Baro’dan Uludere Açıklaması: Sözün Bittiği Yerdeyiz!..
Şanlıurfa Barosu Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü'nde savaş uçaklarının açtığı ateş sonucu 30-35 sivilin öldürüldüğünü olayla ilgili yaptığı basın açıklamasında: “sözün bittiği yerdeyiz” denildi.
İşte Baro tarafından yapılan açıklamanın tam metni:
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
Ne diyeceğimizi, basın açıklamasına nasıl başlayacağımızı bilemedik. Kelimeler kifayetsiz kaldı. Sözcüklere, göğe ulaşan figan ve feryatların sesini yansıtamadık. Bu nedenle Şair Ahmet ARİF’e bu mısraları yazdıran tarihin tanıklığına başvurduk ve onunla başladık. 30 Temmuz 1943 günü bir akşamüstü, Van Özalp’ta gözaltında tutuldukları sınır karakolundan Mustafa MUĞLALI’NIN emriyle alınarak kırsal bölgede kurşuna dizilen 33 Kürt köylüsü için yazılmıştı bu şiir.
Basına yansıdığı kadarıyla dün gece Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü'nde savaş uçaklarının açtığı ateş sonucu 30-35 sivilin öldürüldüğünü gördük. Ölen köylülerin yan yana dizilmiş ölü canları ve etrafında yürek burkan, perişan halleriyle güçlükle ayakta durmaya çalışan; anne, baba, eş, çocuk ve kardeşlerin dramlarını izledik. Katırlara, traktöre yüklenerek taşınan cansız bedenler etrafında, ağlayan yiğit delikanlılar vardı karelerde. Sözün bittiği yerdeyiz.
Evet, klasik olan açıklamalar peşi sıra gelmeye başladı. Olayın nasıl meydana geldiği, soruşturmanın sürdüğü vesaire.
Bizden beklenen soruları bizde soruyoruz. Evet, nasıl oluyor da insansız hava araçlarının görüntülerine dayalı böyle bir katliam yapılabiliyor. Bu katliamın emrini kim verdi. Bu bölge, insanlara kapalı bir bölge olarak ilan edilmediğine göre yarın benzer ölümlerin tekrarlanmamasının garantisini kim verebilir.
Ama bu açıklamalarla olmuyor işte. Yanlış giden bir şeyler var. Biz, artık açıklama yapmaktan yorulduk. Şahinler yorulmayacak mı? 1943 yılından bu yana 68 yıl geçti. “Soruna kaynaklık” eden durum çözülebilmiş değil. İlk kadın pilot olmakla övünülen Sabiha GÖKÇEN de bundan tam 74 yıl önce Dersim’de dağı taşı bombalamıştı. Bunun tek bir nedeni var: “Kürt Sorunu”. Öyle görünüyor ki, sorun çözülmedikçe rengine diline vasfına bakılmaksızın ölümler yaşanmaya devam edecek. Bu sorunun; kimseyi rencide etmeden, teslim almadan, insan onuruna yaraşır bir şekilde ve şiddete başvurulmaksızın çözülmesi için, gücü elinde bulunduran herkese çağrıda bulunuyoruz. Canlara kıymadan çözün artık…
Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu olarak savaş uçaklarının açtığı ateş sonucu 30-35 sivilin hayatına mal olan Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü'ndeki olayın takipçisi olacağımızı, yaşam hakkına yönelik bombalamada sorumluluğu bulunanların savsaklanmadan, şeffaf olarak yürütülecek bir soruşturma neticesinde, tespit edilerek yargı önüne çıkarttırılarak cezalandırılmasını ve olayın derhal aydınlatılmasını talep ediyoruz.
ŞANLIURFA BAROSU YÖNETİM KURULU
www.balikligol.com