Şair Nabi Öğrenci Yurtlarından Urfa atağı

Şair Nabi Öğrenci Yurtları Sorumlusu Bekir Söylemez, hedefini OLAY Gazetesine açıkladı: “Bizim öğrenci almamız için yurt yapmamız gereklidir. Devlet öğrencilerin bir yerde kalması için gerekli niteliklere sahip yerler istiyor. Bizde Şanlıurfa’da 50 bina yapmayı hedefliyoruz.”

Şair Nabi Öğrenci Yurtlarından Urfa atağı

AYRIMCILIK YAPMIYORUZ

 

Olay Gazetesinin rutin olarak düzenlediği Fikir Kulübünün bu haftaki konuğu Şair Nabi Öğrenci Yurtları Sorumlusu Bekir Söylemez oldu. Yurtlarda kalan öğrenciler arasında zengin,fakir ayrımı yapmadıklarını belirten Söylemez,”Bize müracaat eden tüm öğrencileri alıyoruz. Yerimiz olduğu müddetçe yoksul zengin fark etmez alıyoruz. Fakat yine de öğrencilerin büyük çoğunluğu köydendir. 150 civarında çalışanımız var. Bunun bir kısmı gönüllüdür.” diye konuştu

 

İKİ BİN ÖGRENCİMİZ VAR

 

Söylemez, şöyle konuştu:”Faal 17 yurdumuz var. Açılacak olanlarla birlikte 37 tane olacak. Açılacak olanların 9 tanesi ağustos ayında açılacak böylelikle faal yurt sayısı 26 olacak.2014 yılında 50 binamız olacak. Öğrenci sayımız tahmini 2.00 (iki bin) civarında. Ama bunlara gün içerisinde yurtlara girip çıkan, etütlere, kütüphaneye gelenleri de dahil edersek sayı 5.000 (beş bin) i bulur.”

 

Her hafta rutin olarak düzenlediğimiz Fikir Kulübü’nün bu haftaki konuğu Şair Nabi Yurtlar Sorumlusu Sayın Bekir Söylemez idi. Kendisi ile Urfa’daki yurt konusunu konuştuk. Oldukça ketum bir tavır sergileyen Söylemez, yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına bir çok konuda sessiz kalmayı tercih etti. Bize daha çok Şair Nabi Yurtları’nın gelecek planları ve yetiştirdiği insan profilini anlattı. İşte o söyleşi;

 

Celal Çiftçi: Kulübümüze konuk olduğunuz için size teşekkür ediyorum. Bize kendinizi tanıtır mısınız biraz?

 

Bekir Söylemez: Hataylıyım. Akbez Beldesi’ndenim. 2012 nin 15 Haziran’ında  Urfa’da görevlendirildim.  Urfa gittikçe büyüyen bir şehir .  Özellikle nüfus anlamında çok hızlı büyüyor. Burada 15 tanesi faal ,9 tanesi inşaat halinde 24 tane binamız var. Nüfusun hızlı artışı sebebiyle biz burası için büyük bir hedef koyduk. Urfa’da talebe potansiyeli çok fazla. Geçen ağustos ayı itibari ile bin civarında öğrencinin talebini geri çevirmek zorunda kaldık. Bu konuda kendimizi vicdanen sorumlu hissettik. Fakat gerçekten yapacak bir şeyimiz yoktu.  Bu yüzden oturduk arkadaşlarla konuştuk ve büyük bir hedef koyduk.2015 Ağustos ayı itibarı ile 50 tane binamız olsun dedik. Bu konuda istişarelerimiz oldu.  Arsalarımızı tespit ettik.2012 yılında 10 temel atalım dedik.2013 yılında 13 temel atalım dedik. Bizim binalarımız büyük binalar. En az 100 kişinin barınabileceği binalar. 2012 yılı Ramazan ayında iki gurup halinde 500 kişiyi davet ettik.Urfa’daki çok önemli kişileri çağırdık. Çok büyük bir alaka gördük. Böylesine müspet bir tepki alacağımızı tahmin etmiyordum. Elinde arsası,dairesi olan  insanlar bize yardım etsin istedik.Ramazandan sonra 10 temel atacaktık.4.5 ay içinde 10 temel attık.Bu temellerimize  hiç beklemediğimiz şekilde yoğun bir ilgi oldu. Bir  çok Urfalı bu temellerimizin yapımını üstlendi. Mesela Bamyasuyu’nda atılan bir temelimiz vardı. 110 yataklı bir binadır. Bu binanın yapımını Barut ailesi üstlendi. Genç yaşında ölen avukat Sıtkı Barut adına bu binanın yapımını üstlendiler.  Karaköprü’de bir temel attık. İsmini açıklamak istemeyen bir aile bu binanın yapımını üstlendi. Yine TOKİ’de 350 yataklı bir temel attık ki bu en büyük yurt olacak. Bu temelin atımında da çok büyük bir ilgiye şahit olduk. Nuri Güneş bu binanın önce demirini sonra binanın tamamını üstlendi. Bu bizi oldukça rahatlattı. Sonra Devteşti denilen yerde bir temel attık.Orası da 150 yataklı olacak bir yer.Üstlenen kişinin ismi haftaya netleşecek. Herkesin tanıdığı bir kişi. Hemen bu yurdun yanına Emin Öncel isimli vatandaşımız bir Kuran kursu açmak istediğini söyledi. Biz kendisine bir arsa gösterdik. Bununla birlikte Eyyübiye mahallesinde yapılacak 100 yataklı bir bina olacak.Eyüp Peygamber karşısında 200 yataklı bir kız Kuran kursu açılışı yapacağız. Bu bina Vahap Şeker isminde bir vatandaş tarafından yaptırılacak. İlçelere doğru baktığımızda sıva aşamasında olan bir binamızı Ali Sevinç adlı bir vatandaşımız üstlendi. Yaylak Beldesi’nde Abdullah Tören isimli bir vatandaşımız bir bina yaptırıyor. Geçen pazar günü iki temel attık. Biri Siverek’te, diğeri Hilvan’da.Siverek’teki  binayı Gökhan Boduroğlu üstlendi. Hilvan’dakini  Bayık ailesi üstlendi. Açıkçası Urfa’dan bu kadar büyük bir ilgi beklemiyordum. Ben bir konuşmamda; “Urfa sadece Urfa iline değil,ülkeye yöne verecek kabiliyete sahip bir yer.Üzerinde bir kül var. O külü atabilirsek  Urfa gerçekten öncü bir şehir olacak.” Demiştim. Bakın Antep böyle değil. Antep daha zengin bir şehir. Fakat Urfa başka bir şehir.

