BABALAR…

BABALAR…


Baba deyince ne gelir insanın aklına?
    Annenin eşi, eve ekmek getiren, evin her türlü yükünü kaldıran, geçimini sağlayan, para istenen, kızan, yasak koyan biri mi? Ciddiyet mi, güven mi, sığınak mı? Bunların hepsi mi?
    Bu kadar mıdır ve sadece böyle midir babalar?
    Sevgi deyince daha çok anneler gelir akla. Babalar sevmez mi?
    Anneye övgü daha çok, anne şiirleri daha çok, anne türküleri daha çok. Baba, hep onun yanında, varlığı ona nispetle fark edilen.
    Böyle midir?
    Çocuklar anneye daha yakın, babalara daha mesafeli. Peki, babalar açısından bir mesafe söz konusu mudur?
Anneye duyulan hisleri ifade etmek daha doğal, daha kolay, daha anlaşılır. Babalara duygulardan söz etmek ayıpmış gibi. Annelere gönül, babalara akıl daha çok yakışıyor gibi.
Babaların gönlü yok mudur, duyguları yok mudur? Babalar da sevgi sözleri duymak istemez mi?
Babalar daha çok istenen ve veren konumunda.
Babalar da bir şey ister mi, isteyemez mi?
Babaların da yardıma ihtiyacı olmaz mı? Babaların da bir sığınağa ihtiyacı yok mudur? Babalar da teselliye muhtaç olmaz mı?
Babaların da kalbi kırılmaz mı? Gönül koymaz mı babalar?
Niyetim babaları annelerle kıyaslamak ya da yarıştırmak değil.
En çok anneler sever, en çok anneler sevilir bilirim. Üç defa anne, sonra baba gelir, bilirim. Cennet annelerin ayakları altındadır bilirim.
Yine bütün annelerin ve babaların aynı olmadığını da bilirim. Babalaşan anneler, anneleşen babalar olduğunu da bilirim.
Sevgide, duyguda, fedakarlıkta annelere beş çeken babalar da bilirim.
Ben bir babayım. Babaların da sevgi dolu bir gönlü olduğunu yaşayarak biliyorum. Babaların da duyguları, hem nasıl duyguları olduğunu çok iyi biliyorum.
Babalık rolünün bazen nasıl ağır geldiğini de biliyorum.
Babalar da özler, babalar da hüzünlenir, babalar da ağlar. Babaların da yardıma, teselliye, sığınağa ihtiyacı olur. Babalar da sevgi sözleri duymak ister. Yani ki babalar da insandır her insan gibi; etten, kemikten, duygudan meydana gelmiş.
Ben babamı büyüdükten sonra, baba olduktan sonra keşfettim ve daha çok sevdim. Bayramların dışında da elini öpmeye, boynuna sarılmaya başladım.
Babalarımızın kıymetini onlar varken bilmemiz lazım. Bir gün çok geç olabilir.