Alzheimer hastalığı ertelenebilir
Alzheimer Hastalığının beyindeki sinir hücrelerinin yaşlanması ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, hastalığın ilerledikçe kişiyi, günlük yaşamını bir başkasının yardımı olmadan devam ettiremez hale getirebildiğini söyledi.
Unutkanlık ve bunama ile seyreden ve genellikle belli bir yaşın üzerinde görülen Alzheimer Hastalığının beyindeki sinir hücrelerinin yaşlanması ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, hastalığın ilerledikçe kişiyi, günlük yaşamını bir başkasının yardımı olmadan devam ettiremez hale getirebildiğini söyledi.
80 yaş üzerinde binde 40-60 oranında görülen bir hastalık olan Alzheimer hastalığı ile ilgili son yıllarda yapılan araştırmalarda, düzenli uyku ve yeterli su tüketiminin, Alzheimer bulgularının ortaya çıkmasını geciktirdiğini belirten Memorial Şişli Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Akdemir, “Dünya Alzheimer Günü” öncesinde Alzheimer hastalığı ve beynin temizlenmesi hakkında önemli bilgiler verdi.
“Her unutkanlık Alzheimer değildir”
Alzheimer’in erken belirtisinin genellikle yakın hafıza kaybı olduğunu belirten Prof. Akdemir, bununla birlikte konuşma problemleri, kelimeleri hatırlayamamak, nerede olduğunu ve kiminle görüştüğünü unutmak gibi bulgularında görülebileceğini söyledi.
Prof. Akdemir, “Alzheimer’in ilerleyen yaşla ilgisi olduğu bilinmektedir. 65 yaş ortalamasında bin kişide 3 hastada görülürken, 80 yaş sonrası bu sayı binde 40-60’a çıkmaktadır. Hastalık; yüzde 70 oranında genetik olduğu düşünülmektedir. Ancak travma, depresyon ve hipertansiyon gibi nedenlere bağlı olarak daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Alzheimer hastalarının tümünde unutkanlık görülür. Ancak her unutkanlık Alzheimer olarak değerlendirilmemelidir. Aşırı stres, yoğun iş temposu, ağır üzüntü ve depresyon durumlarında da unutkanlık yaşanabilmektedir.” dedi.
“Kalıtımsal faktörler önemli bir neden”
Alzheimer’in nedeninin kesin olarak bilinmediğini ancak, ileri yaş dışında kalıtımsal faktörlerin, beyin hücrelerinin ölümünün, sinirsel iletimin bozulmasının ve çeşitli zehirli maddelerin de hastalığa yol açabileceğini belirten Prof. Akdemir, sinir hücrelerinin çalışırken arkalarında bıraktıkları Beta-amiloid ve tau gibi protein birikintilerinin beyinden temizlenememesi durumunun Alzheimer’ın oluş mekanizması üzerinde etkisinin olduğu düşüncesinin mevcut olduğunu söyledi.
Prof. Akdemir, “Alzheimer hastalarının beyninde biriken protein birikintileri de patolojik olarak görülebilmektedir. Beyinde temizlenmeyen protein birikintileri, sinir hücrelerinin kendi aralarında iletişim kaybı yaşanmasına neden olmakta ve beyindeki sinir hücreleri arasında elektriksel bağlantılar azalmakta ve Alzheimer Hastalığı belirtileri ortaya çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Düzenli uyku beyni temizler mi?
Alzheimer’in nedeni ve tedavisi için yapılan çalışmaların beyinde bulunan protein birikintilerinin temizlenmesi üzerine yoğunlaştığını belirten Prof. Akdemir, “İleri yaştaki her kişide bu tür birikintiler görülmeyebilir. Bu nedenle Alzheimer hastalarında ortaya çıkış nedeni araştırılmaktadır.” şeklinde konuştu.
Prof. Akdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan bedeninde yaklaşık 37 trilyon hücre olduğu sanılmaktadır. Bütün bu hücreler çalışırken bir miktar çöp çıkarırlar. Bu çöpler, hücreler arası aralıkta birikir. Bütün bu birikintiler Lenf Sistemi ile temizlenir. Beyin kabuğunda 85 milyar hücre vardır. Bu hücrelerin çalışırken ürettiği artıkları, çöpleri temizleyen bilinen bir lenfatik sistemi beyinde yoktur. Son yıllarda ABD de yapılan çalışmalarda beyinin de bir lenfatik sistemi olduğu ve buna Glimfatik sistem (Glymphatic System) adı verildi. Bu sistem beyindeki akuaporin denilen su kanallarının yardımıyla yapılmaktadır. Beyin, kendi ürettiği yaklaşık 150 ml’lik bir su içinde, beyin omurilik sıvısının (BOS) içinde yüzmektedir. İleri sürülen bu hipoteze göre BOS sadece beynin etrafında yer almaz. Tıpkı diğer dokularda olduğu gibi beyin hücreleri arasındaki birikintileri çöpleri; Alzheimer hastalığına neden olan beta-amiloid gibi birikintileri de temizler. Bu beyin lenfatik sistemi çalışırken beyin omurilik sıvısı beyin kan damarları boyunca hareket ederek beyin derinliklerine sokulur ve hücreler arasındaki çöpleri alarak kan dolaşımına katılmalarını sağlar. Farelerde yapılan çalışmalarda bu temizlenmenin uykuda daha çok yapıldığı gösterilmiştir. Beyin uyku sırasında istirahate geçtiği için, sinir hücreleri arasındaki boşluklar genişlediği ve beyin omurilik sıvısının daha iyi dolaştığı için temizlik daha hızlı olmaktadır. Günlük düzenli 8 saat uyuyan bir kişinin beyninde bulunan protein birikintileri daha iyi temizlenebildiği için Alzheimer’in belirtilerini geciktirmek de mümkün olmaktadır.”
Yeterli su tüketimi beyin sıvısını yeniler
“Su, vücut için temel ihtiyaçtır ve sağlıklı bir bünye için suyun yeteri kadar tüketilmesi gerekmektedir.” uyarısında bulunan Prof. Akdemir, bazı zararlı bileşenlerin dolaşımda bulunan suyun etkisi ile vücuttan uzaklaştırıldığını ve normalde yaklaşık 1400 gram ağırlığında olan beynin, beyin omurilik sıvısının içinde yer aldığı için 25 gram olarak hissedildiğini söyledi.
Prof. Akdemir, “Beynin içinde bulunduğu beyin omurilik sıvısı, düzenli su tüketiminde günde 3 kez yenilenmektedir. Bu yenilenme durumu da beynin protein birikintilerinden daha iyi temizlenmesine olanak sağlamaktadır. Kişinin susuz kalması ya da günlük düzenli su tüketimini aksatması vücutta birçok soruna neden olabileceği gibi beyin omurilik sıvısının azalmasına da yol açmaktadır. Düzenli uyku ve su tüketimiyle erken dönemde ortaya çıkabilecek Alzheimer belirtileri, daha ileri yaşlara ertelenebilir.” dedi. (İLKHA)