Bakan Çavuşoğlu tarafsız bölge programında flaş açıklamalarda bulundu
Son Dakika Haberi... Doğu akdeniz ile ilgili tartışmalar devam, ederken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Katıldığı bir televizyon programında flaş açıklamalarda bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, CNN Türk'te katıldığı "Tarafsız Bölge" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Doğu Akdeniz konusunda son gelişmelere ilişkin, Çavuşoğlu, Yunanistan'ın maksimalist yaklaşımlarından vazgeçmediğini ve bu tutumunu terk etmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin ön koşulsuz müzakerelere hazır olduğunu ve herkesle müzakere edebileceğini dile getirdiğini aktardı.
Çavuşoğlu, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in son zamanlarda Doğu Akdeniz konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"2-3 gündür Yunanistan Başbakanı'ndan gelen mesajlar daha ılımlı. Son zamanlarda daha ılımlı mesajlar gelmeye başladı. Yunanistan'ın Oruç Reis gemisinin ikmal ve bakım için Antalya Limanı'na dönmesini fırsat bilerek daha pozitif mesaj vermeye başladı ama bir taraftan da "Bunun daha fazlasını istiyoruz." diyerek, maksimalist tutumlarını da sürdürüyorlar."
Çavuşoğlu, Kardak krizinden sonra başlayan istikşafi görüşmelerin, anlaşmalarla çözülemeyen sorunların birlikte nasıl çözülebileceğine karar vermek için kurulmuş bir mekanizma olduğunu kaydederek, iki ülke arasında var olan sadece bir sorunun değil, sorunların tamamının paket halinde görüşülmesine odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.
"Oruç Reis gemisinin bakım ve ikmal süreci, Yunanistan tarafından fırsat olarak değerlendirilebilir"
Oruç Reis gemisinin, bakım ve ikmal için Antalya Limanı'na çekilmesiyle ilgili, Yunan tarafının "ilk olumlu adım" yorumuna ilişkin, Çavuşoğlu, geminin, rutin ve periyodik bir bakım çalışması nedeniyle limana çekildiğini, bunun taviz verildiği anlamına gelmediğini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Cumhurbaşkanımızın da (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'e söylediği gibi, geçmişte diplomasiye bir fırsat verdik. Yunanistan bunu ters tepti. Şimdi Cumhurbaşkanımız da net bir şekilde söyledi. Gemimizi rutin bakım ve ikmal için bölgeden limana geçtik. (Cumhurbaşkanımız ) 'Bu bakım ve ikmal süreci esasen bir fırsat olarak Yunanistan tarafından da değerlendirilebilir.' dedi. Merkel'e de söyledi. Biz de yaptığımız açıklamalarda aynısını söyledik. Esasen Yunanistan bizden daha fazla şey beklemek yerine kendisinin de olumlu atabileceği adımları atarak, bu dönemi bir fırsata çevirebilir. Daha önce Mısır'la anlaşma imzalayarak teptiği fırsat gibi bu ortamı da tepmemesi gerektiğini söylüyoruz."
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, bu süreci bir fırsat olarak değerlendirebileceğini ve bunu da ilerleyen günlerde görebileceklerini söyledi.
Öte yandan, Türkiye'nin Oruç Reis gemisinin sismik araştırma yaptığı bölgedeki hakkının da saklı olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Dolayısıyla bu fırsat da değerlendirilir, değerlendirilmez. Değerlendirilmezse biz yine aynı şekilde bakım bittikten sonra faaliyetlerimizi kararlı şekilde bugüne kadar sürdürdüğümüz gibi sürdüreceğiz." dedi.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Sevilla haritasına ilişkin de şunları belirtti:
"Yunanistan'ın bu haritayı kabul etmediğini bir kere açıklaması gerekiyor. Bu harita durduğu sürece sorunları çözmemiz mümkün değil. Bu harita olduğu sürece müzakere de olmaz. Müzakere olsa da sonuç elde edemezsiniz. Sonuç elde edemedikten sonra da laf olsun diye, dostlar alışverişte görsün diye bir araya gelmenin faydası yok. Buradan müzakere istemiyoruz yorumu çıkmasın. Biz müzakere istiyoruz ama müzakereler sonuç alıcı ve hakkaniyet çerçevesinde olsun."
Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında halihazırdaki temaslara ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Yunanistan ile danışmanlar düzeyinde görüşmeler oluyor." ifadesini kullandı.
"Fransa gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor"
Çavuşoğlu, Almanya'nın Doğu Akdeniz meselesine ilişkin tutumu hakkında, "Almanya kesinlikle daha sağduyu sahibi, kesinlikle daha objektif ve yapıcı. (Avrupa Konseyi) Dönem Başkanlığını da bu şekilde kullanmaya çalışıyor. Sonuç elde etmeye çalışıyor. Bizim haklı olduğumuzu da teslim ediyorlar." dedi.
18 Mart Göç Mutabakatı'nda da en kararlı duruşu Merkel'in ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Almanya'nın, AB içinde Fransa'dan farklı bir tutum sergilediğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, "Fransa, AB'nin ve Orta Doğu'nun liderliğine oynuyor. Her konuda kendisine bir rol biçiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'nın bu tutumunun temelinde kendi ajandası ve gündeminin bulunmasının yattığına işaret eden Çavuşoğlu, "Fransa bu gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor. Libya'da da öyle. Silah satan firmalar o ülkedeki bir bakanın şehrinde. Onun şehrindeki firmalar hep satıyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Fransa'nın varolan kendi gündemine, Almanya'nın katılmadığını belirterek, "Ama şunu da görmek lazım. Gördük de. En nihayetinde ne kadar haklı olursak olalım Almanya da dahil ne kadar haklı olursak olalım, Yunanistan ile Türkiye arasında bir tercih yapmak zorunda kalırsa Yunanistan'ı tercih ederler." dedi.
Bakanı Çavuşoğlu, AB'nin Doğu Akdeniz'e ilişkin tutumuyla ilgili de "AB, bu sorunun (Doğu Akdeniz meselesi) çözümünde dürüst bir arabulucu olduğunu göstermesi gerekiyor. 24-25 Eylül'de yapılacak (AB Liderler Zirvesi) toplantıda, AB, Türkiye-AB ilişkilerinde ne yapılması gerektiğine odaklanması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Yunanistan 1960'dan sonra bu adaları silahlandırmaya başladı"
Bakan Çavuşoğlu, "Yunanistan'ın Ege adalarını AK Parti döneminde silahlandırdığı ve hükümetin sessiz kaldığı" yönündeki iddialara ilişkin, Yunanistan'ın 1960'dan sonra bu adaları silahlandırmaya başladığını ve Türkiye'nin uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.
Yunanistan'ın hep inkar ettiği bu silahlandırmayı 1974'te kabul ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, "Bu adaların silahlandırılmasıyla ilgili Yunanistan'ın hatta geçmişte NATO'nun güvenlik planlarına dahil etme çabası var. Biz hep buna itiraz etmişiz ve bu kapsama sokmadık." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Ege adalarının silahsızlandırılması konusunu uluslararası gündemde tutmaya devam edeceklerini ve bu konunun da istikşafi görüşmelerin bir parçası olduğunu söyledi.
"Türkiye olarak Kıbrıs sorununun adil şekilde çözümünden yanayız"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilim bağlamında, Kıbrıs meselesiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları dile getirdi:
"KKTC'de seçimden sonra önce gayriresmi bir araya gelmek lazım, BM 5 (3 garantör ülke-Kıbrıs'taki iki taraf) önce. Bundan sonra neyi müzakere edeceğimizi belirlememiz lazım. Bunun çerçevesini belirlememiz lazım. Referans belgesini oluşturmamız lazım, siyasi eşitlik gibi unsunları başta oraya koymak lazım. Bir de zaman belirlemek lazım. Sonuç odaklı belli bir zaman içinde bu işi bitireceksek, o zaman müzakerelere başlamanın bir anlamı var. Aksi takdirde, Crans Montana ve Annan Planı gibi başarısızlıkla sonuçlanacaksa zaman kaybıdır, hiçbir anlamı da yoktur. Biz Türkiye olarak Kıbrıs sorununun adil bir şekilde çözümünden yanayız."
"Mısırla anlaşma imzalayabilmemiz için siyasi ilişkilerin biraz düzelmesi lazım"
Çavuşoğlu, Türkiye ile Mısır arasındaki halihazır ilişkilerle ilgili, "Mısırla görüşülmüyor değil. İstihbarat düzeyinde görüşmeler var." dedi.
