Barınmamı Soygun mu?

Barınmamı Soygun mu?

Başlıktaki ifadem belki ağır olabilir. Yazacaklarımla hak vereceksiniz. İnsanın vaz geçilmezlerinden biri de barınaktır. Yani içinde barınacağı bir evidir. Her insan gücüne göre şaşalı olmasa da bir barınak elde eder, etmeye de çaba gösterir. Barınakların en iyisi tek katlı, hayatlı evlerdir. Yer altındaki mevtalar, Ecdat hayatlarını hep bu evlerde geçirdi. Komşulukları, sağlıkları, yardımlaşmaları bizden belki çok iyiydi. İnsanlar değişti, kapitalizm canavarı İnsanın yaşam tarzını tarumar etti. Konfor hayat, aşırı tüketim alışkanlığı, insanı emme şartlarını da kapitalizm kendisi vitrine koydu. İnsanda dünyevileşerek, aşırı tüketim fanatiği oldu. Öyle bir hal aldı ki geçim için borçlu olamayan kalmadı. Borçlanmada faiz müessesi, kapitalizmin emici hortumu Bankalarla oldu olmaya da devam ediyor.

Asıl konumuz TOKİ konutları ile ilgilidir. Dinimizde insanın ferahlayacağı üç şey var; biri güzel barınak ev, ikincisi güzel bir binek (Eskiden at deveydi şimdi son model araba) üçüncüsü Saliha hayat arkadaşı kadındır. Ülkemizde beton yığınları moda oldu. Devlet sosyal devlet anlayışı ile her ilimize hatta bazı ilçelere fakir, fukara, garip güreba, emekli, dar gelirli için TOKİ aracı ile senelerdir konutlar yapıyor. Başlangıç çok güzel ve makuldü. Bahsi geçen sınıflar TOKİ den bazıları taksitle bazıları da peşin barınak ev temin ediyor. Devlet yönetim sosyal devlet, adil devletse fakir, evsiz niçin olsun ayrı bir konudur. Şimdi asıl konuya gelelim. Yaş Altmış beş üstelik emekliyim emekli zekâta muhtaç insanları bu hale düşürenler utansın. Şanlıurfa Karaköprü de kirada oturuyordum. Bir aya yakındır yine Karaköprü maşukta oturuyorum. İkametgâhım daha önce TOKİ den alınan bir evi satın aldım. Sözde kiradan kurtuldum. Hani yalakalar kira öder gibi ev sahibi olmak diye yazıp çiziyorlar, reklam yapıyorlar ya onun gibi bir şey yazacaklarım özel şahsıma ait değil geneldir.

Yetkili etkililerin dikkatlerine sunuyorum. Gördüklerimi maddeler halinde sıralıyor kitleler adına çözümler bekliyorum. Şikâyetler: 1- Her sitede sözde bir bina bakıcısı, sorumlusu var. Haftada bir ancak görülebiliyoruz. Bu görevliler aylıklarını kimden alıyor? Site görevini yapmadan kimin adamları olduğu şüphesini uyandırıyor. Bunların sorumlusu kim? Saldım çayıra Mevlam kayıra ile olmaz. Denetimsizlik bu kadar mı olur? Konut taksitini yatıramayan sıkıntı çekenlerden kanunsuz aidatlar alınarak kimin hakkı kime veriliyor? 2- Kaldığım site DG sitesidir 3+ 1 Her oturandan 106 TL aidat parası her ay alınıyor bu aidatın karşılığı nedir? Aidatlarla beni sömürerek iş istihdamı mı yapılıyor. Bu pansumanlarla mı işsizlik önlenecek. En alt katlarda oturanlar asansörlere binmeden, ara merdivenlerden inip çıkmadan, çöplerini kendileri attığı halde niçin diğerleri ile aynı şartlara tabi tutuluyor?

Alınan aidat haksız bir para gasp olduğuna inanıyorum.3- Doğalgaz büyük bir nimet sadece ısında var kendi imkânları ile ayrı sayaç ile ihtiyacını giderenler var bu ayrı bir masraf. Doğalgaz da en büyük haksızlık sitelerin merkezi sistemle ısıtılmasıdır. İki üç siteye toptan harcama parası geliyor. Ev boş olsa bile bölüşümle her kes doğalgaz parasını vermek mecburiyetinde. Sitelerde oturanların çoğu emekli bir kadın bir erkek ister yak ister yakma, ister evin boş olsun aynı parayı vermek hangi adalet ölçüsü ile bağdaşıyor. Kul hakkına tecavüz var ki, bu gaspı yapanlar günah ortaklarıdır. Her ev için doğalgaz abonesi verilse herkesin sayacı ayrı olsa kim ne kadar yakmışsa hakkını ödese adil bir durum değil mi? Doğalgazı verenler ayrı sayaç okuyanlar ayrı bu nasıl bir anlayıştır?

Gelen faturalara bakıyorum. Tüm şüpheler sırıtıyor. 4- Birkaç site için sözde yönetim oluşturulmuş, bunların görevi nedir sadece doğalgaz parasını almakla görevli mi olur? Bir sorun olduğunda bu yönetimi arıyoruz çözümsüzlükten başka bir şey bulamıyoruz.5- Yüz binlerle oturanlar niçin birkaç markete mahkûm ediliyor. Bir emekli olarak ben kasaptan et, manavdan meyve bakkaldan bakliyat kısıtlı fırınlardan ekmek almak istiyorum. Yapılan yapılacak sitelerde çarşılar, dükkânlar olsa olmaz mı? Bir İlçe kadar nüfusa yakın bir halkın tüketimi niçin birkaç marketçiye kurban ediliyor? Bu konuları ileriki günlerde detaylı yazmaya devam edeceğim. Acil olan, beş maddeyi yazdım. Fakire, emekliye, garip gürebaya yardım olsun diye iyi niyetle yapılan konutlarda haksız sömürüyü kabullenmek insanlık dışıdır. Bu yazdıklarıma yetkililerin bir çözüm bulması elzemdir. TOKİ sitelerine bakın ayni konulardan yakınan binlerce insan var. Bir taraftan iyilik yaptım derken diğer taraftan taksit ödemede her ay sıkıntı çekenlerden haksız, aidat parası, yakmadığı doğal parası almak kul hakkına tecavüzdür. İlgililere arz edilir… Vesselam