Antalya iş kazalarında 4'üncü sırada

​İş kazalarında Antalya'nın Türkiye'de 4'üncü sırada yer aldığına dikkat çeken İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram, yasal zorunlulukların maddi zorluklar haline geldiğini söyledi.

Antalya iş kazalarında 4'üncü sırada

Türkiye, iş kazalarında Avrupa’da 1’inci sırada, Antalya daTürkiye’de 4’üncü sırada yer alıyor. Antalya'da iş güvenliği tehlikesinin boyutunu gözler önüne seren İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram, yasal zorunlulukların maddi zorluklar haline geldiğine dikkat çekti.

2013 resmi SGK istatistiklerine göre Antalya’da 62 kişinin iş kazaları sonucu hayatını kaybettiğini söyleyen Bayram, “Diğer tüm sektör kayıpları yüzde 60’ları oluştururken, sadece yapı sektörünün bundaki payı ise yüzde 40’larda. Ayrıca meydana gelen binlerce iş kazasının yansıması olan iş günü kaybı ise 48 bin 308 gün.” dedi.

Yasal zorunlulukların beraberinde maddi zorlukları getirdiğini ifade eden, Bayram, “Yapı sektöründe ortalama bir konut inşaatında 10-20 kişi çalışır ve iş güvenliği önlemlerine harfiyen uyacağım derseniz ortalama 30-40 bin TL’yi gözden çıkarmanız gerekir. Bu önlemlerin başta geleni inşaat çevresi ve boşluklarını ağlarla örmek olarak adlandırılan toplu koruma yöntemleridir. Çalışanlar için dikey yaşam hatları oluşturmak, önemini anlatmak, çalışmalarda paraşüt tipi emniyet kemeri kullandırmak olmazsa olmazlardan. Ama yapı sektörü işverenleri ve maalesef bazen de işçiler bunu bir maliyet unsuru, yorgunluk, işgücü ve vakit kaybı olarak görmekteler. Bazen ‘bana sigorta yapma, günlük yevmiye usulü çalıştır’ diyenler de çıkıyor. Ama o inşaattan bir işçi düştüğünde yaşanacak facianın, ödenecek tazminatların, babasız kalacak çocukların değeri neyle ölçülüyor, bir daire parasıyla mı?” dedi.

“Tüm sorumlulukları yerine getirsek de gönül rahatlığıyla işi bitirsek”

İş güvenliği noktasında tüm sorumlulukların yerine getirilmesi tavsiyesinde bulunan Bayram, “Müfettiş gelecek endişesi, adam düşerse korkusu, inşaat mühürlenirse telaşı ile uğraşmak niye? İnşaat tamamlanana kadar akla karayı seçmek yerine tüm sorumlulukları yerine getirsek de gönül rahatlığı ile şu işi bitirsek. Eskiden böyle şeyler yoktu, evet doğru. Ama yasalar değişti, beklentiler değişti, çağ değişti. İki çürük kalasın üzerinde bunca riski alarak ekmek parası için adam çalıştırmaya değer mi? Her iki tarafa da hak mı vermek lazım? Bu kârlara bu işi yapıyoruz, düzenlemeler ile kaza önlemlerine karşı yatırım yaparsak para kazanamayız. Peki, şu soruya cevap var mı, insana yatırım yapmazsak ve bir ya da birkaç kişi hayatını kaybederse ne olur? Bunun bir kültür oluşumu olması gerektiğini her fırsatta dile getiren birisi olarak bu değişimi yönetemezsek, doğru yöntemlere ayak uyduramazsak daha kaç neslin feda edilmesi gerek bilemiyorum.” diye konuştu.

2015 yılında yaşanan kazalar

Bayram, 2015 yılında kentte yaşanan iş kazalarını şöyle sıraladı: “Expo 2016 sergi alanında iskele çökmesi sonucu 4 kişi yaralanmıştı, serbest bölgede yat tersanesinde vincin sepetinden yaklaşık 8 metre yükseklikten yere düşen 21 yaşındaki genç  ağır yaralanmıştı. Serik’te konut inşaatının 7’nci katından yere düşen işçi hayatını kaybetmiş, yeni stadyum inşaatında çalışan 19 yaşındaki işçi kardeşimiz spiral ile metal kesmeye çalışırken sol kol bileğini kesmişti. Yeni sanayide çalışan klima ustası montaj esnasında çatıdan düşerek hayatını kaybetmiş, 23 yaşındaki başka bir genç ise güvenlik kamerası takarken hava boşluğundan aşağı düşerek uzun süre komada kalmıştı. Kepez ilçesinde bir şantiyede iş makinesi kullanan operatör silindirin altında can vermiş, yine aynı bölgede su şebekesinde kullanılan borular tırdan indirildiği sırada 46 yaşındaki işçinin kafasına düşmüş ve ağır yaralanmıştı. (Necmi Durmazer- İLKHA)