ARA REJİM ADAYI
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu CHP ve MHPnin adayı olarak ortaya çıktı. Ama anlaşılıyor ki, bu öyle birden ortaya çıkan bir aday değil; iç ve dış bağlantısı olan bir odak tarafından telkin edildikten sonra bayağı ölçülüp biçilmiş, tartışılmış, sindirilmiş ve öylece ilan edilmiştir. Olaya birkaç açıdan bakmak gerekir.
1) Son günlerin deyimiyle İhsanoğlunun aday olarak önerilmesi kesinlikle bir projedir. Yani Ak Partiyi devletin zirvesinden uzaklaştırma projesidir. CHPnin katı laikliğine rağmen böyle muhafazakâr bir adayın ortaya çıkarılmasının tek amacı vardır; o da Ak Partinin karşısında başarılı olmayan iki partinin, Başbakanın köşke çıkmasını engelleme çabasıdır.
2- CHP liderinin İhsanoğlu hakkındaki övgü dolu sözlere baktığımız zaman, bir zavallılık göze çarpıyor. Deyim yerindeyse, övmesini bile bilmeyen bir lider tarafından önerilmiş olmak ayrı bir zavallılıktır. Muhafazakâr, akıllı, oturmasını kalkmasını bilen bir adaydır sözleri her şeyden önce CHP içinden çıkabilecek cumhurbaşkanı adaylarına bir hakarettir. Demek bu iki partide oturmasını, kalkmasını bilen birisi yokmuş
3- Aslında hem CHPnin hem de MHPnin siyasî iddiaları bitmiştir. Başka bir deyimle, bu iki parti ne yapacaklarını halka anlatmak yerine, Ak Partiye engel olmak, onun yükselişini durdurmak için neler yapabiliriz? davasına girmişlerdir. İhsanoğlunun aday gösterilmesi bunun en açık delilidir. Eğer CHPnin ya da MHPnin bir iddiaları kalmış olsaydı, 7-8 yıl AK Partinin desteğiyle İslam Konferansı örgütüne genel sekreter olan bir adamı cumhurbaşkanı adayı yapmazlardı. Bir bakıma, her iki parti ed Ak Partinin tezlerini savunur duruma gelmiş olmuyorlar mı?
4- Akit Gazetesinin 19 Haziran 2014 tarihli nüshasında, İhsanoğlu ile ilgili olarak manşetten bir haber yayınlandı. İhsanoğlunun çokça yakınında bulunmuş olan, hemen hemen İhsanoğlu ile aynı branşı paylaşan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Ekmeleddin İhsanoğlunun bir mason olduğunu ve başörtüye karşı olduğunu, eşinin de başörtüsüz olduğunu yazdı. İhsanoğlu bu yazıya bir tekzip göndermediğine göre susmak itiraf anlamına gelir. Onun mason olduğunu bilmiyordum ama 28 Şubat döneminde İlahiyat Fakültelerinin programlarını kuşa çevirmeye çalışan ekibin içinde yer aldığını ve başörtüsüne karşı olduğunu biliyordum.
5- Bir mason olan Demirele çok yakın bir adamın damadı olan İhsanoğlunun köşke aday gösterilmiş olması kesinlikle dış bağlantıları da olan bir meseledir. Malum; Sayın Başbakanın hem Avrupa Birliğinin hem de ABD ve İsrailin gözünden düşmesi One Minute olayından sonra olmuştur. Batı ve ABD, Erdoğanı silmek için birçok proje başlattılar. Fakat hiç birinde muvaffak olmadılar. En son 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimleri kesinlikte Batı ve ABDnin haberdar oldukları darbe girişimleridir.
6- Batıyı ve ABDyi kızdıran sadece Sayın Başbakanın İsraile meydan okuması değildir. Asıl onları kızdıran Erdoğanın Kürtlerle masaya oturması olmuştur. Batı ve ABD, kendilerinden habersiz bir şekilde Kürt sorunun çözüme kavuşturulmasına sessiz kalamazlardı ve kalmadılar. Dikkat edilirse, Oslo görüşmelerinin başladığı günden itibaren Sayın Başbakan v hükümeti mercek altına alınmış ve tüm hareketleri kayıt altına alınmıştır. Son seçimlerde ortaya çıkan tapelerin Paralel örgüt tarafından üretildiği artık herkes tarafından biliniyor. Demek ki Batı ve ABD, daha önce korudukları ve tahrik ettikleri PKK yerine, yeni ve daha sofestike bir örgütü harekete geçirdiler.
Paralel yapının medyasının İhsanoğlunun adaylığını herkesten çok savunması olayın, iç ve dış odakların ortak bir projesi olduğu tezini güçlendiriyor. Her zaman demokrasiyi askıya almak isteyenler Cuhurbaşkanılığı makamını bir ara rejim vasıtası olarak kullanmışlardır. Şimdi de öyle yapılıyor. Projenin amacı, Mill birlik ve mutabakat adı altında siyaset dışı vasıtaları güçlendirmek ve siyaseti halkın gözünden düşürmektir. Köşke çıkmak için İhsanoğlunun ne kadar şanslı olduğunu bakıp göreceğiz.