ALLAH’IN AZABI ÇETİNDİR

Allah’ın azabına inanmak İmanın şartlarındandır. Anayasamız Kuran’ı kerimin bakara suresinin İlk ayetlerinde şöyle buyrulur.  ”ONLAR K,GAYBA İNANIP, NAMAZI DÜRÜST KILARLAR VE KENDİLERİNE VERDİĞİMİZ RIZIKTAN ALLAH İÇİN HARCARLAR” “ VE ONLAR Kİ, HEM SANA İNDİRİLENE İMAN EDERLER, HEM DE SENDEN EVVEL İNDİRİLENE. BUNLAR AHİRETE DE KESİN OLARAK İNANIRLAR ”Bakara suresi 3-4 ayetler.

Ahret inancı ve azabı ayetlerde ve hadisler de çokça anlatılır. Mühim olan inanmak ve amel etmektir. Ahretin ebediliğine inanmak imanın zirvesidir. Dünya Ahretin tarlasıdır. Kul dünyada ne ekerse Ahrette onu biçecektir. insanlar Ahrette üç guruba ayrılarak hesaba çekilecekler 1.) Hiç iyilikleri olmayanlar hemen cehennemi boylayan gurup 2.) Hiçbir kötülüğü olmayan gurup bunlara da hemen Cennete ebedi kalın denilir. 3.) bazen iyilik bazen kötülükleri olan gurup bunlarda kötülüğün cezasını çektikten sonra cennete varan guruptur. Peygamberimiz buyurur  “Nefsim kudret elinde olan Allaha yemin ederim ki, ahrette her kes üç yerde yalnız kendini düşünür 1.) ameller terazide tartılırken, 2.) Amel defterleri insanlara verilirken, 3.) Sırat köprüsünden geçerken. Şimdi bunları biraz açalım demek ahrette insanın amelinden başka hiçbir şey insanı kurtarmıyor. Dünyada yaşadığı süre işlediği ameller tartılır. Hiç bir şey karşılıksız değildir. İyi veya kötü amele göre yeri ya cennet veya cehennemdir. Ahrette insanlara amel defterleri verilecek al oku defterini denilecektir. Gizli açık ne varsa hepsi o defterde yazılıdır. İnsan o an yalan söyleyemez, avukatı yok, saklanamaz. Amel defterinde iyilikler çoksa ümit vardır, yoksa cehennem yolcusudur. Birde Ahrette sırat köprüsünden geçme var ki çok çetindir. Sırat köprüsü isyankârlar için kıldan incedir. Sırat köprüsünü geçmeye çalışırken yine ameline göredir. Ameli iyi ise sırat köprüsünü şimşek gibi geçer yoksa Altta kaynayan katran kuyularına düşer.

Dünya’da Rabbimiz kimin iyi olduğunun ipuçlarını vermiştir. Sizin en iyi olanınız takva sahibi olanınızdır buyurarak bir inceliğe parmak basmıştır. Takva Allah’tan çok korkanlar olarak izah edilir. Demek dünyada üstünlük Dünya mevkilerinde bulunmak, çok zengin olmak, ilim bilim erbabı olmak, teknoloji elinde bulundurmak, aşiret sahibi olmakla değildir. Kim Allah’tan çok korkuyorsa o yüksek karakterli insandır demektir. Dünya ahretin tarlası olduğuna göre tarlamıza iyi bakalım ektiğimiz nedir? Ömrünü yalan zalim siyasetle geçirenler, her gün gıybet edenler, başkalarına iftira edenler, yalan söyleyenler, mideleri haramla dolduranlar, İnanç sisteminde deprem yaşanırken neme lazımcılık uykusuna yatanlar, ahret tarlasından verim mi bekliyorlar . Dinin emirlerini başta Kurandan, hadisten, fıkıhtan sahabe hayatından öğrenmeyenler, öğretmeyenler dünya tarlasına iyi baksınlar. Namaz, hac, oruç, zekât, sakal, Seydalık, şeyhlik, zikirler bunların ibadet şekli ise, bunların ahret tarlarında ayrık otları vardır demektir sadece bu yazdıklarımla iş bitmiyor.Din bir nizamdır,hukuktur,siyasettir,ekonomidir,düşmanı tanımadır sorunların tek çözümüdür. Ferdi ibadet yapmakla kurtulacağını sananlar,Kuranın tüm ayetlerini tekrar okusunlar.Kurtuluş var mı yomu?