Konuşmasında, Mısır'ın, Yunanistan ve Rum kesimiyle deniz yetki alanlarıyla ilgili anlaşmaları yaparken, Türkiye'nin kıta sahanlığını hiçbir zaman ihlal etmediğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Mısır burada esasen bizim haklarımıza saygılı davranmıştır. Siyasi ilişkilerimiz çok iyi değil diye haksızlık yapmayalım. Dolayısıyla yarın Mısır'la da böyle bir anlaşma imzalarız ama gerçekçi olmak lazım. Bu anlaşmayı imzalayabilmemiz için siyasi ilişkilerin biraz düzelmesi lazım. " diye konuştu.
"Serrac, taraflar arasında mutabakat sağlanırsa, ülkeyi seçime götürürken istifa edebileceğini söylemiş"
Çavuşoğlu, Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın istifa edeceği iddialarının sorulması üzerine, şöyle dedi:
"(Libya'da) iki taraf arasında bir ateşkes için görüşme var. Bizim de desteklediğimiz kalıcı bir ateşkes, siyasi çözüm. Biz de bunu isteriz. Zaten Serrac da böyle bir mutabakat sağlanırsa, ülkeyi seçime götürürken istifa edebileceğini söylemiş. Yani ileriki bir aşamada, ülkesinin geleceği için fedakarlık yapabileceğini söylemiş. Herhangi bir şeyden canı sıkıldığı için, 'Bugün istifa edeceğim' diye bir açıklama yok. (Serrac) 'İki tarafı da birleştiren bir anlaşma olacaksa, seçimlere giderken ben istifa edebilirim.' demiş."
Bakan Çavuşoğlu, Rusya ile Türkiye arasındaki Libya görüşmeleri de değerlendirerek, "Sonuçta Rusya ile de amacımız Libya'da bir ateşkes. Onlar diğer tarafta. Biz ise meşru yönetim tarafındayız. Ateşkes ve siyasi süreçle ilgili son görüşmelerde görüşlerimiz biraz daha yakınlaştı." açıklamasında bulundu.
İşte Çavuşoğlu'unun Promram konuşmasından bir kesim:
Iki üç gündür Yunanistan başbakanından gelen mesajlar dağılımda daha önce ılımlı değil tam tersine gerginliği arttırıcı mesajlar görüyorduk. daha çoktan Avrupa Birliği'ne arkasına alarak Rum Kesimi ile beraber onların desteği ile çözüme yanaşmayan bir ülke tutumu vardı o tarafta Biz ise kendimize güvenen bir ülke olarak bir taraftan haklarımızı ya da Kıbrıs Türk haklarının haklarını sonuna kadar savunacağımızı söyledik. bunu yapabileceğimizi ve yaptığımızı da gösterdik.
Diğer taraftan da bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız defalarca söyledi. Biz de tekraren söyledik, Doğu Akdeniz'de hakça paylaşım için herkesle, Rum Kesimi hariç oturup konuşabileceğimizi, müzakere edebileceğimizi ve diplomasiye hazır olduğumuzu da göstermiştik.
yine Merkel'in ricasıyla Oruç Reis gemisi Daha düne kadar faaliyet gösterdiği alanlar gitmeden önce ricaları üzerine mi diplomasiye bir fırsat vermek istedik ve bu jestimize karşı Yunanistan tam tersi adımlar attı.
Hatta ortak bir açıklama yapacaktı 7 Ağustos'ta. 7 Ağustos'ta yapacağımız açıklamayla da istikşafi görüşmeler, Güven arttırıcı önlemler toplantıları askerler arasında aynı şekilde Dışişleri bakanlıkları arasında siyasi istişareleri başlayacağı, aramızda yüksek düzeyli stratejik işbirliği Konseyi mekanizması var onun toplantısını Selanik'te yapacaktık. bunları açıklayacaktık fakat saatler kala Yunanistan Mısır'a giderek bir anlaşma imzaladı. Dolayısıyla çözümden yana olmadıklarını gösterdiler. Biz de kararlılığımızı sahada gösterdik. çeşitli toplantılarda, Avrupa Birliği Konseyi toplantısında, gayriresmi toplantılarında yine Normandiya Yedilisi toplantılarında da Türkiye aleyhine ağır kararlar çıkartmak istediler ama bunda da başarılı olamadılar.
