Başbakan'ın Siyasi Zekası
Anayasa paketi çalışmaları geçen hafta ciddi bir yol kazasına uğramadan, hükümetin istediği gibi sona erdi. Artık milletin gözü halkoylamasına çevrilmiş bulunuyor. Muhalefetten ses-seda yoksa da Başbakan Referandum eylem planının başlattı bile… Şu anda kafası bir hayli meşgul olan ve kendi içlerinde mücadele veren Ana muhalefet, ülkede sivil bir darbenin yaşanmakta olduğunu iddia ediyor. Onlara göre darbeler sadece tanklar ve üniformalarla gerçekleşmez. Hatta en katı darbeler siviller tarafından gerçekleştiriliyormuş.
Oysa muhalefet bazı gerçekleri görmezden geliyor. Her şeyden önce darbenin gerçekleşmesi için partilerin kapatılması ve seçimlerin ertelenmesi gerekmez mi? Buyurun; işte hodri meydan; önümüzdeki iki ay içinde tüm halkımızın katılımıyla gerçekleşecek olan bir Referandum geliyor. Eğer muhalefetin dediği gibi iktidar partisine mensup milletvekilleri ikna odalarında gördükleri baskı sonucu Anayasa paketine oy vermişlerse, işte sizlere imkân… Referandum hem o baskı gören partililer için hem de ana muhalefet ve diğer muhalefet partileri için iyi bir fırsat…
Deyim yerindeyse Referandum sonunda herkesin saçı önüne dökülüp, kimin kafasında daha çok kellik varsa ortaya çıkacak. Eğer Referandum sonucunda EVET oyu daha fazla çıkarsa, o zaman "Halk darbe mi yaptı" diyeceğiz? Ya da muhalefet buna nasıl bir kılıf uyduracak? Eminim, ana muhalefetin bugünkü müşevveş halet-i ruhiysine rağmen, adamların yine de söyleyecek sözleri olacaktır.
Gelelim küçük muhalefete… Doğrusu hala hayretler içerisindeyim. Nasıl olur da, sürekli bölücülük yaptığı iddiasıyla kapatıla gelen bir parti kendi varlık sebebini inkâr edercesine, demokrasi açılımını yaparak parti kapatmayı zorlaştıran anayasa paketine karşı çıkar. Bunu aklım almıyor.
Bana göre Sayın Başbakan, küçük muhalefetin, anayasa çalışmaları esnasında sergilediği olumsuz tavrı görünce, parti kapatmayı zorlaştıran maddenin en çok onları işine yarayacağını bildiği için, 8.maddenin düşmesini istemiş olabilir. Başbakan'ın siyasi zekâsından bu tür manevralar beklenir doğrusu. Yani muhtemeldir ki, Sayın Başbakan, sekiz tane milletvekiline, 8. maddenin düşmesine yönelik olarak aleyhte oy kullanmaları için telkinde bulunmuş olabilir. Çünkü "er-Radi bi'd-Darar La Yunzaru Leh=Zarara kendi rızasıyla girenin lehinde bakılmaz."
Bu durumdan Ak Parti zarar görse de küçük muhalefetin daha çok zarar göreceği muhakkaktır. Bu düşüncemi bir komplo teorisi olarak kabul edenler de çıkabilir. Hatta Sayın Başbakan'ın böyle bir şey düşünmeyeceğini de söyleyebilir. Ama ben muhtemeldir, diyorum.
Nitekim muhalefetin "fire veriyorlar" beklentisi hayal ürünü olduğu ortaya çıkmış oldu. Eğer fire söz konusu olsaydı AK Parti Anayasa Mahkemesi ve HSYK maddelerinde de fire verirdi. Başka bir deyimle, eğer dediğim şey çok uzak bir ihtimal ise, 8 tane milletvekilinin bir gün sonra Başbakan'ın telkinleriyle fikir değiştirmiş olmaları onlar açısından hafiflik sayılmaz mı?
"Türkiye'de sivil darbe yaşanıyor" iddiası Referandumda nasıl bir cevap bulacaktır; bekleyip göreceğiz. Eğer muhalefetin sayın liderleri kendilerine güveniyorlarsa neden Referandumdan korkuyorlar? Hatta böyle zamanlarda Referandum, meclisin içindeki ve dışındaki muhalefet için bir fırsat sunabilir. Doğrusu bizim muhalefeti anlamak mümkün değildir.
Kalın sağlıcakla.