 Madem dünya fanidir. Ölüm haktır ahiret ebedi yurttur. Burada ne ekilirse ahrette o biçilecektir. Kötülüğün ahrette karşılığı azaptır. Neden insanoğlu nefsine uyarak cehennemi satın alıyor, Allaha karşı isyan bayrağını çekiyor. İnanç sistemi ile ilgili şu kesin olarak bilinmelidir ki, İslam coğrafyasında mevcut ne dini müesseseler, ne tarikatlar, ne batıya iman etmiş siyasi oluşumlar, ne camiler, ne uydurulmuş din anlayışı ile Müslümanlara hiçbir şey veremezler, vermemişler, bu anlayışlar insanı Hem dünyadan hem de ahretten ederler. İnsanlık seçimle geçim arasına sıkıştırılmış Ladin bir eğitimden ne beklenir. Sadece Müslümanlar oyalanır uyuşturulur.  Necasetle pislik temizlenmez. Olsa olsa daha berbat eder. İnsanlığın kurtuluşu Ümmet görüşünü benimsemede, İslam hukukunun tatbikinde, İslam’ın kardeşlik harcında, İslami siyasette İslam ekonomisinde, İslam birliğinde, başka çareler aramak abestir. Boş çabadır zaman kaybından başka bir şey değildir. Her gün Müslüman kanı akıyor. Kan akıtıcılardan medet umuluyor. Petrol severler ve maşaları işgal ediyor. Yok, mu bunun çaresi? Varda hesaplarına gelmiyor. Ey Allah’a ve Ahrete inandım diyenler! Ümmet in başına getirdiklerinizden yarın kıyamet gününde hesap vereceksiniz. Orada ne AB, ABD, BM nede NATO’YU bulamazsınız kanatmayın ümmete olanlara vicdanınız sızlamıyor mu?

Siz Müslüman geçinen liderler ahrete inanmıyor musunuz?  Müslümanları kandırmayın Müslüman’a yapılanlar yeri göğü inletiyor. Müslüman kanı üzerinden çıkar, servet, mevki makam elde etmekten artık vazgeçin. Yaşasın zalimler için cehennem demekten kendimizi alamıyoruz. Yaptıklarınızı hoş göstermek için basın vaizleriniz, görüntülü ekranlarınız, kemik yalayan yazarlarınız, meydanlarda sizi alkışlayan alkışlayanlarınız İslam dışı, insanlık dışı yaptıklarınızı örtemeyecektir. Başınızı Kuma gömmüşsünüz koca gövdeniz dışarıda, dünyada korumalarla korunuyorsunuz ahrette hesap vermenizde korumalarınız olmayacaktır. Mazlumun ahı indirir şahı sizi bekliyor. Ey! Dünya Müstekbirleri. Sözde insana refah getirecek demokrasi aracınız, laikliğiniz, insan hakları anlayışınız kurşun, işgal, sindirme, korkutma olarak insanı yok ediyor, hayatını karartıyor. Dünyada gücümüz yetmese de ahrette yakanıza yapışıp hakkımızı sizden söke söke sizden alacağımıza inancımız tamdır. Yöneten yönetilenler Allah’ın ipine sarılmazsa, ahrette çetin azap görecekleri gibi, dünyada da huzurları olmayacaktır. Siyonizm mikrobu Müslümanlara bulaşır. Esed, Sisi, Işid, PKK, Depremler, seller, hastalılar, göçükler, ebola, mers, hastalıkları bu dünyada Müslüman’ın yakasını bırakmaz. Dünya azabı olarak insanı inletir. Rahman olan Rabbimizin azabından korunalım….