Başbuğ Bu Belgelere Ne Diyecek? Kâğıt Parçası ve Boru Değilmiş!

Başbuğ Bu Belgelere Ne Diyecek? Kâğıt Parçası ve Boru Değilmiş!
Başbuğ Bu Belgelere Ne Diyecek? Kâğıt Parçası ve Boru Değilmiş!
Ele geçirilen belgeler Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u zor duruma sokacağa benziyor.

Ele geçirilen on çuval belge, darbe teşebbüsü davalarını yakından ilgilendiriyor.

Belgeler, başta Balyoz olmak üzere, hükümete ve halka yönelik karanlık komploların yer aldığı İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasının sanığı Dursun Çiçek ve Poyrazköy cephaneliği sanıklarını tedirgin edecek nitelikte. Çünkü paraflı, yazılı ve imzalı binlerce belge davalarda resmî delil haline gelecek. Ayrıca, ek iddianameler hazırlanıp davaların genişleme ihtimali bulunuyor. Olayın bir diğer boyutu da, ortaya çıkan belgelerin 28 Şubat ve Batı Çalışma Grubu faaliyetleri açısından yeni bir yargı sürecinin işaretlerini vermesi. Tüm bu gelişmeler, askeri casusluk soruşturması bittiğinde süren dava ve soruşturmalarla ilgili yeni tartışmaların başlayacağını gösteriyor.

Donanma Komutanlığında ortaya çıkan belgeler, sadece askerî casusluk ve fuhuş soruşturmasını değil, sürmekte olan tüm darbe teşebbüsü davalarıyla ilgili çok önemli bağlantıları da ortaya çıkardı. Öncelikle 16 Aralık 2010da Silivride görülmeye başlanacak olan Balyoz kod isimli darbe planı davası çıkan belgelerle yeni bir seyre girebilir. Aralık 2002de kararlaştırılıp Mart 2003te bir seminer ile hayata geçirilmeye başlandığı iddia edilen Balyoz darbe planının sadece bu aşamada mı kaldığı, sonrası olup olmadığı, başta Çetin Doğan olmak üzere dile getiriliyordu. Bu planın daha sonraki aşaması olabileceğine ilişkin darbe karşıtı generallerin yargılandıktan sonra Yassıadaya sürülmesi şeklindeki yazılı belgelerden söz ediliyor şimdi.

Yine iddialara göre çuvallarda Poyrazköy cephaneliği davasını etkileyecek sarsıcı belgeler mevcut. Davanın tutuksuz sanıkları Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Albay Ali Türkşenin imzaları olan resmi belgelerde, ülke genelindeki cephaneliğin toplanıp Ergenekon davası firari sanığı Bedrettin Dalanın arazisine gömüldüğü iddiası çok önemli. Bu durum sanıkların silahları polis gömdü savunmalarını daha baştan dayanaksız bırakıyor. Bu noktada yeni çıkan yazılı belgeler ışığında Sağdıç ve Türkşenin de aralarında bulunduğu kişilerin ifadeye çağrılması gündeme gelebilir. Çünkü LAW silahları ve mermilerle ilgili gömülme işleminin işin başından beri nasıl takip edildiği gözler önüne seriliyor.

Cephaneliği gömdüğü iddia edilen üç subay şu anda tutukluyken talimat verdiği iddia edilenlerin sorgulanmaması düşünülemez. Kafes planı uygulanırken Poyrazköydeki cephaneliğin kullanılacağı iddiası vardı. Kafesin danışma kurulunda olan Sağdıçın cephaneliklerin gömülmesine karışması bu bağlantıyı güçlendiriyor.

TALİMATI VEREN DE YARGI ÖNÜNE ÇIKACAK

Dursun Çiçekin baş sanık olduğu Kaos Planı davası ise belgelerden doğrudan etkileniyor. Bir denizci tuğamiralin Dursun Çiçeke gönderdiği, Taslağı hazırlamaya başla yazısı ile ilgili emir ve talimatın kaynağı yani komplonun hazırlayıcılarının da yargı önüne çıkması yakın görünüyor.

Bir diğer dava da Poyrazköy cephaneliği davası ile birleştirilen Kafes Operasyonu Eylem Planı davası. Azınlıklara ve hükümete yönelik hazırlandığı iddia edilen bu planda Hrant Dink cinayetinden operasyon diye bahsediliyordu. Ayrıca Dink ailesinin avukatları da söz konusu planın üzerinde C Dilimi yazdığına dikkat çekerek bu planın A ve B kısmının da olması gerektiğini vurguluyordu.

Çuvallarda yer alan belgeler arasında Kafesin öncesinin olup olmadığı da zamanla görülecek. Çuvallarda şüphesiz daha çok sayıda belge var ve zamanla ortaya çıkacak. Ancak imzalı, paraflı resmî belgeler bu kadarıyla bile, davaların seyrini etkileyecek.

Yeni iddianameler ve davalar açılacak. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, komplo belgesine kâğıt parçası ve LAW silahlarına da boru demişti. Bu açıklamalarıyla şu anda büyük zan altında.

haksöz haber

Haksoz haksöz