AK PARTİ VE BEKLENEN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM

AK PARTİ VE BEKLENEN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM

Anayasa değişikliğinin verdiği yetkiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mayıs AK Parti Kongresinde Genel Başkan seçilmesi adeta bir dönüm noktası olmuştu.  Herkes ve her kesim bu tarihe odaklanmış yeni bir değişim ve dönüşüm ile yeniden diriliş için bir fırsat olarak görüyor. Bu değişim ve dönüşüm çerçevesinde menfi müspet bir çok şey yazıldı çizildi.

 

Aylar öncesinden Reisi severek dövenler müthiş bir algı oluşturmaya başladılar. Erdoğan’ı efsanevi bir mitoloji kahramanına dönüştürmeye çalıştılar. Ellerinde somut bir delil belge ve bilgi olmadan olmasını istedikleri şeylerin oluşması ve akıllarınca Reisi yanlış yönlendirme adına çok çirkin saldırılarda bulundular. Toplumdaki değişim ve dönüşüm beklentisinin çıtasını o kadar yüksek tutular ki, bir çok kesim bütün umudunu 21 mayıs’ta gerçekleştirilen olağanüstü kongreye bağladı. Beklentiyi daha da büyütüp, talebi karşılanamayan kesimleri sükûtu hayale uğratmaktı. Sonuçta Erdoğan’ı önce paratonere çevirip sonra başarısızlığa uğratarak,dışarıdan gelen saldırıları bertaraf eden hareketi içerden çökertme planını devreye koydular.

 

 

Kongrede MKYK listesi açıklanır açıklanmaz vuruşlarda başlamış oldu. Ak parti diyenler AKP, Canımız Reisimiz diyenler, Cumhurbaşkanı demeye başladı. Oluşturulmaya çalışılan algı o kadar kötüydü ki sanki liste sil baştan FETÖcü, bilmem necilerle doluymuş gibi lanse edilmeye çalışıldı. MKYK’nın oluşumundan yola çıkarak bundan sonra oluşacak Genel Merkez, İl ve İlçe Teşkilatların Oluşumu ve sonra da Bakanlar Kurulunun da bu çerçevede olacağı yönünde bir algı oturtmaya çalışıyorlar.

 

Bu algıları yapanlardan Pelikancı ekip deşifre oldu.  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, devlet aklı ile konuşuyor ve hedefini en üst perdeden haykırıyordu. Devlet, Millet ve Ümmet bilincini önceleyerek bundan sonra ki değişimin de bu çerçevede olacağını ve yapmak istediklerinin de bu olduğunu söylüyordu. Çok önemli bir şey daha söylüyordu ve diyordu ki;"Yeni süreçte bende bir yanlışlık gördüğünüz an gereğini yapın. Eğer bu yanlışa düşürülmüşsem bilin ki küresel ve yerli işbirlikçilerin tuzağına düşmüşümdür. İnisiyatifi milletim ele alsın gerekeni yapsın."

 

Temennimiz odur ki il ve ilçe teşkilatları oluşturulurken, Devlet, Millet ve Ümmeti önceleyen milletin efendisi değil milletin hizmetkarı olan seçimden seçime değil her gün milletin içinde olan onların derdi ile dertlenen zenginin değil fakirin sofrasında oturan beş yıldızlı oteller yerine daha mütevazi yerlerde toplantılarını yapan bir ekibin gelmesidir.

 

Milletvekilleri, Belediye Başkanları, il ve ilçe teşkilatları asli görevlerini yapmalıdır. İşe alımlarda eş dost akraba ilişkileri ön plana alınarak alımlar yapılmamalı, hak ve hakkaniyet ölçüleri ön plana alınmalıdır. Devlete ve millete olan sevdası Ümmet bilincine sahip insanları işe alımlarda öncelik verilmelidir. Torpili olan değil, emanet her alanda ehline verilmelidir.

 

Ola ki bu temennilerimiz olmadı. Olmayınca ne yapacağız ? AK Partiye AKP, REİSİMİZE  Cumhurbaşkanı mı diyeceğiz ?

 

Dostlar…

 

Biz dava erleri ise, kimseye küsmeden kırmadan dökmeden davamıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Davaya ve topluma yanlış yapan herkesin yanlışını düzeltmesi için çalışacağız. İslam’ın son kalesi ve Ümmetin umudu olan Türkiye’ye  ve Reisimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.

 

Uzun vadede çok güzel şeyler olacaktır.  Buna inanıyoruz.  Bize düşen sabır ve samimiyet ile üzerimize düşeni yapmaktır. Her zaman yalancılar, yalakalar, menfaat çeteleri, ukalalar, makam ve mevki sevdalısı bukalemunlar olacaktır. Yerli, milli, devlet, millet ve ümmet bilinci olan insanların çoğalması ve etkin yerlere gelmesi için gayrete devam diyeceğiz.

Selam dua ile