Bakanlık devreye girince Et fiyatı düştü

Bakanlık devreye girince Et fiyatı düştü

 Etin perakende fiyatı 35 liraya kadar çıktı. Özellikle son bir yıldır gözlenen fiyat artışının ardından Tarım ve Köyişleri Bakan-lığı, besihanelerde sayım yaptı. 2 milyon 500 bin kesimlik dananın tespit edilmesi üzerine fiyatlar gerilemeye başladı

Türkiye, son bir yıldır süt ve etteki yüksek fiyat artışlarını konuşuyor. 2002 yılında kilosu 5,9 lira olan karkas dana etinin fiyatı, 2010'da 14,6 liraya yükseldi. Aynı et, kasaplarda ise 27 ila 30 liraya kadar çıkmıştı. Geçen yaz 37 kuruşa kadar düşen süt fiyatı ise 97 kuruşa yükseldi. Süt fiyatları, şubat ayı başından itibarense gevşemeye başlayarak, 70-75 kuruşa geriledi. Et fiyatları ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın "Beside yeterli hayvan var" açıklamasıyla birlikte gerilemeye başladı. Bakanlık'ın yaptığı sayıma göre besihanelerde 2 milyon 500 bin adet kesimlik erkek dana tespit edildi. Bunların kesimhaneye gönderilmesiyle fiyatların daha da gevşemesi bekleniyor.

Et ve süt fiyatlarındaki artış, hayvancılık sektörünü de ikiye böldü. İthalatın serbest bırakılmasını isteyenler her fırsatta bunu dillendirirken üretici kesimi, "İthalat hayvancılığı öldürür" diyerek sert tepki gösteriyor. Bu konuda söz sahibi olan Bakanlık da ithalata karşı olan üreticilerin yanında yer aldığını açıkladı. Et ve süt fiyatlarında bugün yaşanan süreç, aslında 2007 yılına dayanıyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre o dönem birçok ülkede etkili olan kuraklık, Türkiye'de de 5 milyar dolara yakın zarara yol açtı. Yemin hammaddesi olan arpa üretimi, 9 milyondan 5,2 milyon tona geriledi. Yem bitkileri üretiminde de benzer düşüşler olması, yem fiyatlarını yüzde 100'ün üzerinde artırdı. 2008 yılında yem fiyatları artarken süt, süt tozu ithalatının da etkisiyle 37 kuruşa kadar indi. Bu dönemde para kazanamayan üretici, dişi hayvanlarını da kesimhanelere gönderdi. Resmî rakamlara göre 400 bin süt ineği kesildi. 2007 yılında karkas fiyatı 11,1 lira olan dana eti, 2008'de 9 liraya geriledi. 2009'a 11 liradan başlayan toptan satış fiyatı, şu anda 14,6 lira seviyelerinde. 2008 ve 2009 yıllarında dövizin Türk Lirası karşısında değer kazanması küçükbaş hayvan ihracatını cazip hale getirince, 42 milyon olan koyun sayısı 22 milyon, 16 milyon olan keçi sayısı ise 5 milyona düştü. Toplam küçükbaş miktarı, 1991 yılında 60 milyonun üzerindeydi.

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği, ithalatın serbest bırakılmasını isteyenlere karşı, "Kamuoyuna" başlığıyla verdiği gazete ilanlarında, et ve sütteki fiyat artışının spekülatif olduğunu duyurdu. Bundan yetiştiricilerin sorumlu olmadığı ifade edilen ilanda, "En pahalı kırmızı et ve çiğ süt Türkiye'dedir." açıklamasıyla, faturanın yetiştiricilere kesilmek istendiğine dikkat çekildi. Birlik Başkanı Halil Tokoğlu, et fiyatlarının üreticiden çıktıktan sonra arttığını belirtiyor. Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında yüzde 100'ün üzerinde fark bulunduğunu belirten Tokoğlu, bazı besi çiftliklerini hayvan sayısını bilerek az göstermekle suçladı.

BAKANLIĞA GERÇEK SAYI BİLDİRİLMİYOR

Marmara'da bir çiftlikte 40 bin baş hayvan bulunmasına rağmen bu çiftliğin Tarım Bakanlığı'nın sayımında sayıyı 30 bin gösterdiğini belirten Halil Tokoğlu, "Birçok firma bakanlığa gerçek rakamı bildirmedi. Hayvan sayısını az göstererek fiyatların yüksek kalmasını amaçlıyorlar." bilgisini veriyor. Besi çiftliklerinin şu anda stok durumda olduğunu anlatan Tokoğlu, şunları söylüyor: "Genç bir dananın ideal besleme süresi 19-20 aydır. Bunun üzerinde beslenen hayvan etten çok yağlanır. Bu randımanı azaltır. İşletmeler besiye aldıkları hayvanları en fazla 1-2 ay daha tutabilirler." Ulusal Süt Konseyi 2. Başkanı Mahmut Eskiyörük ise ette, üreticinin cebine girenle tüketicinin cebinden çıkan para arasında yüzde 70 fark bulunduğunu söyledi. Bunun spekülatörlerden kaynaklandığını belirten Eskiyörük, "Bu bir oyundur. Oyunun aktörleri haksız kazanç elde ediyor. Tire Süt Kooperatifi olarak kendi marketimizde eti 23 liradan satıyoruz, kasaplarda ise 30 liraya kadar çıkıyor." dedi.

İzmir Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Hidayet Petin de Avrupa Birliği ülkelerinde 4, ABD'de ise 5 dolar olan kırmızı etin kilosunun, Türkiye'deki son zamlarla 17 doları yakaladığını vurguladı. Perakende fiyatların son bir yılda yüzde 71 arttığına dikkat çeken Petin, kırmızı et üretiminin ülkeye yettiğini dile getirdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 81 ilde yaptığı sayıma göre 2 milyon 69 bin besi danası bulunduğunu kaydeden Hidayet Petin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kadar hayvanın beside olması, 500 bin ton et demektir. Besi, genellikle 6 aylık periyotlar halinde yapılır. İkiyle çarpıldığında 1 milyon ton et demektir. Buna koyun ve keçi eti de eklendiğinde üretimde sıkıntı olmadığı görülüyor."

Et fiyatları, bir hafta içinde yüzde 5 düştü

Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş, kırmızı et fiyatlarındaki artışın durduğunu belirterek, et fiyatlarında bir haftada yüzde 5'e varan düşüşler olduğunu söyledi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, yurt genelinde besi ahırlarını teknik elemanlarına kontrol ettirdiğini ve tespit yaptırdığını kaydeden Ulubaş, Türkiye'de şu anda 2 milyonun üzerinde büyükbaş besi hayvanı bulunduğunu dile getirdi. Kurum olarak günde 240 ton kırmızı et ürettiklerini belirten Ulubaş, şöyle konuştu: "Kırmızı et fiyatlarındaki artış durdu. Bizim günlük 800 başa ulaşan kesimlerimiz var. Bizdeki karkas ortalaması 300 kilogram. Bu açıdan hesaplarsak günlük 240 ton et üretir durumdayız. Yani şu demek 224 TIR her gün piyasaya et arz ediyoruz. Depolarımızda binlerce ton et var. Türkiyede et sıkıntısı ve besi materyali sıkıntısı yok."

Ali Rıza Karasu / Zaman