 

Biz talebe toplamak için bina yapmak zorundayız.Bina yapmak ekonomik bir iştir.Ama bunu burada rahatlıkla yaptık.Trilyonlar gerektirecek bir işi Urfalılar  rahatlıkla yaptılar. Bugün Urfa’daki bütün müslümanlar bizim yanımızda. Biz onlarla birlik ve beraberlik içindeyiz.

 

Kemalettin Uğuzlu; Yurtlarda kalan öğrencilerimiz ne ile meşguller?

 

Bekir Söylemez; Çoğunlukla okula gidiyorlar.Üniversiteye giden öğrencilerimiz için yurt var.Liselere giden öğrenciler için ayrıca yurt var. Bundan sonra ilköğretim içinde yurt açacağız. Bizim ana okulumuz var. 3-6 yaş arasında aldığımız çocuklar için kurslarımız var.

 

Şimdi bu yurtlara talebe gelse veya gelmese ne olur? Bizde okurlarsa edepli yetişir çocuklar.Okullarını bitiren binlerce, on binlerce öğrenci var. Fakat edep yok. Bu yurtlarda manevi tarzda çocuk yetiştirilirse milletine saygılı olur. Büyüklerini sayar, küçüklerini sever. Ben bizde yetişen örnekleri görüyorum. Bu kişiler bize sürekli yardımda bulunuyor. “Eskiden bana yardım edilirdi şimdi sıra ben yardım edeceğim.” diyorlar.

 

M.Kemalettin Uğuzlu; Yurtlardan faydalanan öğrencilerden herhangi bir katkıda bulunmaları için talepte bulunuyor musunuz?

 

Bekir Söylemez; Eğer veli gönüllü olursa çok küçük ,cüzi bir miktar oluyor. Yoksa yurtlarımız tamamen ücretsizdir. Genelde yurtlarımızda maddi yetersizliği olan öğrencilerimiz barınıyor. Köyden gelen veya kalacak yeri olmayan öğrencilere barınma hizmeti veriyoruz.

 

 

Celal  Çiftçi;  Urfa’da ulaştığınız rakamlar nelerdir? Finansmanınız hakkında biraz daha bilgi verir misiniz?

 

Bekir Söylemez; Bizim iki türlü gelirimiz var. Müslüman kardeşlerimizin makbuz karşılığında yaptıkları yardımlar. İkincisi dernek üyelerimizin yapmış oldukları yardımlar var. Bunlar yetmez tabi.  Yine vatandaşlarımızın yaptıkları yardımlar var. Bakın geçenlerde bir genç geldi. Hacca gidip gelmiş annesinin benimle görüşmek istediğini belirtti. Yurdun önüne gelmişler. Gittim. Kadıncağız dişinden tırnağından arttırıp bir köşeye koyduğu parasını yurda bağışlamak istediğini söyledi. Böyle fedakar insanlarımız var. Faal 17 yurdumuz var. Açılacak olanlarla birlikte 37 tane olacak. Açılacak olanların 9 tanesi ağustos ayında açılacak böylelikle faal yurt sayısı 26 olacak.2014 yılında 50 binamız olacak. Talebe sayımız tahmini 2.00 (iki bin) civarında. Ama bunlara gün içerisinde yurtlara girip çıkan,etütlere,kütüphaneye gelenleri de dahil edersek sayı 5.000 (beş bin) i bulur.

 

Celal Çiftçi; Öğrencileriniz genelde  köyden mi geliyor? Kaç çalışanınız  var? Maaşları nasıl ödeniyor?

 

Bekir Söylemez; Bize müracaat eden tüm öğrencileri alıyoruz.Yerimiz olduğu müddetçe yoksul zengin fark etmez alıyoruz. Fakat yine de öğrencilerin büyük çoğunluğu köydendir. 150 civarında çalışanımız var. Bunun bir kısmı gönüllüdür. Maaş almazlar. Çalışanların maaşları dernekler sayesinde ödeniyor. Yurtlarımızda ;müdür,belletmen,şoför,aşçı,yönetim memuru olmak üzere birkaç çeşit resmi çalışan var. Bunlar asgari ücretle çalışıyorlar.

 

Celal Çiftçi; Bu kadar büyük bir organizasyonda yolsuzluk gibi usulsüzlük gibi  istenmeyen olayların denetimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

 

Bekir Söylemez; Kontrol için gerekli bir çok eleman var.Devlet denetimi dışında daha sıkı ve daha ince detaylı bir kontrol şeklimiz var. Bu kadar derneğimiz var. Şimdiye kadar böyle bir şey hiç duyulmadı. Çünkü biz bir yerlerden yardım istemeden evvel dernek üyemizden bir şeyler alıyoruz.  İlk önce onlar bir şeyler ortaya koyuyorlar. Böyle bir anlayışın olduğu yerde istenmeyen davranışlar görünmez.

 

Şerif Kurtuluş;a) Konuşmalarınızdan şunu çıkardım. Çok nitelikli bir Urfa,bir Türkiye var. Ama bazı gerçekler de var. Bir insan niçin koca bir binanın yapımını üstlenir? Ne gerekçesi vardır? b) Bununla birlikte bu ülkede YURTKUR var. Yurtkur kendi işini yapamıyor mu bu ülkede?  c)Niçin öğrenci almak istiyorsunuz? Bir gurup bir cemaat oluşturmak için mi? d) Para Müslümanlarda dediniz.  Bu Müslümanlardan biri  size karşı bir tavır alsa tepkiniz ne olur? e) Son yıllrda Cern’de Hıgg bozonu (Tanrı Parçacığı) adlı bir çalışma var. Bugün de onunla ilgili açıklamalar yapıldı. Bu konu ile ilgili bir düşünceniz var mı? Dünyanın gittiği bu nokta ele alındığında yurtlarda yetişen öğrencilerden bireyler çıkma ihtimali nedir?

 

Bekir Söylemez: Hiçbir insan buluşunu çöpe atmaz. Hatta düşse çıkarır.Bir insan bir binayı nasıl üstlenir? Şuna inanıyor; Ben ahrete EFT yaparsam benim param orada olur. Ahirete EFT olur mu? Tabi ki olur.Bir kişi ahrete gerçekten inanıyorsa bunu yapar.Müslümanlarda bu var.”Bu yurtlarda çocuklar eğitilecek ve ben bunun karşılığını ahrette alacağım. Bir insan bu kadar parayı inancı için harcar.  Bizim talebe almamız için yurt yapmamız gereklidir. Talebenin bir yerde kalması için gerekli niteliklere sahip yerler istiyor devlet. Bu yüzden biz yurt yapıyoruz. İlçelerde köylerde yaşayan insanlar çocuklarının şehir merkezinde okumasını istiyor. Bizim aşiret veya cemaat oluşturma gibi bir amacımız yok. Bize  kim başvurursa onu alırız. Yurtkur da yurt yapıyor ama yetmiyor. Yetmediği yerde açığı biz kapatıyoruz. O bahsettiğiniz araştırma ile ilgili hiçbir bilgim yok o yüzden yorum yapmam doğru olmaz.

 

Celal Çiftçi: Bir öğrenci örneğin Ankara’da okumak isterse ne yapabilir?

 

Bekir Söylemez: Yerimiz oldukça nerede olursa olsun o öğrenciyi alırız.

