Anayasa Mahkemesi sigaraya karışır mı?
Hukuk insan sağlığını korumak için mi var, ticari kazanç yitiren kahvehaneleri yaşatmak için mi?
Danıştay'ın kahvehanelerde sigara içilmesinin önünü açmak istemesine sivil toplum örgütleri karşı çıktı. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, tütün endüstrisi yandaşlarının dünyada oynadığı oyunun, Türkiye'de de sahnelendiğine dikkat çekti. Doktorlar, Anayasa Mahkemesi'nde görülecek davaya katılmak istiyor
Danıştay'ın kahvehanelerde sigara içilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasına doktorlar ve sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı (SSUK) Prof. Dr. Elif Dağlı, dumansız hava sahası yasası çıkan bütün ülkelerde sigara endüstrisinin bu tarz davalarla yasağı delmeye çalıştığını söyledi. Uzmanlara göre bu tarz haberlerin öne çıkması, yasayla ilgili henüz bir karar verilmemesine rağmen toplumda sigarada bir yumuşama olacakmış gibi bir beklenti yaratıyor.
'Sigara içilmesine izin vererek toplumu hasta etmek temel özgürlük müdür' diye soran Prof. Dr. Dağlı, 'Yürürlüğe girdiği her ülkede sigara endüstrisi yandaşları tarafından anayasa mahkemelerine taşınan ve sağlığın ticaret hakkından üstün bulunması kararı ile korunan kanun, ülkemizde de Danıştay kararı ile Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştır'diye konuştu.
MAHKEME 1996'DA 'SAĞLIK HAKKI' DEDİ
Prof. Dr. Dağlı, yine de Anayasa Mahkemesi'nin bunu aykırı bulmasını beklemediklerini anlattı.
1996 yılında da 4207 sayılı yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulduğunu örnek veren Prof. Dr. Dağlı, 'Ancak Anayasa Mahkemesi 'sağlık hakkı bütün hakların üstündedir' diye karar vermiştir' dedi. Dağlı, sigara içilmesinin ancak başkasını etkilemediğinde kişisel özgürlük olarak düşünülebileceğini anlattı. Asbest satıcısının çalışma üstünlüğü sağlığın önüne geçemiyorsa sigaranın da aynı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Dağlı, 'Bu dava, dünyada da oynanmış oyunun tekrarının Türkiye'de sahneye konmasıdır. Ancak bizim bir endişemiz yok' dedi. Dağlı, yasağın, yürürlüğe girdiği her ülkede sigara endüstrisi yandaşları tarafından mahkemelere taşındığını ancak istedikleri sonucu alamadıklarını söyledi.
Prof. Dr. Dağlı, 20. yüzyılda 100 milyon kişinin sigaradan öldüğünü gelecek 50 yılda ise şu anda hayatta olan 520 milyon insanın hayatını kaybedeceğini de söyledi. Sigaranın az içildiği zengin ülkelerde üretilen sigaraların fakir ülkelere satıldığını anlatan Dağlı şöyle konuştu:
'Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi olarak, ülkemize çağdaş birçok ülkenin imrendiği sağlıklı ortak yaşam alanlarını kazandıran; sigara tüketimini hızla azaltan ve bu nedenle sigara endüstrisinin her ülkede çeşitli oyunlarına hedef olan; sağlıklı birçok insanı kanser ve kalp krizi geçirmekten koruyan, çalışma ortamlarında sigaranın zehirli gazlarına maruz kalan ikram işçilerini gözeten bu yasamızı her koşulda korumaya kararlıyız.'
ANAYASA'YA AYKIRILIK İDDİASI, DOĞRU DEĞİL
Göğüs hastalıkları uzmanlarının kurduğu Türk Toraks Derneği'nin avukatı Turgut Kazan, dava Danıştay'da görülürken müdahil olmak istediklerini ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıklarını söyledi. Kazan, 'Orada hem anayasaya aykırılık iddiasının yanlışlığı hem de davanın esası hakkında görüşlerimizi bildirmek isterdik. Danıştay yanlış yapmıştır. Ama telaşlanacak bir şey yok. Türk Toraks Derneği olarak Anayasa Mahkemesi'ne 'ilgili' sayılarak katılmak ve dinlenmek üzere davet edilmek isteyeceğiz. Dünya Sağlık Örgütü'nün çerçeve sözleşmesine uygun bir yasa olduğunu; Türkiye'nin bunu onayladığını, bilimsel gerçekleri anlatacağız' dedi.
