Şanlıurfa’nın Şifalı Suları Bilimsel Kongrede Anlatıldı
Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘3. Uluslararası Su Kongresi ve Sergisi’ne katılan Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan ‘’Su ve Şifa: Şanlıurfa Örneği’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde; BUSKİ Genel Müdürlüğü, Bursa Kent Konseyi, Su Vakfı ve DSİ Bursa Bölge Müdürlüğü’nün ortak organizasyonuyla 22-24 Mart tarihleri arasında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘3. Uluslararası Su Kongresi ve Sergisi’ne katılan Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan ‘’Su ve Şifa: Şanlıurfa Örneği’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
İki ana başlıktan oluşan sunumunda suyun insan hayatındaki işlevinden ve şifalı olma özelliğinden bahseden Prof. Dr. Akan, Şanlıurfa örneğinden hareketle suyun şifa işlevini örneklerle anlattı. Dünyamızın dörtte üçünün suyla kaplı olması ve insan vücudunun da yine yüzde yetmişinin suyla kaplı olması örneğinden hareketle suyun canlılar için önemine vurgu yapan Prof. Dr. Akan, suyun insan yaşamı için oksijenden sonra en önemli ikinci gereksinim olduğunu belirtti. Kutsal Kitabımız Kur’an’ı Kerim’de su ile ilgili ayetler üzerinden suyun şifalı, temizleyici ve arındırıcı özelliğine değinen Prof. Dr. Akan, geçmişten beri suyun Türk toplumları arasında tedavi amaçlı olarak yoğun bir şekilde kullanıldığını ifade etti.
Suyun tedavi amaçlı kullanımının gün geçtikçe yaygınlaştığını belirttiği konuşmasında Hz. Eyüp’ün sudan şifa bulduğu örneğinden hareketle Peygamber efendimiz zamanında zemzem suyunun hasta olan kişiler için antiseptik bir özellik taşıdığını vurguladı. Urfa’nın eski isimlerinden Edessa’nın suyu bol anlamına geldiğini, Hz. İbrahim’in serinlik ve ferah bulduğu Balıklı Göl örneklerinden hareketle Şanlıurfa halk kültüründe şifalı suların önemli bir yere sahip olduğunadeğinen Prof. Dr. Akan, konuşmasının sonunda suyun gözle görülemeyen minerallere sahip hikmet dolu bir ilaç ve şifa kaynağı olduğunu belirtti.
Kutsal kitabımız Kur’an’ı Kerim’de “Her canlı şeyi sudan yarattık” buyurmakla, suyun hayat kaynağı olduğuna dikkat çeken Prof. Akan, “Su, aynı zamanda, hayatın devamı için gerekli olan tüm ihtiyaçları tek başına karşılama gücüne sahip bir nimettir” dedi.
Prof. Akan, kongrede sözlerine şöyle devam etti: “Suyun tedavi amaçlı kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Suyun tedavi amaçlı kullanımı gün geçtikçe artmakta ve yaygınlaşmaktadır. Su, stres hormonları üretimini attırmakta, bağışıklık sistemini uyarmakta, kan dolaşımını ve metabolizmayı canlandırmaktadır. Osmanlı döneminde psikiyatrik bozuklukların tedavisinde su sesi kullanılmış, günümüzde ise suyun her türlü özelliği ayrı bir hastalık reçetesi olarak kabul edilmiştir.”. Suyun terkibinde insan sağlığına faydalı maddeler olmasından dolayı içilmesi ve yıkanılması birer şifa vesilesidir. Kur’an’ı Kerim’de Hz. Eyyüb (a.s.)’un, hastalığından su vasıtasıyla kurtulması ve şifaya kavuşmasına işaret edilmesi, suyun şifa olabileceğinin delilidir.
Prof.Dr. Hasan Akan Uluslararası Su ve Çevre kongresinde sözlerini şöyle tamamladı: “ Şanlıurfa halk kültüründe şifalı sular önemli bir yere sahiptir. Urfa “Su ile tılsımlı şehir” olarak kaynaklarda geçmektedir. Cennetin nehri, bolluk-bereket nehri Fırat Şanlıurfa il sınırları içinden geçmektedir. Hz. İbrahim’in doğduğu mağaradaki su kaynağı günümüzde şifa niyetiyle içilmekte, Eyyüp peygamber kuyusu, Yakup peygamber kuyusu, Hz. Musa kuyusu, Edene gölü, Devteşti suyu ve Karacadağ suları hep şifalı sular olarak bilinmektedir.”