AK Parti ne yapacak? Tartışmalara açıklık getirdi

31 Mart yerel seçimleri ile ilgili parti genel merkezinde açıklamalara bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Bu millette tecessüm etmiş olan demokratik olgunluk, bu sürece ve sonuca saygı duymamızı gerektirecektir" dedi.

AK Parti ne yapacak? Tartışmalara açıklık getirdi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: YSK sürecine herkes saygı duymalı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili parti genel merkezinde önemli açıklamalarda bulundu. Ortaya çıkan tabloda şunu görmek gerekir. Milletimizin takdiri demokrasiye inanan siyasetçiler için her şeyin önündedir. Milletimiz ne diyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Ortaya çıkan tablo, seçim sürecinin bir parçasıdır. Bu yöntem, sandığa atılmış her bir oyun yerini bulması açısından son derece önemlidir. Çünkü sandık, demokratik siyasetin siyasal bir namusudur. Bu namusu korumak hepimizin görevidir.

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları:

"SANDIĞIN GÖSTERDİĞİ YOL HARİTASINA SAYGI DUYUYORUZ"

Katılım oranı aziz vatandaşlarımızın demokrasiye bağlılıklarını gösteren bir husus, başlı başına değer. Bu demokrasiyi kurumsallaştırmak, güçlendirmek için büyük bedeller ödemiş milletiz. Darbe dönemlerinde başbakanlarını, bakanlarını şehit vermiş milletiz. Gencecik fidanları feda etmiş milletiz. En son Fetullahçı terör örgütüne karşı nasıl mücadele ettiğimizi dünyaya gösterdik. Demokrasimizin varlığı ve gücü en çok üzerinde titizlenmesi gereken bir değerimiz. Ülkemizin yönetimine sandık yoluyla karar vermesi, vatandaşlarımızın oy pusulası ile karar vermesini daha çok değerlendirebiliyoruz. Demokrasiye, sandığa ulaşmak için büyük bedellere baktığımızda, sandık yoluyla sorunlarını, krizlerini aşan, sandığın yol göstericiliği ile yolunu bulan siyasal yol haritamızla gurur duyuyoruz.

"YSK sürecine herkes saygı duymalı"

"SEÇİM KURULU HERKESİN BAŞVURDUĞU BİR MÜESSESEDİR"
Türkiye'nin seçim konusundaki deneyimi yüksek. Bununla ilgili kuvvetli mekanizmaları var, deneyimi var, birikimi var. Yurt içinde güvenini kazanmış, yurt dışında saygınlığı olan bir kurumumuz var. Özellikle Ankara ve İstanbul'la ilgili itiraz süreçlerini izlerken bu tabloyu aklımızda tutmanın faydası var. Milletimizin takdiri demokrasiye inanan siyasetçiler için her şeyden önemlidir. Vatandaşımız ne diyorsa, milletimiz ne diyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Seçimlerde maddi hatalar, yapılan kaydırmalar söz konusu olabiliyor. Geçersiz oylarla ilgili olarak yeni bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Seçim kuruluna başvurarak herkesin başvurduğu gayret meşru bir müessese.

"DERDİMİZ VATANDAŞIN HİÇBİR OYUNUN FEDA OLMAMASI"

İstanbul'a baktığımızda sayım döküm çizelgelerindeki verilerle sandık sonuç tutanaklarına yapılan itirazların yapılmasından normal bir şey yoktur. Bu meşru müesseseye başvurmak bütün siyasi partiler açısından olağan bir yöntemdir. Şimdi bu yönteme başvurulmaktadır. Bu yöntem vatandaşımızın attığı her bir oyun yerini bulması bakımından son derece önemlidir. Derdimiz hiçbir oyun feda olmamasıdır. Atılmış oyun yerini bulmasıdır. Sandık namustur. Sürekli olarak stresi yükseltilen açıklamalar yapılması. Akşam saatlerinden itibaren yurtdışındaki bazı şebekelerin provokatif açıklamalar karşısında bu hassasiyetlerin altını çizmek isterim.

"BU SONUÇLARI DOĞRU OKUMAK HEPİMİZİN VAZİFESİDİR"
Siyasi partiler kampanyalarını yaptılar, yoğun bir dönem geçirildi. Siyasi partiler kendileri açısından görevlerini yaptılar. Nihai karar mercii milletimizdir. Milletimizle yüksek fedakârlıkla yüzde 85 oyla talimatlarını vermek üzere oyunu kullanmıştır. Çeşitli yerlerde seçim süreçlerinin siyasetçiler için korku unsuru olduğunu görüyoruz, bizim için sevinç unsurudur. Bu büyük bir fırsat ve değerdir. Hepimiz mahallelerde, ilçelerde, sokaklarda gezerek milletimizin talimatlarına ulaşmaya çalıştık. Netice itibarıyla sandığa gidildi, vatandaşımız talimatını verdi. Şimdi o talimatın net bir şekilde görülmesiyle ilgili süreç yaşanıyor. Bu sonuçları doğru okumak hepimizin vazifesidir.