Danıştay'dan kahvehanelere ayrıcalık
DANIŞTAY Onuncu Dairesi, İzmir Kahveciler Odası vekili tarafından yapılan itirazı inceleyerek özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde şeklindeki kuralda yer alan kahvehane ibaresinin, anayasanın 13. 17. ve 48. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verdi.
Anayasa ne diyor?
ANAYASANIN 13. MADDESİ: Temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın, ölçülülük ilkesine uygun biçimde, yasayla sınırlandırılabilir.
ANAYASANIN 17. MADDESİ: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
ANAYASANIN 48. MADDESİ: Devletin, ticari işletmelerin güvenli ve kararlı bir biçimde faaliyetlerinin devamı için önlem almakla görevlendirilmiştir.
Havalandırma sigara zehirini temizlemez
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi, havalandırma sistemlerinin sigara dumanını temizleyemeyeceğini şöyle anlattı:
'Dünyada bugün hiçbir teknoloji tütün dumanını salındığı ortamdan temizleyememektedir. Bu konuda bir çok bilimsel çalışma yapılmış ve tesisat teknoloji mühendisleri dernekleri raporları ile belgelenmiştir.
Buna rağmen tütün dumanı içilen yerlerin ayrılması ve havalandırma takılmasından bahsedilmektedir. Bu havalandırma sistemleri hem işe yaramayacak, hem de işletmelere ek elektrik masrafı getirecektir.
Sigara firmalarının işletmelere havalandırma sistemleri taktıracağının beyan edilmesi, kanunu engellemek için yanıltıcı kampanyaların arkasında sigara endüstrisi olduğunu bir kez daha göstermektedir.
2004 yılında imzaladığımız Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi gereği havalandırma sistemi koyarak sigara içilen yer ayırmak uygun değildir.'
ESNAF 'ÇORBA' DERDİNDE
Danıştay aykırılığı gördü
- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Çıkan kanun zaten anayasanın 17. maddesine aykırıydı. Danıştay bu aykırılığı gördü ve Anayasa Mahkemesi'ne konuyu taşıdı. Dünyanın nüfus bakımından en kalabalık 19. ülkesi olan ve yaklaşık 20 milyon tiryakisiyle dünyada sigara içme istatistiklerinde 7. sırada bulunan Türkiye'de sigara yasağı uygulamaları bugünkü 'katı' haliyle AB standartlarına da uymuyor. Bu yasak insan haklarına da aykırı. Kaldı ki, sigara içenlerin özgürlüğünü çok katı bir biçimde sınırlayan bu uygulamadan başta lokanta, kahve işletmeleri olmak üzere pek çok meslek dalı zarar görmekte.
Fabrikaları kapatın
- İzmir Kahveciler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Kırdı:
Danıştay'a yaptığımız başvurunun ardından böyle kararın verilmesiyle umutlu bir sürece girdik. Haklı talebimizin hukuk yollarıyla tasdik edilmiş olması bizleri memnun etmiştir. Kahveci esnafına 'insanları zehirliyorlar' yönünde eleştirilerde bulunuluyor. Tütün, bu ülkede üretiliyor, fabrikalar bu ülkede, ayrıca ithal sigara da geliyor. İnsanların zehirlenmesi istemiyorsanız gücünüz yetiyorsa o fabrikaları kapatın. Yasak sonrası kahvehanelere kesilen cezalar bezdirici seviyeye geldi.
