Şanlıurfa'da Karneler Dağıtılıyor
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Şanlıurfa’da karneler Cuma günü veriliyor.
Şanlıurfa da 2011-2012 öğrenim yılı Cuma günü öğrencilerin karne alması ile son bulacak.
Bir çok ilin nüfusundan fazla öğrencisi bulunan Şanlıurfa’da 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılsonu Karne Dağıtım Töreni 08.06.2012 Cuma Günü Saat 09.00 da İbrahim Tatlıses İlköğretim Okulunda İL Milli Eğitim müdürü Ahmet Pala' nin katılımıyla yapılacak.
Bu arada uzmanlar tarafından velilere karne uyarısı yapıldı.
VELİLERE KARNE UYARISI
Karne, kimi öğrenciler ve aileler için sevinç kaynağı olurken, kimileri için de üzüntü kaynağı olabiliyor. Özellikle başarısız olarak kabul edilen karne notları nedeniyle kendine güveni zedelenen çocuklar, farklı duygu ve düşünceler içine girebiliyor. Akrabaların, komşuların merakla sorduğu karnenin olumsuz olması, öğrenciyi mutsuz ederken, ailenin çocuğu cezalandırıcı, toplum içinde küçük düşürücü davranışları, çocuğun özsaygısını tümüyle azaltacaktır.
Kişiliğine yönelik suçlamalar, çocuğu bu zorluklarla baş edemez hale getirecektir. “Zaten senin okumaya niyetin yok, senden adam olmaz” şeklindeki konuşmalar da çocuğun gelecek adına beklentilerinin azalmasına yol açacaktır.
Çocuklara neleri yapamayacaklarından çok neleri yapabileceklerini anlatmak gerekir. Olumsuz ve eksik bulduğumuz davranışlar yerine olumlu bulduğumuz ve beğendiğimiz yönlerini vurgulamak, çocuğumuza daha çok motivasyon sağlayacaktır.
Karne ipucu verir
Karne, çocuğun yeterliliğini gösteren bir şey olmaktan çok, çocuğun okulla ilgili sorumlulukları alıp almadığı, okul konusunda heveslendirilip heveslendirilmediği, arkadaş ve aile ilişkileri gibi birçok konuda ipucu verir. Yaşanan başarısızlıkların nedenlerini gözden geçirmek gerekir. Kötü karne karşısında, kişiliğe yönelik suçlamalardan, çocuklara duyulan sevgiyi notlara endekslemekten ve olumsuz yanlarını öne sürmekten kaçınılmalıdır.
Çocuk iyi bir karne getirdiğinde de çocuğun çabası takdir edilmeli, kutlanmalı ve sorumluluğunu bilen biri olarak fark edildiği hissettirilmelidir. Başarı ya da başarısızlık durumunda da heyecan fazla dışa vurmamalıdır. Olumlu ya da olumsuz duyguları fazlaca sergilemek, çocuğun kendisini değerlendirirken hep başkalarına bağımlı olmasına neden olabilir.
Kötü karne karşısında ne yapmalıyız?
Karnelere bir aya kala belki son bir gayretle notlarını düzeltir endişesiyle karneler tehdit malzemesi yapılabiliyor. Örneğin; “bir zayıf bile görürsem hiç iyi şeyler olmaz”, “zayıf bir karne ile eve girmeyi düşünme”, “kötü karne senin için kötü bir tatil demek unutma” gibi tehdit cümleleri çocuktaki hevesi artırmak yerine karne ve dolayısıyla okula negatif şartlanmaya sebep olabilir. Bu nedenle karne, çocuğun eğitim hayatına negatif bakmasına neden olabilir. Çocuk şöyle düşünür; “okul olmasaydı karne olmazdı, karne diye bir şey olmasaydı babam-annem ile tartışma olmazdı. Nefret ediyorum okuldan!!!” Okulu sevmeyen çocuğun ise çalışması mümkün olmaz. Geçmişle değil gelecekle ilgilenin ‘Ben sana demiştim’ tarzı yaklaşımlar sonuç getirmeyeceği gibi aranızdaki ilişkiyi de zedeler. Bu nedenle “Sanırım hoş olmayan bir sonuçla karşı karşıyasın, bu durum her ikimizi de üzdü.” diyerek çocuğunuza kendi belirlediği hedefleri hatırlatın. Hedeflerine nasıl ulaşabileceği konusunda çocuğunuzu konuşturun.
Karnede önce iyi notları görün. Yapılan en yaygın hata iyi notların en son görülüp, kötü notların en önce görülmesidir. Bu durumda çocuk haksız bir yaklaşım olduğunu düşünebilir. Objektif olduğunuza inanmaz. İyi olan notlar sadece müzik, resim, beden eğitimi dersleri bile olsa öncelikle onları fark edip çocuğu övün. “Sanatçı mı olacaksın?” tarzındaki alaycı ifadelerden mutlaka kaçının. Ne yapacağınıza birlikte karar verin. Bütün bu yaklaşımlardan sonra çocuğa, onun fikrini almadan bir program yapmak yerine bundan sonra neler yapılması gerektiğine mutlaka birlikte karar verin. Karar çocuğun olursa uygulaması daha kolay olur. Ancak sadece siz konuşursanız çocuk size hak verse bile uygulamakta zorluk çekecektir. Uygulanabilir planlar yapmaya dikkat edin.
“Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.”
www.balikligol.com
Bir çok ilin nüfusundan fazla öğrencisi bulunan Şanlıurfa’da 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılsonu Karne Dağıtım Töreni 08.06.2012 Cuma Günü Saat 09.00 da İbrahim Tatlıses İlköğretim Okulunda İL Milli Eğitim müdürü Ahmet Pala' nin katılımıyla yapılacak.
Bu arada uzmanlar tarafından velilere karne uyarısı yapıldı.
VELİLERE KARNE UYARISI
Karne, kimi öğrenciler ve aileler için sevinç kaynağı olurken, kimileri için de üzüntü kaynağı olabiliyor. Özellikle başarısız olarak kabul edilen karne notları nedeniyle kendine güveni zedelenen çocuklar, farklı duygu ve düşünceler içine girebiliyor. Akrabaların, komşuların merakla sorduğu karnenin olumsuz olması, öğrenciyi mutsuz ederken, ailenin çocuğu cezalandırıcı, toplum içinde küçük düşürücü davranışları, çocuğun özsaygısını tümüyle azaltacaktır.
Kişiliğine yönelik suçlamalar, çocuğu bu zorluklarla baş edemez hale getirecektir. “Zaten senin okumaya niyetin yok, senden adam olmaz” şeklindeki konuşmalar da çocuğun gelecek adına beklentilerinin azalmasına yol açacaktır.
Çocuklara neleri yapamayacaklarından çok neleri yapabileceklerini anlatmak gerekir. Olumsuz ve eksik bulduğumuz davranışlar yerine olumlu bulduğumuz ve beğendiğimiz yönlerini vurgulamak, çocuğumuza daha çok motivasyon sağlayacaktır.
Karne ipucu verir
Karne, çocuğun yeterliliğini gösteren bir şey olmaktan çok, çocuğun okulla ilgili sorumlulukları alıp almadığı, okul konusunda heveslendirilip heveslendirilmediği, arkadaş ve aile ilişkileri gibi birçok konuda ipucu verir. Yaşanan başarısızlıkların nedenlerini gözden geçirmek gerekir. Kötü karne karşısında, kişiliğe yönelik suçlamalardan, çocuklara duyulan sevgiyi notlara endekslemekten ve olumsuz yanlarını öne sürmekten kaçınılmalıdır.
Çocuk iyi bir karne getirdiğinde de çocuğun çabası takdir edilmeli, kutlanmalı ve sorumluluğunu bilen biri olarak fark edildiği hissettirilmelidir. Başarı ya da başarısızlık durumunda da heyecan fazla dışa vurmamalıdır. Olumlu ya da olumsuz duyguları fazlaca sergilemek, çocuğun kendisini değerlendirirken hep başkalarına bağımlı olmasına neden olabilir.
Kötü karne karşısında ne yapmalıyız?
Karnelere bir aya kala belki son bir gayretle notlarını düzeltir endişesiyle karneler tehdit malzemesi yapılabiliyor. Örneğin; “bir zayıf bile görürsem hiç iyi şeyler olmaz”, “zayıf bir karne ile eve girmeyi düşünme”, “kötü karne senin için kötü bir tatil demek unutma” gibi tehdit cümleleri çocuktaki hevesi artırmak yerine karne ve dolayısıyla okula negatif şartlanmaya sebep olabilir. Bu nedenle karne, çocuğun eğitim hayatına negatif bakmasına neden olabilir. Çocuk şöyle düşünür; “okul olmasaydı karne olmazdı, karne diye bir şey olmasaydı babam-annem ile tartışma olmazdı. Nefret ediyorum okuldan!!!” Okulu sevmeyen çocuğun ise çalışması mümkün olmaz. Geçmişle değil gelecekle ilgilenin ‘Ben sana demiştim’ tarzı yaklaşımlar sonuç getirmeyeceği gibi aranızdaki ilişkiyi de zedeler. Bu nedenle “Sanırım hoş olmayan bir sonuçla karşı karşıyasın, bu durum her ikimizi de üzdü.” diyerek çocuğunuza kendi belirlediği hedefleri hatırlatın. Hedeflerine nasıl ulaşabileceği konusunda çocuğunuzu konuşturun.
Karnede önce iyi notları görün. Yapılan en yaygın hata iyi notların en son görülüp, kötü notların en önce görülmesidir. Bu durumda çocuk haksız bir yaklaşım olduğunu düşünebilir. Objektif olduğunuza inanmaz. İyi olan notlar sadece müzik, resim, beden eğitimi dersleri bile olsa öncelikle onları fark edip çocuğu övün. “Sanatçı mı olacaksın?” tarzındaki alaycı ifadelerden mutlaka kaçının. Ne yapacağınıza birlikte karar verin. Bütün bu yaklaşımlardan sonra çocuğa, onun fikrini almadan bir program yapmak yerine bundan sonra neler yapılması gerektiğine mutlaka birlikte karar verin. Karar çocuğun olursa uygulaması daha kolay olur. Ancak sadece siz konuşursanız çocuk size hak verse bile uygulamakta zorluk çekecektir. Uygulanabilir planlar yapmaya dikkat edin.
“Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.”
www.balikligol.com