"YUSUFLAR HAKARETE ALDIRMADAN DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKTI"

YSK'da doğal olarak bir süreç yürüyor. Sosyal medya başta olmak üzere yapılan provokasyonlar, incitici açıklamalar karşısında bir kere daha hassasiyetimizin altını çiziyoruz. Herkesin bu konuda sorumlu davranması hepimizin beklentisidir. Türkiye düşmanı olarak bilinen, tökezlemesini isteyen, Türkiye'nin demokrasisinin sakatlanmasını isteyen bilindik kişilerin açıklamaları karşısında bu açıklamalarımızı yapmak zorundayız. 'İyi ki varsın Yusuf' diye sahiplendiğimiz, duruşunu, faaliyetini gördünüz. Elinde partisinin verdiği torba, sokak sokak gezdi bu çocuklar. Memleketleri iyi olsun, güzel yönetilsin diye genç yaşlarında bu faaliyetlerin içinde bulundular, fedakârlığı gösterdiler. Uğradığı hakaret karşısında oy verilmesini sağlamaya çalışıyor. Demokrasinin güçlenmesini sağlamaya çalışıyor.

"HER SİYASİ PARTİNİN BAŞVURDUĞU MÜESSESEYE BİZ NİYE BAŞVURMAYALIM?"

Biz tek bir oyun bile heba edilmesini istemiyoruz. Diğer partileri tabii ki kendi oylarına sahip çıkacaktır. Biz nasıl olur ki, AK Parti Genel Merkezi olarak o Yusufların yaptığı çalışmadaki sandığa gitmiş oylarda hata, kaydırma görüyorsak. Bu bir haksa ki haktır, hemen hemen her siyasi partinin başvurduğu bir müessese ise niye başvuralım. Erken sonuç ilan etmiş olanların panik içerisinde bu müessesse çalışmasın diye olaya yaklaşımlarında anormallik görüyoruz. Bu pusulayı bizim net görmemiz için bu olaylara sahip çıkmamızdan doğal bir şey yoktur. Bu hak arayışı milletimize ve Yusuf'a ve Yusuf gibilere karşı borcumuzdur.

"BİZ HAK EDİLMİŞ ZAFERLERE DEFALARCA İMZA ATMIŞ BİR PARTİYİZ"

Sürece herkes saygı duymalıdır. Süreç sağlıklı işlemelidir. Sonuç ne olursa olsun milletimizin talimatıdır deyip, başımızın üstünde taşıyıp saygı göstereceğiz. Oy veren her vatandaşımızın hakkını savunmak vazifemizdir ve bizim partimizin kutsalıdır. 15. kez seçimden zaferle çıkmış bir genel merkezidir burası. Biz 15 kere sandıktan birinci çıkmış partiyiz. Bu sefer de sandıktan birinci çıkarak Türkiye'nin en güçlü partisi olma unvanını milletimiz bize vermiştir. Hak edilmiş zaferlere defalarca imza atmış olan Türkiye'nin en büyük siyasi partisiyiz. Bu sonuç partimizi birinci parti yapmıştır, aynı şekilde Cumhur İttifakı'nı birinci yapmıştır. Hak edilmiş zafer meselesi başkalarının kendilerine yakıştıracağı bir etiket olabilir. Bize uzaktan yakından iliştirilemeyecek bir meseledir.

"SONUCU SÜKUNETLE BEKLEMEK VE SAYGI DUYMAMIZ GEREKMEKTEDİR"

İtirazlar yapılacak ve süreç devam edecek. Cumhurbaşkanımız balkon konuşmasında temel prensibi bir kez daha vatandaşlarımızla paylaşmıştır. Biz milli iradenin üstünde hiçbir güç tanımıyoruz. Birtakım vesayet odakları tehditlerle, suikastlarla üzerimize geldiğinde 'Millet ne derse odur, git derse gider, kal derse kalırız' demişizdir. Birtakım rakamların yakın olması, tutanakların birbirini tutmamasını araştırmak, takip etmek, hukuki süreci beklemek doğaldır. Hukuki çalışma gayet doğaldır, dolayısıyla sükunetle saygıyla sonucu beklemek gerekir. Bir sürece, iki sonuca saygı duyacağız. Vatandaşlarımızı inciten, tahrik eden, süreci sabote etmeye çalışan bazı siyasilerin attığı Tweetler, cümleler görüyoruz.

"SONUÇ ARZU ETTİĞİMİZ GİBİ ÇIKSA DA ÇIKMASA DA..."

Yurtdışında Türkiye'de sıkıntı çıksın şeklinde arzularını görüyoruz. Bu millette tecessüm etmiş olan demokratik olgunluk, bu sürece ve sonuca saygı duymamızı gerektirecektir. İtiraz mekanizması çalıştıktan sonra sonuç netleşecektir. Sonuç arzu ettiğimiz gibi çıksa da çıkmasa da en yüksek hassasiyetimizi saygımızı ifade ettik. Sanki bu süreci YSK'nın ukdesinde yürümektedir. Sadece biz değil diğer partiler de orada bulunuyorlar. Kirli bilgi veriliyor bu doğru değildir. İtiraz sürecinin dışında sanki başka süreçler işliyormuş gibisinden, başka bir takım gibisinden zaman zaman şeyler duyulabiliyor. İtiraz mekanizması aynı işliyor. Kapsamlı bir inceleme geldi önüme. Farklı yerlerde çıkan sözler, cümleler, eleştiriler, polemikler sanki AK Parti Genel Merkezi bundan sorumluymuş gibi aşırı ifadeler kullanılabiliyor. Cumhurbaşkanımız gerekli balkon konuşmasında değerlendirmeyi yapmıştır.
KAYNAK: SABAH