Alzheimer 30-40 yıl sonra en önemli sağlık sorunu olabilir
Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, 30-40 yıl sonra Alzheimer hastalığının en önemli sağlık sorunlarından biri olacağını söyledi.
Alzheimer hastalığının herhangi bir tedavisinin olmadığını ancak yavaşlatmanın mümkün olduğunu belirten Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, hastalığın Türkiye’nin nüfus yaşlanma hızı arttıkça öneminin de daha fazla artacağını söyledi.
Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, Alzheimer hastalığının yıkıcı etkilerini azaltmak ve hastalığın erken dönemde tespit edilmesinin sağlanması amacıyla her yıl 21 Eylül’de dikkat çekilen ‘Dünya Alzheimer Günü’ hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yaş ortalamasının giderek arttığına dikkat çeken Akan, “Ülkemizin nüfus yaşlanma hızı dikkate alındığında genç nüfusun giderek yaşlanacağı ve 30-40 yıl sonra Alzheimer hastalığının en önemli sağlık sorunlarından biri olacağı düşünülmektedir.” dedi.
Yaşlı nüfusla birlikte bunamanın en yaygın sebebi olan Alzheimer hastalığının ülkemiz ve dünya için öneminin arttığını dile getiren Akan, şunları ifade etti: “Ülkemizdeki 65 yaş üzeri nüfus 2012 yılında yüzde 7,5 iken, 2023 yılında yüzde 10,2’ye yükseleceği tahmin edilmektedir. Yine 2010 yılında Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlı nüfus oranı ise yüzde 2,7 civarındayken bu oranın, 2011 yılında yüzde 2,9’a ve 2012 yılında ise yüzde 3,4’e yükseldiği görülmektedir. İstatistikler göz önünde bulundurulduğunda sağlıklı ve kaliteli bir yaşlanmanın ancak küçük yaşlardan başlayarak sağlıklı yaşam konusunda bilinç sahibi olmayla gerçekleşeceğini biliyoruz. Bu yüzden bireyleri küçük yaştan itibaren sağlıklı yaşama teşvik etmeliyiz.”
Zihinsel ve davranışsal bozukluklar görülebilir
Hastalıkla birlikte kişilerde bir takım zihinsel ve davranışsal bozukluklar meydana geldiğini dile getiren Akan, “Hastalığın genellikle ilk belirtisi unutkanlıktır. Kişilerde zihinsel olarak öğrenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, yolunu kaybetme, kişileri tanıyamama ve karar verme güçlüğü gibi rahatsızlıklar görülebilir. Bunun yanı sıra kişinin davranışlarında huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, hayal görme ve depresyon yaşanabilir. Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Yapılan tedaviyle, hastalık tamamen ortadan kaldırılamaz. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki bu hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Tedavideki amaç, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır.” diye ifade etti.
Hastalıktan korunma yöntemlerini de açıklayan Akan, “Her şeyden önce zihnin sürekli aktif tutulması gerekir. Bunun yanı sıra egzersiz yapılarak, düzenli ve dengeli beslenilmelidir. Kişilerin alkol ve sigara kullanımından uzak durması ve topluluk içinde daha fazla zaman geçirerek sosyalleşmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
(İLKHA)