 

Abdullah Aslan: a) Yurtları çoğalttınız.Daha ne kadar yurt açmayı planlıyorsunuz? b) Fethullah GÜLEN ve Süleyman TUNA cemaati arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir? Hanginizin daha faydalı olduğuna inanıyorsunuz? c) “Bizim yurtlarda yetişirlerse edepli olurlar.” Dediniz. Başka yerde yetişirlerse edepsiz  mi olurlar?

 

Bekir Söylemez: Bizim için bir sınır yok.Halkın isteği ve göstereceği tepki bizim için sınır olur. İnsanlar bizim yavrularımız iyi yetişsin dedikleri müddetçe biz yurt açarız.

 

Kim ki bu insanlığa bir iyilik yapıyorsa Allah razı olsun.Bugün on kişilik bir ailede dahi farklılıklar oluyor. Fakat ortak noktaların ne olduğu daha önemli. İki cemaat arasındaki fark ayrımını ben yapamam. “Bizde edepli olur başka yerde edepsiz olur.” Hayır hayır. Öyle bir şey yok. Fakat sokak kültürü ile yetişen bir çocuk ,yurtta eğitim almış bir çocuk ile aynı edebe sahip olamaz.

 

 

Halit Açar: a) Çalışmalarınız sadece yurt yapma şeklinde mi oluyor? b)Bugünkü toplumu nasıl görüyorsunuz?  c)Ben bugünkü toplumda bir çözülme görüyorum. Bununla ilgili bir çalışma düşünüyor musunuz?

 

Bekir Söylemez: Hayır okul da var çalışmalarımız içinde. Fakat daha yeni yeni başlıyoruz. Kreş zaten var.Kreş ,okul,yurt şeklinde çalışmalarımız var.   Bugünün toplumunu daha müspet bir toplum olarak görüyorum. Hızlı bir gelişme var. Eğitilen insan sayımız çoğalıyor. Aileler bilinçleniyor. Eskisi gibi değil.Tabi bu ekonominin gelişmesiyle doğru orantılı. Toplumun çözülmesine yönelik ayrıca bir planımız yok.

 

Ömer Taş: a) Yaptığınız çalışmalar takdire şayan. Bu kadar yaptığınız hizmetler karşılığında devletten herhangi bir beklentiniz oldu mu? b) Antep’teki sayıya ne zaman ulaşacaksınız? c) Bu kadar insanı bu kadar kısa sürede nasıl ikna ettiniz?

 

Bekir Söylemez: Devletten herhangi bir beklentimiz yok. Derneğimizin tüzüğünde böyle bir şey yok. Antep’teki sayıya ne zaman ulaşırız konusunda herhangi bir tahminde bulunmam mümkün değil. İkna konusuna gelince; Ben bu insanları yeni yeni tanıyorum. Yurtlarımıza geldiler,faaliyetlerimizi gördüler. O havayı teneffüs ettiler. Bu şekilde ikna oldular. Bizim de hizmet etmemiz gerekiyor anlayışını geliştirdiler.

 

M. Kemal Uğuzlu : Yurtlarınızda farklı dillerde eğitim konusunda bir çalışmanız var mı? Böyle bir konuya nasıl yaklaşıyorsunuz?

 

Bekir Söylemez: Hayır böyle bir çalışmamız ve amacımız yok. Bizim amacımız yurdumuzda eğitilecek çocuğu vatanına milletine hayırlı bir insan olarak eğitmek. Her ceviz yuvarlaktır. Fakat her yuvarlak ceviz değildir.

 

M. Kemal Uğuzlu Ahlak; insanlara  Kürtçe,Türkçe,Arapça şeklinde verilemez mi? Sadece Türkçe mi yetiştirilmelidir vatan evlatları?

 

Bekir Söylemez: İlla  Türkçe diye bir şey yoktur.Tek tip insan yetiştirmek diye bir derdimiz yok. Türkçe’de,Arapça,Kürtçe’de olabilir.

 

Aşık Kul Cemali: Avrupa’da da bu tarz çalışmalarınız var mı?

 

Bekir Söylemez: Evet var. Yurt dışında da çalışmalarımız var.

 

Celal Çiftçi: Yurdunuza öğrenci göndermek isteyen velilerimize neler söylemek isterseniz?

 

Bekir Söylemez: Okul kayıtları zamanı bizim de yurtların kayıt zamanıdır. Bizim kayıt zamanımız okullara göre daha esnektir tabi. Bunun dışında hangi zaman da gelirse gelsin. Yerimiz varsa biz bu öğrenciyi alırız. Yaz tatilinde yerimiz müsaitse yine alırız.