ALGI

ALGI

   İnsanlar ve toplumlar üzerinde etkili olabilmenin birçok yönü vardır. Para, güç kuvvet, zorbalık… yönetimi ele geçirerek… psikolojik baskı uygulayarak ve insanların algısını değiştirerek…

  Psikolojik baskı; en etkili yöntemlerden biridir. İnsanları herhangi bir konuda psikolojik olarak hazırlamak; onlara veya onlar üzerinden yapacağınız şeyi yapmanızı kolaylaştırır.

  Yapacağınız şeyin tepki çekmemesini veya kabul görmesini istiyorsanız, ilk önce onların algısını değiştirmeniz ve dolayısıyla toplumu gerçekleştirmek istediğiniz şeye doğru hazırlamanız gerekecektir. Bu yüzden önce algılarla oynamalısınız! Öyleyse önce ALGI nedir ona bakalım.

Kısaca algı:

  “Psikoloji ve bilinçsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir.

  Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur.

  Örneğin, görme gözün retinasına düşen ışıkla, işitme kulağa gelen ses ile oluşur. Öğrenme, hafıza ve beklenti ile şekillenebilir.

  Algı, bu "yukarıdan aşağıya etkileri" kapsadığı gibi duyusal girdinin "aşağıdan yukarıya" işlenmesini de içerir.

   "Aşağıdan yukarıya işlemler", basitçe, düşük seviye bilgi kullanılarak daha yüksek seviyede bilginin (örneğin nesne tanımada şekiller) oluşturulmasıdır.

  Yukarıdan aşağıya işlemler ile kastedilen, kişinin kavram ve beklentilerinin algıyı etkilemesidir. Algılama, sinir sisteminin kompleks işlemlerine dayanır, ancak bilinçsel farkındalığın dışında gerçekleştiği için çoğu zaman kişilere zahmetsizce gerçekleşir.”

  Bu bilimsel girişten sonra, şimdi uzun süredir gündemi meşgul eden bir Rıza Sarraf ve rüşvet meselesi gündemde. Rüşvet almış vermiş bunlar hikâye… Hikaye dediğim rüşveti küçümseme anlamında değildir. Hepimiz biliyoruz ki, rüşvet çok eski bir iş görme aracıdır. Her devirde insanlar haksız işlerini rüşvetle yapmış veya almışlardır…bize göre rüşveti alan da, veren de, aracı olan da, savunan da suçludur. Haindir… Ancak;

  Burada ilginç olan Haydutlar ülkesi olan Amerika’nın haddini aşarak 11 bin kilometre uzaktan gelip bin yıllardır komşumuz olan bir ülke (İRAN) ile ticaret yapamazsın demesidir. Amerika’nın kuyruğuna takılıp falan bakan rüşvet almış diye sevinerek Amerika’dan medet bekleyenler bilsinler ki, bu bir ALGI psikolojisidir. Çünkü Amerika hiçbir zaman bize dost olmaz. Esasen kimseye dost olmaz. Amerika sadece çıkarlarını bilir. Menfaatine yarayanı destekler. Menfaatine yaramayanı köstekler.

  Amerika hangi hakla 11 bin kilometre öteden gelip komşu ülkemizle ticaret yapmamızı yasaklıyor diye sorgulaması gerekenlerin, çıkıp koro halinde Amerikan borazanlığı yapmanın hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Amerika’nın amacı ülkemizi yıpratmaktır. Bunun için elinden geleni yapıyor. Dünya kamuoyunda ve ülkemizde ALGI psikolojisi geliştirerek, ekonomimizi çökertmeye çalışıyor.

  Dolayısıyla gün birlik olma zamanıdır. Kendi içimizde ki sorunları kendi içimizde hallederiz. Birbirimizi öldürsek de, düşmana teslim edemeyiz.