Şanlıurfa'da Uyuşturucu Kullanım Hangi Boyutlarda?
Uyuşturucu ile mücadelede Şanlıurfa için yol haritası belirlemeye ve mücadele politikaları üretmeye temel teşkil edecek araştırma sonuçları, Şanlıurfa Polisevinde geniş katılımlı bir toplantı ile duyuruldu.
Şanlıurfa Valiliği tarafından koordine edilen, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca finanse edilen ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan başkanlığında, alanında uzman akademisyen ve sağlık çalışanlarının görev aldığı “Şanlıurfa İlinde Uyuşturucu Kullanım Sıklığı ve Risk Etmenlerinin Belirlenmesi” adlı projeye ait veriler, kamuoyu ile paylaşıldı.
Uyuşturucu ile mücadelede Şanlıurfa için yol haritası belirlemeye ve mücadele politikaları üretmeye temel teşkil edecek araştırma sonuçları, Şanlıurfa Polisevinde geniş katılımlı bir toplantı ile duyuruldu.
VALİ ERİN: HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIZ
Şanlıurfa Milletvekilleri, Vali Yardımcıları, Belediye Başkanları, kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile basın mensuplarının katıldığı toplantıda, yapılan araştırmaya ait verileri değerlendiren Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, büyük emek verilerek ortaya konan bu araştırmanın bir sonuç olmadığını, bu konu hakkında yapılacakların henüz başında olduklarını söyledi.
Yaklaşık bir yıldır sürdürülen araştırma projesinde görev alan herkese Prof. Dr. M. Necmi İlhan şahsında teşekkür eden Vali Erin, yaklaşık bir yıl önce toplumun neredeyse yarısının gündeminde olan uyuşturucu konusunda bir çalışma başlattıklarını ve bu çalışma sonuçlanana kadar madde bağımlılığı ve uyuşturucu konusunda kimsenin bir proje getirmemesini istediklerini söyledi.
Uyuşturucu sorununun toplumun geleceğini ilgilendiren bir mesele olduğunu ve bu sorunun ciddi şekilde ele alınması gerektiğinden hareketle ilgili kamu kuruluşlarının da desteğini alarak bu çalışmayı başlattıklarını, en önemli desteği de finansmanın tamamını sağlayan GAP Bölge Kalkınma İdaresi olduğunu ifade ederek emeği geçen herkese Şanlıurfa adına teşekkür etti.
Şanlıurfa’nın genç nüfus potansiyeli nedeniyle uyuşturucu riskinde Türkiye ortalamalarının üstünde olmasını beklediklerini ve yapılan araştırma sonucunda sorunun boyutunun ne olduğunu tam olarak ortaya koyduklarını söyledi.
Şanlıurfa’nın her alandaki sorunları ve gelecek hedefleri hakkında önemli tespitler yapıp, çözüm önerileri ve stratejiler geliştirmeye devam ettiklerini belirten Vali Erin, başta eğitim olmak üzere sağlık, sanayi ve kırsal kalkınmadaki altyapı eksikliklerine yönelik önemli planlamaları hayata geçirdiklerini, bu çalışmalardan birinin de Şanlıurfa’da yaşayan Suriyelilerin uyuşturucu konusunda risk oluşturduğu söylemi olduğunu ve araştırmanın bir kısmını da Suriyeli göçmenlere yönelik gerçekleştirdiklerini, bu çalışmanın sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.
Başka alanlarda olduğu gibi madde bağımlılığı konusunda da yıllardır bir şeyler söylendiğini, yapıldığını ancak önemli bir mesafe kat edilmediğini dile getiren Vali Erin, “Biz diyoruz ki artık madde bağımlılığı konusunda dışarından kimse bize yüzde 30, yüzde 40, şu kadar var, bu kadar var diye tespitlerle gelmesin. Bu konu, bu toplantıyla Urfa olarak hangi noktada olduğumuzu, aşağı yukarı bağımlılık oranının ne olduğunu, bağımlılık yapıcı maddeler açısından nasıl bir tablo ortaya koyduğunu, özellikle risk bakımından hangi yaş grubu olduğunu ve il dağılımını ortaya koydu” diye konuştu.
Şanlıurfa’da Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) yapılmasının uzun süreden beri efsane olmuş bir konu olduğunu ifade eden Vali Erin, bu yatırımın yapılması için de 20 milyon TL bedelle ihalenin yapıldığını ve yer teslimi aşamasına gelindiğini hatırlattı.
Uyuşturucu tehdidine karşı AMATEM ve ÇEMATEM’in tek başına bir çözüm olmadığını dile getiren Vali Erin, “Ülke olarak çok boyutlu bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bugün açıkladığımız çalışma, mevcut durumumuzu ortaya koydu. Ama bu, işimiz bitti demek değil. Bu işin elif’i. Şimdi be’ye, te’ye, se’ye ce’ye devam edeceğiz. Uzun soluklu ama ne yapacağını herkesin bildiği bir mücadele anlayışını hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
Ortaya konan raporun en az iki üç yıl yeterli olduğunu ve bu rapora dayanarak eylem planını uygulamaya koyacaklarını belirten Vali Erin, şunları söyledi:
Bizim somut adımlara, net tanımlanmış harekat tarzlarına ihtiyacımız var. Yeşilay ne yapacak, uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla ilgili dernekler ne yapacak. Jandarmaya, emniyete görev verdiğimiz gibi bunlara denet bir şekilde sorumluluk yüklememiz ve sonucunu takip etmemiz gerekecek. Aynı, eğitimde, sağlıkta ve diğer konularda olduğu gibi şunu gözleyeceğiz; temel aldığımız kıyaslanabilir uluslar arası göstergeler esas alınacaktır. Sağlığı ölçerken, insanların refah düzeyini, kalkınmışlığını, mutluluk veya mutsuzluğunu ölçerken bütün dünyanın genel geçer kabul ettiği verileri kullanmak zorundayız. Tahminler, kişiden kişiye değişen fikirler üzerinden ne bir değerlendirme yapabilme hakkımız var ne de ortalığı toz pembe göstermeye hakkımız var.
Gençleri eğitime ve istihdama yönlendirerek başta uyuşturucu olmak üzere toplumsal düzeni bozan durumlardan uzak tutmak için projeler geliştirilmesi gerektiğini belirten Vali Erin, geçen yıl halk eğitim merkezlerinde açılan kurslara katılan 2 bin 500 öğrenciden yaklaşık 1000 tanesinin dört yıllık üniversitelere yerleştiklerini ifade ederek, “Bu gençlerimizi bu alandan kurtarmalıyız. Bu çocuklara geçen yıla kadar yüzde 19-20 olan üniversite kazanma oranını mutlaka yüzde 50’nin üzerine çıkarmamız lazım. Şunu diyebilirsiniz, ‘üniversiteyi okuduktan sonra da işsiz kalıyor’, o ayrı bir mesele. Onları üniversitelere gönderecek ve orada iyi insanlarla, devlet koruması ve yönlendirmesiyle alınacak tedbirleri yine devlet alacak. Üniversitede bu gençlere sahip çıkacak. Geçen kaybettiğimiz nesiller gibi, gençlerimizin bazı kendini bilmezlere, meczuplara kaptırmamak için de gereken tedbirleri devlet olarak alacağız” dedi.
Vali Erin, “Şanlıurfa İlinde Uyuşturucu Kullanım Sıklığı ve Risk Etmenlerinin Belirlenmesi” projesinin hayata geçirilmesinde maddi destek sağlayan GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil’e, Prof. Dr. Necmi İlhan’a ve proje ekibine, Halk Sağlığı Başkanlığına, İl Sağlık Müdürlüğüne ve başından beri projeyi takip eden Vali Yardımcısı Ufuk Akıl’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
VALİ YARDIMCISI AKIL: SONUÇLAR MERAKLA BEKLENİYOR
Proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Vali Yardımcısı Ufuk Akıl, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’in ilde göreve başlamasından itibaren halkla buluşmaları ve STK’ların madde bağımlılığıyla ilgili yakınmalarıyla birlikte böyle bir çalışma yapılması ve sonucunda eylem planı oluşturulması için görev aldığını belirterek, “Görev ve sorumluluk bilinciyle yapmış olduğumuza araştırmalar, hem bakanlığımız hem de Cumhurbaşkanlığımız nezdinde bu işin ehli olduğunu bildiğimiz, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Mustafa Necmi İlhan hocamıza ulaştık. Yoğun gündemine rağmen hocamız ekibini kurarak yaklaşık bir yıldır faaliyet yürütmektedir” dedi.
Böyle bir projenin Türkiye’de ilk kez yapıldığını belirten Akıl, araştırma sonucunun İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve diğer iller tarafından merakla beklendiğini söyledi.
PROF. DR. İLHAN: EN ÖNEMLİ ETKEN MERAK
Dünya ve Türkiye’de uyuşturucu, alkol, tütün ve diğer madde bağımlılık oranlarının Şanlıurfa ile kıyaslandığı araştırmanın il ve ilçe merkezlerinde 2001 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapıldığını belirten Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, daha önce ülke genelinde yapılan benzer bir çalışmanın ilk kez Şanlıurfa’da il örnekleminde konuşulduğunu söyledi.
Tüm dünyada uyuşturucu kullanımının bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini ancak ülkemiz için aynı zamanda narko-terör sorunu olduğunu belirten İlhan, uyuşturucu ile mücadelede Türkiye’nin oldukça başarılı olduğunu söyledi.
Konuşmasında, uyuşturucu kullanımında dünya, Avrupa ve Türkiye’de kullanım oranları hakkında bilgiler veren İlhan, “Dünyada 247 milyon kişi uyuşturucu kullanıyor. Avrupa’da bu sayı 88 milyon, her dört erişkinden biri, her beş gençten biri uyuşturucu kullanıyor. Avrupa’da uyuşturucu çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de 2011 çalışmasına göre yüzde 2,47 oranında bir kullanım var. Geçtiğimiz hafta açıkladığımız sonuçlara göre yüzde 3,1. Bu oran, toplumun her yüzde 3,1’i uyuşturucu kullanıyor anlamına gelmez. Tüm dünyada uyuşturucu kullanımı için şöyle bir ölçüt söz konusu; en az bir kez deneyenler bu oranın içindedir. Çünkü bir kez uyuşturucu deneyenlerin yüzde 60-70 kadarı, en azından yüzde 50’si kullanmaya devam ediyor. Buna göre rakamlar üzerinden değerlendirmek gerekiyor. Ülkemizde sorunun boyutu ne diye baktığımızda, 1,5 milyon ile 1,75 milyon arasında kişinin en az bir kez uyuşturucu kullandığı anlamına geliyor. Bu rakam, esrar ve üzeri uyuşturucu kullanımından başlayanları kastediyor. Bu aslında Cumhurbaşkanımızın da daha önce ifade ettiği gibi “Ne önlem almayacak kadar az, ne de abartılacak kadar fazla”. Ne tüm enerjimizi uyuşturucu ile mücadeleye harcayalım ne de bunu görmezden gelelim. Bu rakamlar ışığında, gerçekçi, bilimsel politikalar üretelim düşüncemiz söz konusu” dedi.
Uyuşturucu konusunun medya ve STK’lar tarafından sürekli gündemde tutularak bir bakıma reklamının yapıldığını, arz başta olmak üzere talep azatlımı, tedavi, rehabilitasyon ve mücadele eden kuruluşların çabaları ile somut kayıtlara ait verilerin görmezden gelindiğini belirten İlhan, uyuşturucu kullanımında en önemli etkenin merak ve arkadaş etkisi olduğunu, konunun medyada sık gündeme gelmesiyle bu merakın uyandırıldığını söyledi.
Proje kapsamında yaş, cinsiyet, medeni hal, gelir ve eğitim durumuna göre ayrıntılı analizlerin yapıldığı araştırmada; il geneli hane halkı uyuşturucu, tütün ve alkol kullanımına yönelik sıklık ile tutum ve davranışların araştırıldığını dile getiren İlhan, Türkiye’de ve dünyada ilk kez tütün ve alkol kullanım sıklığının belirlendiği ve yerli nüfus ile karşılaştırılmasının da yapıldığı çalışmanın, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) Model Anketi (Survey Formu) kullanılarak yapıldığını ifade etti.
Şanlıurfa’da her üç kişiden birinin en az bir kez tütün ürünleri kullandığını ve bunun şehir için bir sorun olduğunu söyleyen İlhan, tütün kullanımına yönelik yaş, cinsiyet, eğitim, medeni ve ekonomik durum gibi veriler hakkında bilgiler verdi.
İl nüfusunun yüzde 96,5’inin hemen hemen hiç alkol kullanmadığını, kullanan kesimin ise yoğun şekilde alkol aldığını belirlediklerini kaydeden İlhan, alkol kullanımında genç erkeklerin ön planda olduğunu söyledi.
Araştırmadaki, Şanlıurfa’da uyuşturucu kullanım oranları hakkında bilgiler veren İlhan, ildeki uyuşturucu kullanım oranının yüzde 2,0 ile 3,1 aralığında çıktığını ancak bunun nüfusa oranının 60 bin kişi olmadığını, bu oranın en az bir kez uyuşturucuyu denemiş kişi sayısını yansıttığını ifade etti.
Uyuşturucu kullanımında da risk grupları hakkında bilgiler veren İlhan, Şanlıurfa’da uyuşturucu kullanımının kadınlar arasında da yaygın olduğunu, kullananlar arasında kadınların oranının üçte bir kadar olduğunu belirtti.
ÖZŞAVLI: BİZE DÜŞEN, YAPILACAKLARI DESTEKLEMEKTİR
İş hayatının öğretmenlikle başladığını, sürekli çocuklarla ve gençlerle iç içe olduğunu belirten Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, çocukların merak, aile ve arkadaş çevresinin etkisinde madde kullanımıyla tanıştığını söyledi.
Viranşehir’de madde bağımlılığıyla ilgili bir proje yürütüldüğünü ve madde bağımlılığı kullanım yaşının çok az da olsa dokuz yaşına kadar düştüğünün tespit edildiğini ifade eden Özşavlı, “İşin ehli konuştuktan sonra çok da söylenecek bir şey yoktur. Bize düşen, kendisine teşekkür etmek ve bundan sonra yapılacaklar konusunda kendisini desteklemektir” dedi.
CEVHERİ: UYUŞTURUCU SİLAHTAN DAHA BETER
Bu bilgilere ciddi manada ihtiyaçları olduğunu söyleyen Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ise, araştırmanın yapılmasını sağlayan Vali Erin’e, Prof. Dr. İlhan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Ortada abartılı rakamlar dolaşıyordu. Uyuşturucu kullanımı Türkiye ortalamasında ve ilimizde yüzde 3 oranında ise bu çok yüksek bir rakamdır. İlimizde sürekli kullanım oranı 42 bin civarında. Bizim, 1980’den beri terörle mücadelede kayıplarımızla aynı rakama tekabül ediyor, bu sadece Urfa’da. Oysa terörle mücadelemiz tüm ülke genelinde. Demek ki emperyaller amaçlarına ulaşmışlar. Bir ilde sadece 40 bin insan bunu kullanıyorsa ki bunu kullananlar bir çok yetenekten mahrum kalacaklardır. En azından düşünme yeteneğinden, üretebilme yeteneklerinden, topluma faydalı olabilme yeteneklerinden mahrum kalacaklardır. Bundan mahrum kaldıkları gibi, toplum için bir problem oluşturacaklardır. Sorun çok ciddi, ben olaya böyle bakıyorum. Benim şehrimde 42 bin gencim bunu kullanıyorsa, yüreğimin cız etmesi lazım, ki cız etti” diye konuştu.
Uyuşturucunun, emperyallerin düşünen beyinleri yok etme projesi olduğunu söyleyen Cevheri, “Düşünen beyinlerimiz yok oluyor. Nasıl ki terör en verimli gençlerimizi dağda veya ovada yok ediyorsa, burada da ellerine silah vermeye gerek yok. Uyuşturucu silahtan daha beter. Bunun üzerinde çok ciddi manada durmamız lazım” dedi.