Bakan Çelik Rabia Meydanında Kükredi: Ölümse Ölüm!..

Şanlıurfalıların darbe girişimi sonrası devam ettikleri demokrasi nöbetine dün gece saatlerinde katılarak nöbet tutatn Bakan Faruk Çelik, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelişmesi için ölümün kendileri için bir anlam ifade etmediğini ve gerekirse seve seve öleceklerini belirterek; "Anlamıyorlar ki ölüm mutlaka olacaktır, bir gün önce bir gün sonra, bir dakika önce bir dakika sonra. Buna iman etmişiz biz. Dolayısıyla sizler bu davanın liderini silahla korkutamazsınız. Ölümse ölüm" dedi

Bakan Çelik Rabia Meydanında Kükredi: Ölümse Ölüm!..

Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen halk buluşmaları ilk günkü yoğunluğu ile sürüyor. Buluşmanın dün akşamki programına Bakan Faruk Çelik, milletvekilleri, yerel idareciler ve on binlerce vatandaş katılarak bir kez daha birlik ve beraberlik tablosu sergilediler.

Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokağa dökülen on binlerce Şanlıurfalı dün akşam yine Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği buluşmaya katılarak, Demokrasi Nöbetini sürdürdü. Programa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Vali Güngör Azim Tuna, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, İl Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı, Şanlıurfa Milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, Şanlıurfa eski Valisi İzzettin Küçük, Şanlıurfa eski milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Şenlik havasında geçen buluşmalarda Bursa'da katıldığı programlar sonrası Bursa Valisi İzzettin Küçük ile birlikte kente gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ilk olarak halkı selamladı.
Buradaki konuşmasında Şanlıurfa'ya ve Şanlıurfalılara hizmet etmekten büyük gurur duyduğunu belirten Bakan Çelik, "Şanlıurfalılardan yükselen ses Edirne'ye kadar ulaştı. Şanlıurfalıların Allah'ına kurban" diye seslendi.
Şanlıurfa halkının 9 günden bu yana meydanları boş bırakmadığının altını çizen Bakan Çelik, "Bizleri gururlandıran Şanlıurfalılar, aziz kardeşlerim, ne güzeldir ki sizlere hizmet etmek. Urfa halkım gecenin bu saatine kadar, 9 günden bu yana nöbet tutuyor. Cumhuriyetimiz için, birliğimiz için, demokrasi için, hürriyet için, kardeşlik ve namus için nöbet tutan Şanlıurfalıların Allah'ına kurban. Güneydoğu'dan öylesine bir ses yükselttiniz ki gözlerin yaşarmaması mümkün değil. Bu ses Türkiye'nin dört bir tarafından da yükseldi, ama Urfa'dan yükselen bu ses, Güneydoğu'dan Edirne'ye kadar yükselen muazzam bir sesti" dedi.

BAKAN ÇELİK, "ALÇAKÇA PLANLARI ALÇAKLAR YAPAR"
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, halkın devleti ile bir olarak darbelere karşı geldiğini de sözlerine ekleyen Bakan Çelik, "Bunlar devletin en önemli kurumlarını bombaladılar. Siz; Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalıyorsanız yarın kimi idare edeceksiniz, kimin yüzüne bakacaksınız. Siz; Türkiye'de Milli İstihbarat Teşkilatını bombalıyorsanız yarın kiminle iş tutacaksınız. Siz; Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayacaksanız yarın kime güvenlik vaat edeceksiniz. Siz; Özel Hareket Polislerinin merkezini bombalayacaksanız hangi güvenlikten bahsedeceksiniz. Bombalayanları bir kenara koyun ama bombalayan uçak bizim uçağımız. o tanklar, tüfekler, helikopterler hepsi bizim, halkımızın. Hedefin bu devleti ortadan kaldırmak, bu milletin huzurunu bozmak, bu milleti kendi içerisinde çatışan bir hale getirmek ve komşu ülkelere benzetmek. Bu hainlikle de durmadılar. Enteresan planlar, projeler  devreye koydular. Milletimiz tarafından seçilen, cumhurbaşkanımızı  öldürmeye teşebbüs ettiler. Alçakça planlar yaptılar ve alçakça planları da ancak alçaklar yapar. Utanmazlar. Şimdi Allah'ın hesabını unuttular. Bunlar zannettiler ki helikopteri aldık, yerini tespit ettik ve öldüreceğiz. Madem böyle ama her şeyi vaat eden Allah'ım, yüceler yücesi Allah'ım ne yücesin sen. Perişan kim oldu. Bunlar canlarını Yunan adalarına teslim ederek kurtarılmayı bekliyor. Ama hayır tüm bunların hesabı sorulacak" diye konuştu.

