Basından) Buna iyi niyet demek mümkünmü? Asla!
CHP ne yaptığının farkında değil galiba. Allah’tan ki YÖK başkanı en azından üniversitelerde ve sınavlarda başörtüsü yasağını kaldırdı. Ama yasak kalkmasına rağmen hala bazı üniversitelerde direnen kaz kafalı rektör yâda öğretim görevlileri var. Bunlar kesinlikle Müslüman değiller ve olamazlarda çünkü örtünmek Yüce Rabbi Rahman’ın emridir. Bu durumda ben Müslüman’ım diyen hiç kimse Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelme cüretini gösteremez. Ancak gayri Müslimler hariç. Diğer önemli bir konu bu zihniyeti bozuklar HSYK seçim sonuçlarına itiraz edeceklermiş istedikleri kadar dilekçe versinler. Anayasa mahkemesine yüksek seçim kurulu resmi sonuçlar açıkladı. Seçilenler yemin edip görevlerine başladılar bunlar hala havanda su dövmeye devam etsinler. Anayasa mahkemesi başkanına da hakaret edip terbiye dersi vermeye çalışıyorlar. Kimin edepsiz ve terbiyesiz olduğunu halk biliyor. Son olarak bunların kartel medyası (aydın doğan grubu)aynı zihniyet’tedir. Çünkü yargıdaki reformu hazım edemiyorlar. Onların midelerine kramplar giriyor kıvranıyorlar. Özellikle doğan medyası. Yargı asıl yeni bağımsız hale ve demokratik yapıya kavuştu. Artık Ergenekoncuları koruyan bir HSYK olmadığı gibi hak ve adalet bundan sonra yerini bulacaktır.
Başsavcının yapmış olduğu açıklama da talihsiz bir açıklamadır. Çünkü başörtüsü hiçbir zaman laiklik için bir tehdit veya tehlike dün de değildi bu gün de değil, laik olan laik kalsın mesela ben laik değilim, Müslümanım ailem başörtülü laikliğe karşı ne gibi bir tehdit oluşturuyorsam bütün vatandaşlar da benim gibidir. Kamusal alan deniliyor efendiler kamusal alan dediğiniz yerler kimin malı? Devletin peki devlet kimin için var, Millet için, peki bu yasakları uygulayanların maaşını kim veriyor Millet o halde bunlar nankör değiller mi? Dünya’da böyle halkına karşı gelen bir zihniyet varmı? Yok. Peki, başsavcı ne? Diye siyasi partiler hakkında kapatma davası açabilirim diyor. Peki, neden sayın başsavcı mayo ile dolaşanları tehlike olarak göremiyor asıl tehlike onlardır. Millet parası ile beslenen çağ dışı kafa yapıları ile çağdaş geçinen yapının millet fertlerini ötekileştirmesi kadar acı bir şey olamaz.
Bir başka yazıda görüşmek dileği ile.