Öncelikle bu söylemleriyle maksimalist yaklaşımlarından vazgeçmedik lerini gösteriyorlar bir kere bundan vazgeçmeleri gerekiyor diye Diğer taraftan ön koşulsuz müzakerelere hazır olduğumuzu herkesle müzakere edebileceğimizi söylüyoruz bazen bizim vatandaşlarımıza bunlarla ne müzakere edeceksiniz canım ne gerek var diyorlar ama belki bu olumsuz tavırlarına tepki olarak söylüyorlar ama Diplomasi böyle günler için vardır Dolayısıyla Biz her zaman ön koşulsuz olarak hazır olduğumuzu söyledik eğer Yunanistan önkoşul koymaya başladı zaman bu sefer Bizim de ön koşullarımız var oysa tezine güvenen insan masaya gelir oturur kendi tezini kendi teyzene uygun bir şekilde taleplerinde sıralar de tabii karşı tarafın Bizim de teyzelerimiz var uluslararası hukuka uygun bir şekilde Bizim de ortaya koyacağımız aynı Gözlerimiz var taleplerimiz var ama ön koşul koymaya başlarlarsa bu sefer Bizim de ön koşullarımız var Yunanistan'da onları yerine getirmek zorunda Diğer taraftan istikşafi görüşmeler ne zaman başladı karda krizinden sonra başladı Yani biz iktidara gelmeden önce başladı istikşafi görüşmelerinin kapsamında neler var sivil havacılık var Adalar var aidiyeti belli olmayan Adalar var coğrafi formasyon dediğimiz aynı şekilde karasuları var da aynı şekilde Deniz yetki alanları var yani şimdi bunlardan bir tanesini ve adalarının silahsızlandırılması statüsünde var Yeni bunlardan bir tanesini çekip de sadece bunu görüşürüm demek bile Esasen ya istikşafi görüşmeler in kapsamını bilmiyor ya da diğer konularda yine çok önemli konularda çözüme yanaşmak istemiyor tezleri de zaten zayıf Esasen Burada da tezleri zayıf Dolayısıyla istikşafi Tüm bu aramızdaki çözülemeyen bugüne kadar anlaşmalarla çözülemeyen lozanla aynı şekilde Biz taraf değiliz ama Satı oluşturuyor 1947 Paris Barış anlaşmasıyla diğer atılan adımlarla bugüne kadar çözülemeyen sorunları birlikte konuşarak nasıl çözeceğim bize karar vermek için kurulmuş bir mekanizmadır yani gerginlik olmasın bir taraftan işte Güven arttırıcı önlemler toplantıları da olsun son zamanlarda olmuştur dolayısıyla bir tanesini içinden çıkarmak değil hepsini birlikte paket halinde görüşmekte fayda var çünkü sorunun bir tanesini diyelim ki çözdünüz de diğerleri çözülmedi yarın başka gerginlikler olmayacak yine gerginlik şimdi çıkacak bunların hepsini beraber çözelim Diğer taraftan ikili düzeyde de yine Batı Trakya Türklerinin durumu var aynı şekilde Heybeliada Ruhban Okulu'nun durumu var Atina'da Cami durumu var karşılık birlikte ya da karşılıklı atabileceğimiz adımlarda var Sayın Cumhurbaşkanımız miçotakis E ne yok da gelin bu sorunlar da beraber oturalım konuşalım Bu nerede gündeminizden çıkaralım aramızda gerginlik olmasın yeni sayfalar açalım çipras döneminde bunlarla ilgili iş görüşmeleri olmadı Esasen istikşafi görüşmelere yine çipras hükümeti hiçbir zaman yanaşmadı. bir kere oldu Sil Baştan yapalım dediler orada yakınlaşmalar vardı nasıl çözeceğim bize dair Sonuçta gel bunları çözelim beraber dedim bize de yetki verdiler dendi sonra cenevre'de Buluştuğumuzda Biz Hazır değiliz dediler. Gerçekten biz çok samimi bir şekilde Yunanistan'da var olan meseleleri diyalogla diploması ile çözmek için iyi niyet gösterisinde de bulunduk samimi tekliflerde bulundu ama maalesef Biraz önce söylediğim gibi Yunanistan buna fazla yanaşmadı.
PROGRAMIN TAMAMINI BU VİDEODAN İZLEYEBİLİRSİNİZ: