Akaydından Günaya çok sert sözler
47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türk sinema sanatçılarının yanı sıra dünyaca ünlü ödüllü yönetmenler Megan Mylan, Serge Avedikian ve Fyodor Bondrachuku ağırlıyor. Ünlü yönetmenlere, düzenlenen gala gecesinde Onur Ödülü verildi. Gecenin en çok konuşulan sözleri ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydından geldi.
Festival kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve eşi Günseli Akaydın tarafından konuklar onuruna Ramada Otelde gala gecesi düzenlendi.
Akaydın, burada yaptığı konuşmada, Altın Portakalın bu yılki ana temasının Sinema ve Toplumsal Etkileşim olduğunu hatırlatarak, bu kapsamda 35 ülkeden 191 filmin gösterildiğini, rekor düzeyde kabul edilen 730 noktada da festival etkinlikleri yapıldığını söyledi.
Festivali halkla buluşturan tüm bu çabalara karşın, yönetmen Emir Kusturica üzerinden politik kışkırtmalarla karşı karşıya kaldıklarını öne süren Akaydın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın bu konudaki tavrını eleştirdi. Akaydın, Kültürü temsil eden kültürsüzlük, affedilebilir bir şey değil. Politik kışkırtmalarla, Kusturica üzerinden Antalya ve halkı rencide edilemez diye konuştu.
Antalyanın 4 bin yıllık kültür ve uygarlığın beşiği olduğunu, Altın Portakal Film Festivalinin de kentin yüz akı olduğunu belirten Akaydın, kendilerinin de bu kültürün bayrağını taşıdıklarını söyledi. Akaydın, konuşmasında festivali başlatan merhum Avni Tolunayı da andı.
DÜNYACA ÜNLÜ YÖNETMENLERE ONUR ÖDÜLÜ
Gala gecesinde, festivalin dünya ünlü yabancı konukları tanıtıldı.
Altın Portakal Film Festivalinin Belgesel Film Yarışması jüri üyesi olan ABDli belgesel yönetmeni Megan Mylana, Başkan Akaydın tarafından Onur Ödülü verildi.
2003 yapımı Lost Boys of Sudan filmiyle Independent Spirit Ödülüne layık görülen, 2008 yılında da Pinkinin Gülüşü adlı filmiyle Belgesel Film Dalından Oscar ödülü kazanan Mylan, teşekkür konuşmasında, jüri üyeliği dolayısıyla izlediği belgesellerde, Türkiyedeki inanılmaz güzelliklere tanık olduğunu söyledi.
Akaydın, gecede, ilk uzun metrajlı filmi Dokuzuncu Bölük ile En İyi Yabancı Film Dalında Oscara aday gösterilen Fyodor Bondarchuka da Onur Ödülü verdi.
