Başarı Birlik Ve Dayanışmayla Olur

Başarı Birlik Ve Dayanışmayla Olur

 

Toplum düzeni birlik ve beraberlikle sağlanır. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde, birlik ve beraberlik içinde yaşamanın toplum hayatı bakımından ne kadar önemli olduğunu, birliğin temin edilememesi halinde sosyal bünyede nasıl huzursuzluklar çıkacağını değişik hadisi şeriflerinde ifade edip uyarmıştır. Bir önceki yazımızda vurguladığımız hadiste de Resulullah (sav) toplumu bir insan vücuduna benzeterek anlatmıştır. Bazı organları hasta olan bir insanın vücudu nasıl zayıf ve güçsüz düşerse; düşmanlıkların yaygınlaştığı,birlik ruhunun kaybolduğu toplumlar da öyle güçsüzleşirler. Bu da düşmanın işine yarar.

Bunun için bir milleti yıkmak,isteyenler, önce, o milleti meydana getiren fertler arasında ayrılık tohumları ekerek onları birbirine düşürürler. Birlik ve beraberliklerini bozarlar. Maddî ve manevî güçlerini düşman yerine, kardeşlerine karşı kullanan ve düşmanlarını unutanlar kolayca başkalarına yem olurlar. Bu gerçek öteden beri bilindiği için, dünyaya hükmetmiş nice büyük devletler, düşmanları tarafından önce içeriden parçalanmış, sonra yıkılıp tarihten silinmişlerdir.

Cenâb-ı Hak nice ayet-i kerimede bu değişmez gerçeği hatırlatmakta ve böyle bir akıbete uğramamak için Allah'ın ve O'nun Peygamber’inin emirleri çerçevesinde birlik ve beraberliğin korunmasını emretmektedir. Allah (cc) şöyle buyurur:" Allah'a ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Bir de sabırlı olun. Çünkü Allah, sabredenlerle beraberdir. " (el-Enfâl, 8/46)

Mezkur hadiste Resulullah (sav) müminleri birlik beraberliğe, cemaat olamaya çağırırken, mükemmel bir benzetmeyle Müslümanların birlik beraberliğini bedenin organlarına benzetmiştir. Beden üç ana unsurdan oluşur. Baş, duyu organları ve diğer organlar…

Bu madde sadece bir beraber ve cemaat olmanın gereğini vurgulamıyor. Aynı zamanda, bir cemaatin temel yapısı konusunda da ip uçları veriyor. Bir cemaatin nasıl ki bir idarecisi, idari kurulları ve çalışanları vardır, beden de aynı öyle… Baş ve beyin cemaatin sorumlusunu, duyu organları şura, yönetim kurulu vs. kısımların üyeleri gibi diğer idari üyeleri simgeler. El ayak vs. organlar da genel davetçileri simgeler.

Bir cemaatin tüm organları sapasağlam, ama sorumlu işinin ehli değilse, o cemaat sağlıklı çalışamaz. Cemaatin diğer kurullarını emek ve çabalarını heder eder. Cemaatin sorumlusu her açıdan deha ama cemaatin diğer organları sağlıklı değilse, o cemaat yine sağlıklı bir cemaat olamaz ve tam manasıyla işlevini icra edemez. Bu da büyük oranda, emek, zaman, insan ve masraf kaybı demektir.

Bu konuyu biraz açalım. Hadiste geçen üç unsurun sağlamlığı ve işlevini görmesi oranında, beden de sağlam olur ve işlevini tam görür. Bunlardan ikisi sapasağlam olup sadece biri yada birinin bir kısmında sakatlık olsa, yine beden sağlam bir beden olmaktan çıkar.

                Gövde ve ayaklar sapasağlam, ama sadece gözlerin sakat olması, bedenin işlevini % yetmiş seksen olumsuz etkiler. Dil ve kulakların olmaması, gözler kadar olmasa da yine ciddi oranda etkiler. Hakeza baş tüm organlarıyla sapasağlam olsa, ama el veya ayaklardan biri yada her ikisi sakat olsa bu da sakatlığı oranında bedeni işlevsiz kılar. Kısacası bedenin sağlamlığı ve işlevi, her bir organın işlevinin sağlamlığıyla orantılıdır.

                Sonuç itibariyle Müslümanlar olarak ne derece birlik, beraberlik içerisinde organize olup çalışırsan o denli başarılı oluruz. Bu birliğin de belli bir plan ve program çerçevesinde olması, her bir birey veya birimin kendi görevinin hakkını vermesi gerekir. Bir makinada bir dişli, bir çark hatta bazen bir cıvata bile tüm makinanın durmasına ve devre dışı kalmasına sebep olduğu gibi cemaatsel çalışmada da durum böyledir. Şu halde hep beraber sorumluluğumuzun farkında ve bilincinde olup, görevlerimizin hakkını vermek zorundayız. Selam… dua…