Baksi; Kürt Ergenekonuna dokunulmadı

Ergenekon'un sindirildiğini ancak Fırat'ın ötesindeki Kürt Ergenekon'una dokunulmadığını belirten KADEP'in yeni genel başkanı Lütfi Baksi, "Hala aktifler. Maalesef süreci sabote edecek iradeleri de var" uyarısında bulundu.

Baksi; Kürt Ergenekonuna dokunulmadı

Lütfi Baksi, Katılımcı ve Demokrasi Partisi'nin (KADEP) çiçeği burnunda genel başkanı. Baksi, Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları örgütünde yıllarca faaliyet yürütmüş. 1980 darbesi sonrasında sığınmak zorunda kaldığı İsveç'te 23 yıl Kürtçe öğretmenliği yapmış.

Diyarbakır Cezaevi'nde işkence tezgahından geçmiş, yakınlarını kaybetmiş. Şimdi Şerafetin Elçi'nin partisi olarak anılan KADEP'te siyaset yapıyor. Uzlaştırıcı yanıyla her kesimin takdirini toplayan Elçi'nin adının yazılı olduğu levha hala masasında. "Kaldırmaya elimiz varmaz Kek Şerafettin çok erken gitti" diyen Baksi, çözüm sürecinden umutlu.

Bazı kaygıları da yok değil. Baksiye göre; "Türkler, Kürtlerin ne kadar çok acı çektiğini, haksızlığa uğradığını öğrendi. Bu nedenle yakında İstanbul'da, Samsun'da Türkler, 'Kürtler'in haklarını verin' diye yürüyecek ve işte o zaman barış daha kolay gelecek.

Baksi, dikkat edilmesi gereken önemli bir noktaya da şöyle parmak basıyor: "Ergenekon tam olarak bitirilemese bile sindirildi, susturuldu. Ama Fırat'ın bu yanına dokunulmadı ve bu yaka hala karanlık. Beni bu endişelendiriyor. Zira Kürt Ergenekon'u aydınlatılmadı, üzerlerine gidilmedi ve hala aktifler. Maalesef bu süreci sabote edecek iradeleri de var."

MUHATAP 25 MİLYON KÜRTTÜR

PKK ile devlet arasındaki antlaşmanın devlet ile Kürt halkı arasında da olması gerektiğini belirten Baksi, onurlu bir barışın Kürt halkının ulusal haklarının tanınması ile gerçekleşeceğini kaydediyor. Muhatabın sadece PKK ve İmralı olmadığını belirtirken "Adres 25 milyon Kürt vatandaşıdır" diyor. Baksi, Kürt halkının temsiliyetinden oluşan bir meclis öneriyor: "Bu meclisteki tüm kurum ve siyasi partilerin temsilcileri Kürt halkının taleplerini tespit etmeli ve yetkililer ile sorunu tartışmalı. Süreç de şeffaf olmalı. Mutabakat sonrası da meclis onayı ile yasal düzenlemeler yapılmalı."

HALKIN DEDİĞİ OLACAK

Baksi'ye göre yeni anayasada yapılması gereken değişiklikler şunlar:

1-Kürt halkının kimliği tanınmalı ve anayasal güvence altına alınmalı.

2-Kürtçe'nin resmi dil olması ve yaşamın her alanında serbestçe kullanımı sağlanmalı. Kürtçe eğitim ve öğretim güvence altına alınmalı.

3- Kürt halkının kendisini yönetme hakkını da içeren siyasal bir statü tanınmalı.

4- Örgütlenme hakkı evrensel standartlara kavuşturularak Kürt ve Kürdistan ismiyle siyasi örgütlenmeleri güvenceye kavuşturulmalı.

KARDEŞİNİ PKK İNFAZ ETTİ

Lütfi Baksi'nin kardeşi 30 yaşındaki Lamia Baksi, İsveç'te Tıp Fakültesi okuduktan sonra PKK saflarına katıldı. Bu nedenle örgüt içerisinde Doktor Cihan kod adıyla bilinen Baksi, 1987'de 15 Kürt genci ile birliktePKK tarafından infaz edildi. Baksi, "Lamia doktordu. Ölüm haberini 1991'de PKK yayın organı Serxabun'un'dan aldık. O dönem öldürülen gençlerin hepsi Lamia gibi eğitimli, akıllı ve sorgulama yeteneği olanlardı. Hala mezarının yerini bilmiyoruz. PKK, daha sonra özeleştiri yapıp iade-i itibar yapmış. Ancak siyaset yapıyoruz, kan davası güdemeyiz."

DİĞER KARDEŞİ DE SUİKASTA UĞRADI

Baksi'nin bir diğer kardeşi Necla Baksi. 80 darbesinden kaçarak Suriye'nin Kamışlo kentine sığınmış. Necla Baksi dönemin Kürt siyasi hareketlerinden Kawa'nın üst düzey sorumlusuydu. Kawa'nın lideri Hüseyin Aslan'ın eşi olan Baksi hamileyken, eşi ve 8 örgüt üyesi arkadaşı ile birlikte kaldıkları evde suikasta kurban gitti. Ev sahibi ve ailesiyle birlikte 15 kişinin öldürüldüğü o katliamı Baksi şöyle anlattı: "Necla Kawa örgütüne inanmış o yolda siyaset yapıyordu. Arkadaşları ile sığındıkları evde Ergenekon'a çalışan Cem Ersever ve ekibi tarafından öldürüldü. Bir kız kardeşim devlet içindeki bir diğeri de PKK içindeki çeteciler tarafından katledildi."

Şerafetin Elçi'nin adının yazılı olduğu levha hala masada. Lütfi Baksi, "Kaldırmaya elimiz varmaz" diyor.

SERBEST ÖZDEN - BUGÜN GAZETESİ