Bağımsızlık

Bağımsızlık

Bağımsızlık esaretten kurtuluştur. Bağımsızlık fert bazında olduğu gibi devletlerde de olabilir. Fıtrat gereği insan doğuştan bağımsız doğar. Hiç bir insan başkasının emrinde yaşamak, kalmak istemez sayısını bilmediğimiz çok devletler bağımsızlık mücadelesini vermişler, aynı mücadeleyi vermeye devam ediyorlar. Bağımsızlık uğruna çok bedeller ödenmiş. Yeryüzü yaratanın çok büyük bir sofrasıdır. Her varlığın doymasına gezmesine yaşamasına kâfidir. Ancak bazı oburlar hakkına razı olmadan yemede, içmede, yaşamada, biriktirmede gasp etme de başkalarının hakkına tecavüz ederler. Bu alışkanlık hakkına razı olmamaktır, başkasının hakkına tecavüzdür. Savaşların çoğu bundan çıkar. Her şey yaratıcının olduğu halde bu işgaller, gözyaşları, sömürü araçları, doyamamak neyin nesi. İbn’i Haldun devletleri insana benzetir. Doğar, yaşar ve ölür.

Dünyanın kuruluşundan günümüze ne kadar devletler kurulmuş, yok olmuş, bilemeyiz azda olsa tarihi vakalar devletleri anlatmaktadır. Geçmişten ders almak devletlerin ve yaşayan fertlerin pusulası olmalıdır. Müslümanlar ümmet şuurundan koparak devletçik durumlarına düşmüşlerdir. Son devletimiz misakı milli sınırları ile çevrilidir. Bağımsızlık veya esaret yönetime de bağlıdır. Her devlet geçmişi ile öğünür. Devlet varlığında artı olur eksi olur. Cihan Devleti altı yüz küsur sene yeryüzünde hâkimiyeti var. Çok karışık diller, lehçeler, inanan inanmayanlarla beraber. Bu asırlar süre zarfında, acaba Osmanlı devletinde ne kadar trafik kazaları olmuş, kaç kişi ölmüş veya sakat kalmış, yönetim tarzında Ergenekonculuk mu vardı gezi olayları benzeri olmuş mu acaba? Dershaneler var mı yok mu? İhtilallar olmuş mu? Cezaevlerinde doluluk oranı ne kadardır. Kaç kişi idam edilmiş, enflasyon Osmanlıda ne kadardı, Mollaların din adamlarının toplumdaki ve devlet yönetiminde ki konumu ne idi acaba, Eğitim, adalet, ekonomi ne durumdaydı, sorularını kendimize sorar cevaplarını bulabiliriz. Saltanatı yıktık yerine Demokrasi getirdik diyenlere bu sorularım ithaf olunur.

Osmanlı devletini yıkmak için bugün olduğu gibi içten ve dıştan sardılar. Menfaatler uğruna büyük bir çınar ağacı olan Cihan devletini yıktılar, Yerlerine Devletçikler kurdular. Başlarına da kendilerine amade başlar idareciler tayin ettiler. İşte o gün bu gün insanlık genelde İslam coğrafyası bunlardan çekiyor, çekmeye de devam edecek, koca çınar ağacı devrilirken, idamlar, sürgünler, hukuksuzluklar, ayyuka çıktı. Harf devrimi kıllık kıyafet, aklınıza iyi ne geliyorsa hepsini değiştirdiler. Devletin Dini İslam’dır ifadesini kanunlardan çıkardılar, Arap harfleri yerine Latin, ladin harflerini yerleştirdiler, kitleler ne kadar direndilerse de güç yettiremediler. Hatta bir sapık şöyle diyebildi, Avrupa’dan damızlık insan ithal edelim. İnsanların kafalarını bu şekilde değiştirebiliriz. Eskiler tasfiye edilirken, insanlık huzur buldu mu? Teknoloji ilerledi mi? Tam bağımsız bir ülke olduk mu? Sorgulanır.

Görünen tabloda ekonomide, tam bağımsızlıkta, adalette, eğitimde, siyasette, yaşam tarzında, paylaşımda, sanayide tam bir kirlilik ve bir özentiden başka bir şey yok. Kelime lafız cambazlığı var. Bu olumsuz durumlardan kurtulmak için büyük bir çaba sarf ediliyor. Allah uzun ömür versin başı çekende Sayın ERDOĞANDIR. Sağcı, solcu, Milliyetçi, ulusalcı ne kadar ülkeyi geriye götürmek isteyen aktör varsa hepsi ittifak halinde çalışıyorlar, bunların tek bir gayesi var. Mısır darbesi gibi saray darbesi yapmak Sayın Erdoğan’ı Başbakanlıktan düşürmek. 2014 te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan’ın önünü kesmek, plan bu.

Vicdanı olan bu senaryoyu görmeli, okumalı, karşı tavır koymalıdır. Gerçi boş teneke çok ses çıkarır. Yerel seçimler öncesi CHP nin İstanbul, Ankara adayları ittifakın açık delilleridir. Bağımsızlıktan bahsederken bir devlet sadece çizilmiş sınırları ile bağımsız olmaz. Dışarıdan ekonomisine, adaletine, her türlü meşru adım atmasına, siyasetine, Eğitimine müdahaleye karşı koymak dik durmakla olur Bağımsızlık.  Sayın Erdoğan bunu yapıyor, ben bağımsız bir ülkeyim. Başkaları yaptıklarımıza karışamaz. İşte toz duman burada kopuyor. Çünkü uydu devlet olamaz. Vay senmisin İsrail’e, ABD. Ye küresel güçlere kafa tutan, işte ittifakçılar, dış güçler bunu hazmedemiyorlar.

Geçmişte dedikleri dedikti her şeylerine başüstüne vardı. Şimdi ise yok tam bir demokrasi örneği, Avrupa’dan Demokrasi ithal edeceğimize gelsinler Sayın Erdoğan’ın demokrasisini alsınlar insanlık o zaman kurtulur. Çünkü Erdoğan demokrasisinde insan hakkı var. Özgürlük var, hakkı üstün tutma var, milletin parasını millete verme var, zalimden değil mazlumdan yana var, gözyaşını dindirme var, her adım atışında Allahtan korkma var. Erdoğan’ın demokrasisinde kurtulmak isteyen baskısız alabilir tatbik edebilir. Allah yardımcısı olsun. Dershane, gezi, sözde yolsuzluk, dumanları dinmiş değil, bu rüzgâra kapılanlar boğulur. Bindiğimiz gemi delinmek isteniyor. Delenlere kim yardım ediyorsa o vatan hainidir. İnsan düşmanıdır. Sütünde bozukluk var demektir. Ülke hepimizin, çok şiddetli esen rüzgâra karşı her kesin mukavemet etmesi gerekmez mi? Kolay devlet olmadık tüm aksaklıklara rağmen, bölünmemek, yıkılmamak, ağlamamak, köle olmamak, sömürülmemek, emir alan olmamak için var gücümüzle tam bağımsızlık kervanında yer almak mecburiyetindeyiz. Bağımsızlık mücadelesini verenlere selam olsun.