AK Parti’nin İcraatlarını Anlamakta Güçlük Çekiyorum
AK Parti çok güzel şeyler yapmakla beraber, bazen kendisiyle çelişen icraatlarını anlamaktan güçlük çekiyoruz!..
Mesela “kadına şiddet” konusu çok fazla abartıldı. Öyle bir dereceye geldi ki aile geleneklerini alt üst etti.
Başbakan her platformda; “şiddet acizlerin işidir” diyor.
Çoğu zaman kadınların aşırı istek bastırmakta aciz kalan erkeklerin başvurduğu yöntemdir şiddet!.
İyi aile olmak fedakârlık ister! Fedakârlık, çoğu zaman yokluktur. Koca hanımına, hanım kocasına karşı fedakarlık yapacak!. Yokluklara, sıkıntılara beraber göğüs gerilecek!. Ki zaten kadınlarımızın ve erkeklerimizin çoğu bunu yapıyor. Ama bazen her iki taraftan fedakârlık yapmayan oldu mu; o ailede şiddet başlar. Fizikken güçlü olduğu için şiddet gösteren genellikle erkek olur.
Zaten şiddete bulanmış bir aile karakolluk olduğunda; ipler kopmuştur demek!..
Erkeksi Türkiye toplumuna gösterdiği şiddetten dolayı karakolluk olan bir erkek yanlış yaptığını kabullenmek yerine; “şerefimizle oynadın. Bizi karakolda süründürdün” diyerek şiddetin dozunu daha da artırır. Bu, bazen ölümle, çoğu zamanda boşanmayla sonuçlanır.
Ben; “kadınlara yönelik şiddeti önleme” yöntemini anlamakta güçlük çekiyorum! Ya siz?
Mesela bir başka konu; gazetelerde çıkmış üç haberi yan yana getirerek anlamaya çalışıyorum!
1.’si İşsiz kadınlara iş müjdesi!
Çelik, iş gücüne katılma oranının yüzde 23’lerden yüzde 31’lere geldiğini, istihdam oranının ise yüzde 21’lerden yüzde 27’lere ulaşıldığını söyledi. Bakan Çelik, kadınların iş gücüne katılması için Hedeflerinin yüzde 38
2.’si İşsizlik oranı arttı
Türkiye genelinde işsiz sayısı 2012 yılı Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 201 bin kişi artarak 2 milyon 630 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 0.3 puanlık artış ile yüzde 9.4 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 0.3 puanlık artış ile yüzde 11.7, 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı ise 1.8 puanlık artış ile yüzde 18.8 oldu.
3.’sü Başbakan 3 çocuk istiyor
Bilindiği gibi Erdoğan’ın “3 çocuk” ısrarında, Türkiye’deki nüfus hızının giderek düşmesi etkili oluyor. Şu anda, dünyanın en genç nüfusa sahip ülkelerinden olan Türkiye, bu demografik fırsat penceresini 2020-2030’lara kadar değerlendirebilecek. Ancak, yapılan çalışmalara göre Türkiye’nin şu anda 75 milyon civarında olan nüfusu 2030’lardan sonra hızla yaşlanacak. Bunu değiştirmek için de var olan çoğalma katsayısının 2.1 olması gerekiyor. Yani her insan 2’nin üzerinde çocuk yapmalı ki genç nüfusu koruyabilelim.
Evet, işe teşvik edilmiş, fabrika köşelerinde kadınlık duyguları ezilmiş. Çoğu zaman holding patronları için ucuz iş gücü olmuş kadınlardan 3 çocuk doğurmasını beklemek!..
Her 100 genç’ten 19’ünün işsiz olduğu bir ortamda evimizin en kutsalı olan kadınlarımızı köle gibi çalıştırmak için çabalarını göstermeye bir anlam veremiyorum!.
Acaba bu, erkeklere iş bulamamak mı? Yoksa patronlara ucuz iş gücü temin etmek mi?
İşsiz genç kahvehane köşelerinde, 3 çocuk doğurması gereken hanım fabrika köşelerinde…
Ben bu politikalara bir anlam veremedim ama slogan hazır!!!
AİLE İÇİ ŞİDDETE HAYIR!...
İŞSİZ KADINLARA İŞ MÜJDESİ!..
BAŞBAKAN 3 ÇOCUK İSTİYOR!..