"ERDOĞAN'I YEDİRMEYİZ"
FETU terör örgütünün hain planı gerçekleştirmek için türlü türlü oyunlar sergilediğini de sözlerine ekleyen Bakan Çelik, "Bunlar rahmetli Özal'ı da memleketin sorunlarına neşter atarken alıp götürdüler. Bunlar Muhsin Yazıcıoğlu'nu da götürdü. Bunlar araştırıldığı zaman tek tek ortaya çıkacak. Bu memlekete kim bir çivi çakmaya çalışmışsa onlarla uğraştılar. Bunlar bu kadar şey yaptı ve son olarak Tayyip Erdoğan'ı yeriz diye düşündüler. Yedirmeyiz, yedirmeyiz.
Bunlar zannettiler ki Yunan adalarına yakın yerde bulunan sayın Cumhurbaşkanı kendilerinin kaçtığı gibi o da bu tarafa değil, Yunanistan'a kaçacak. Yani eğer suikastte başarılı olamazsa Cumhurbaşkanı Yunanistan'a kaçar diye zannettiler. Hesabını yapamadılar, bu lideri yüreğini, ciğerini, Şanlıurfa'ya bağlılığını hesaba katamadılar.
Ben Tayyip Erdoğan'ı 1980'li yıllardan beri tanırım. Tayyip Erdoğan en karanlık gecede, en zifiri karanlık gecede, diyor ki 'Çatışmanın en yoğun olduğu yer neresi', Ankara ve İstanbul. Erdoğan diyor ki 'İstanbul'a gidiyorum ben. Çünkü bu şer güçlerini halkla birlikte ber taraf etmek için İstanbul'a gidiyorum diyor'. Cumhurbaşkanı 'Türkiye'nin gelişmesi için canımı ortaya koyacağım ve şu işin bir bedeli var' diyor. Onun için yola çıkarken kefenini giyerek bu yola çıkıyor" şeklinde konuştu.

"ÖLÜMSE ÖLÜM"
Türkiye'nin gelişmesi için ölümün kendileri için bir anlam ifade etmediğini ve gerekirse seve seve öleceklerini belirten Bakan Çelik, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: "Anlamıyorlar ki ölüm mutlaka olacaktır, bir gün önce bir gün sonra, bir dakika önce bir dakika sonra. Buna iman etmişiz biz. Dolayısıyla sizler bu davanın liderini silahla korkutamazsınız. Ölümse ölüm. Vız gelir tırıs gider. imse korkmadı. Güvenlik güçlerimize, o anarşistleri bertaraf eden güvenlik güçlerimize teşekkür ediyoruz. Biz bu vatan hainlerine, bu ihanet şebekesine Mehmetçik diyemeyiz, biz bunlara bu vatanın evladı diyemeyiz. o zaman bunlar hayvan. Vallahi değil.  Ben Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanıyım. Hayvan bile bunlardan iyidir. Bunlara hayvan demek, hayvanlara haksızlık olur.
Rüyalarımızda böyle şeyler görseydim vallahi inanmazdım. Rüyada olmaması gereken işlerdr bunlar. Ne için, kimin için yaptıklarını çıksınlar söylesinler. Çıkın kimin uşağı olduğunuzu söyleyin.  
Şimdi benim aklıma bir çok şey geliyor. Burada 30 yıllık terör olaylarının içinde bu şefersizlerin payı nedir ortaya çıkacak. Bu milletimizi Türk, Kürt diye ayıranların, bunların payı nedir ortaya çıkacaktır. Rusya olayı ile bunların payı da ortaya çıkacaktır. Bu çete büyük bir çete. Bu sınırlarda değil onun için dşarıda götürüp oturtmuşlar bunları.
Eğer demokrasi varsa, eğer hak, hukuk varsa, 246 kardeşimizin bir hakkı söz konusu ise teslim edin. Sonra defolun gidin, kime uşaklık yapacaksanız yapın. Ezanlar okundu, selalar okundu ne oluyoruz dedik. Hepimizin gözleri nemlendi, duygulandık ama o sala sesleri uçak ve tankları yendi. Meydanları terk etmeyin dendi. Çünkü bu fitne tek yüzlü bir fitne değil, bunların başka destekçileri var. Bunların bütünüyle aydınlığa çıkması gerekiyor. Onun için başkomutan meydanda duruyorsa demek ki durmamız gerekiyor."

BAŞKAN ÇİFTÇİ, "URFA 9 GÜNDÜR MEYDANLARDA"
Buluşmada halka selamlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ise Şanlıurfalıların 9 günden bu yana meydanları doldurarak şanına yakışır bir davranış sergilediğini söyledi. Başkan Çiftçi, "Şanlıurfa halkım 9 günden bu yana demokrasisine sahip çıkıyor, çocuklarının geleceklerine sahip çıkıyor, milli iradesine ve özgürlüğüne sahip çıkıyor. Vatansever bir duruş sergiledi Şanlıurfa, vatan hainlerine karşı. Yeniden bir destan yazdı, yeniden Şanlı oldu. Onun için Şanlıurf'nın 13 ilçesine ne kadar hizmet etsek azdır. Halkımızın hakkını ödeyemeyiz" diye konuştu.

GRUP TİLLO SAHNE ALDI
Buluşma Grup Tillo'nun ilahi dinletileri ile devam etti. On binlerce vatandaşın hep birlikte eşlik ettiği ilahilerin ardından darbe girişimi sırasında şehit olan vatandaş ve polisler için mevlit okutuldu.
Ardından Şanlıurfa milletvekilleri, Vali Güngör Azim Tuna, AK Parti İl Başkanı Z. Abidin Beyazgül ve Şanlıurfa eski Valisi İzettin Küçük birer konuşma yaparak halkı selamladı.
Buluşma sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü.
Bu arada Büyükşehir Belediyesi, buluşmaya katılanlara şehrin diğer bölgelerinde kumanya ve içecek dağıtımı gerçekleştirdi.