Kahve esnafı iptal bekliyor
- Türkiye Kahveciler Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu Genel Başkanı Murat Ağaoğlu:, Sigara yasağının kahvehanelerde iptaliyle ilgili bizim de Danıştay'a başvurumuz olmuştu. Anayasa Mahkemesi, kahvehanelerde sigara yasağının iptaline ilişkin açılan 3 davayı birleştirebilir. Anayasa Mahkemesi'nden iptal bekliyoruz. Sigara yasağı 'Kişinin sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez, devredilmez temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunup, tümüyle kullanılmaz hale getiren bir kısıtlama' olduğundan dolayı yasanın iptalini istiyoruz.
VEKİL SAĞLIK DERDİNDE
Battık dediler ama sayı vermediler
- TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Uluslararası Katılımlı 4. Sigara ve Sağlık Ulusal Kongresi'nde düzenlenen basın toplantısında sigara yasağıyla ilgili olarak, 'Açık ve net şekilde söylüyoruz ki bu kanunda herhangi bir geri adım atılması söz konusu olamaz' demişti. İkram sektöründe, kanun çıktığı dönem dillendirilen 'battık' iddiaları üzerine ilgili sektörün temsilcilerinden resmi yazıyla kapanan kahvehane sayısı gibi rakamları istediğini anımsatan Erdöl, buna rağmen 6 aydır hiç bir cevabın gelmediğini anlattı. Açılan ve kapanan kahvehaneler arasında her yıl olduğu gibi yüzde 50'lik fark olduğunu belirten Erdöl, ''Kanundan dolayı kahvehanelerin kapandığı söz konusu değil. İşçi sayılarında da bir fark yok'' dedi.
Bilkent, 'zarar yok' diyor
- Bilkent Üniversitesi'nin 2009 Aralık ayında yaptığı bir çalışmada kapalı alanlarda başlatılan sigara yasağından sonra işletmelerin karı azalmadı, arttı. Bilkent Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmaya göre, Türkiye'de 2009 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre gayrisafi yurtiçi hasıla %3.3, toptan ve perakende ticaret %7.2 oranında azalırken, otel ve restoranların içinde olduğu ikram sektörü payında %5.2 oranında artış olduğu belirlendi. 2008 yılının aynı döneminde ise bir önceki yıla göre gayrisafi yurtiçi hasıla % 1 oranında artarken, otel ve restoranların payı % 3.02 oranında azalmıştı. Çalışma aynı zamanda, genişletilmiş sigara yasağının yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren 2.010 kahvehanenin kapandığı, buna karşın 3.022 kahvehanenin hizmete açıldığını gösterdi.
ÖZGÜRLÜKSAĞLIK MI PARA MI?
TÜTÜN mamullerinin öldürücü etkileri ile mücadele veren Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi 'özgürlüğün ne olmadığını' şöyle açıkladı:
- Sigara içen başkasını etkilemiyorsa 'özgürlük' olur. Ortak alanlarda sigara içmek diğer insanların sağlığını tehlikeye düşürür ve özgürlük değildir.
- Başkasının hayatı pahasına sigara içmek ve içilmesine göz yummak özgürlük değil, bilerek cana kastetme sayılmalıdır
- Öldürdüğü elli yılı aşkın zamandır bilinen bir maddeden kullanmayanı korumanın tek bir bilimsel yöntemi vardır o da kapalı alanlarda istisna yaratmadan yasaklanmasıdır.
- Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi 8. maddesinde açıkça sigara içilen ve içilmeyen alanların ayrılmaması ve tamamen dumansız alan dışında hiçbir yöntemi yararlı olmadığını belirtmiştir.
- Bütün bilimsel araştırmalar sigara içilen yerlerdeki dumanın hiçbir teknoloji ile arındırılmadığını göstermiştir. Sigara içilen ve içilmeyen yer ayrılması teknik olarak mümkün değildir.
- Uzun yıllar zararlı bir maddeyi işletmesinde kullandırmış olmak, tıp bilimi zararlarını ispat ettikten sonra devam etmeyi mazur gösteremez.
- Sağlık yasalarını bazı işletmeler öne sürülerek zedelemek en temel sağlık haklarına aykırıdır.
Türkan YILMAZER / Haber7