Şanlıurfa’nın Çözülen ve Çözülmeyen Sorunları
Eskiden Şanlıurfa birçok konuda Gaziantep’e yetişmek için temennilerde bulunurdu da bir türlü muvaffak olamazdı. Allah’a şükür ki, Şanlıurfa; şimdi en az Gaziantep kadar temizdir.
Hatta ondan daha temizdir denilebilir. Şanlıurfa şimdilerde temizlik konusunda Konya ve Ankara ile yarışmaktadır.
Urfa’yı ziyaret eden bir dostumun ifadesi aynen şöyle: “Hocam Şanlıurfa Ne kadar da değişmiş! Konya’dan daha temiz hale gelmiştir. Katkıda bulunanları tebrik etmek gerekir.” Evet, biz de katkıda bulunan başta Sayın Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı ve Belediye Başkanımızı tebrik etmeyi bir vazife addediyoruz.
Şanlıurfa’nın bugünkü çehresini kime borçluyuz? Kim bu kentin güzelleşmesinde daha çok katkıda bulundu? Belediye başkanının hükümetle olan ilişkisi ne düzeydedir? Kuşkusuz bu sorulara siyasî bir cevap aramıyoruz. Bir belediye başkanının hükümetle aynı partiyi paylaşıp paylaşmaması şeklindeki konular halkı hiç ilgilendirmez. Zaten Sayın Başbakanımız da, farklı partiden diye kentleri cezalandıracak bir fıtrata sahip değildir. Ancak Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’dan önceki belediye başkanlarının, kentleşmeden ve çağdaş kent mimarisinden anlayan kimseler olduklarını söylemek kolay değildir.
Her birisi onar yıl bu kente başkanlık yapmış başkanların temizlik ve çağdaş kent mimarisi konusunda Şanlıurfalılara verdikleri çok az şeyler olmuştur. Onlar gençliklerinde Urfa’da gördükleri ve görmeye alıştıkları klasik bir temizlik ve mimari anlayışı Urfalılara layık görmeye devam ediyorlardı. İlk defa Fakıbaba gibi bir belediye başkanı, arkasına hükümetin de desteğini alarak, Şanlıurfalılara temiz bir kent vaat etti ve vadini yerine getirmeyi başardı. Her şeyden önce Şanlıurfalılar temiz ve çağdaş bir kent görünümünü hak ediyorlar. Eğer Belediye başkanlarının kent halkına saygıları varsa, mutlaka o saygının gereğini yapmak zorundadırlar.
Şanlıurfa’nın sorunları bitti mi? Elbette ki hayır…
Ancak kentin sahip olduğu yüksek turizm değerlerinin pazarlanabilmesi için öncelikle kentin çağdaş bir görünüme kavuşması gerekir. Bu da yavaş yavaş gerçekleşiyor. Bir taraftan çağdaş bir yüz, diğer taraftan otantik bir kent yaşamı…
Buna dış temizlik diyebiliriz. Şu anda dış temizlik bakımından Şanlıurfa iyi durumda sayılır. Daha da iyi olacağını umuyorum. Bir de iç temizlik vardır ki, bu konudaki çalışmalar maalesef çok yavaş seyrediyor.
Gerek gramaj gerek temizlik açısından fırınların denetlenmesi, yine lokantaların fiyat ve kalite bakımından denetlenmesi, özellikle merdiven altı dönercilerin ve kebapçıların denetlenmesi…
Bütün bu konularda iyileşme hemen hemen yok denecek düzeydedir. Şanlıurfa’da öyle ucuz dönerciler var ki, dürümü 1 TL’ye veriyor. Acaba dürümün içine ne koymuş diye insan merak ediyor.
Bazı lokantalar arasında da bir fiyat birliği yoktur. Birisinin 8 liraya sattığı kebabı başka bir lokanta, yanına bir salata ve su vermek suretiyle 15 liraya satabiliyor.
Pazarlarda satılan yeşilliklerin sağlık şartları ne durumda, bilmiyoruz. Üstelik pazarlarda kalitesiz ve çürük mallar satılıyor. Tamamen çürük ve sağlığa zararlı olan meyveler, kaliteli meyvelerin yarı fiyatıyla satışa çıkarılıyor. Oysa bu tip ürünlerin satılmasının yasaklanması gerekir.
Yazın Şanlıurfa’da görülen ishal vakalarının sebebi araştırılıyor mu?
Damacanalarda satılan suların nerelerde doldurulduğu, güvenilir olup olmadıkları kontrol ediliyor mu? Hepsinden önemlisi şikâyet mercileri, kendilerine iletilen konulara ciddi eğiliyorlar mı? Bunlar soru ve sorular soru içinde…
Yani siz, ekmeği düşük gramajla satıyor diye bir kurumu şikâyet ediyorsunuz; fakat maalesef şikâyet mercilerinden o kişilere bir ceza veya uyarı gelmiyor ve o kurumlar bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Bu güne kadar kullanım tarihi geçmiş gıda ürünlerini satan kaç tane Bakkal’a ceza verilmiş, bilmiyoruz.
Belki bu kentin girdilerinin ve para birikiminin kanalize edileceği sanayileşme ve modernleşme dönüşümleri gibi daha büyük sorunları da vardır; ancak bana göre çağdaş ve modern bir kent yaşamı için Şanlıurfa’nın halledilmesi gereken en önemli sorunları iç ve dış temizliktir.