Şahin'den KESK tutuklamalarına tepki

Şahin'den KESK tutuklamalarına tepki

15 Haziran’da Batman’da tutuklanan sanıklarla ilgili olarak Eğitim-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Halit Şahin yazılı bir açıklama yaptı.

Şahin, açıklamasında; “TÜM BEL-SEN temsilcisi Muzaffer Çınar’ın da bulunduğu onlarca siyasetçi ve demokratik kitle örgütü temsilcisi gözaltına alındı ve bunlardan 8’i tutuklandı.

Dün sabah yeni bir operasyon dalgasıyla uyandık. Van’da EĞİTİM SEN Şube Başkanımız Selami Özyaşar, eski şube başkanlarından Lezgin Botan ve Müzahit Karakuş, şube yöneticilerinden Garip Yaviç, , eski şube sekreteri Sinan Gündüz ve sendika üyesi Hakan Yaman gözaltına alınmışlardır. 

 

Kamu emekçileri mücadelesinin öncüsü ve direngen gücü KESK üye ve yöneticilerine yönelik anti demokratik uygulamalar da toplumsal muhalefeti susturma politikasının bir parçasıdır. Halen yönetici ve üyelerimizden; Seher TÜMER, Olcay KANLIBAŞ, Ahmet ZİREK, Metin FINDIK, Ayhan KURTULAN, Lokman ÖZDEMİR, Aynur ŞAHİN, Yüksel OZAN, Sedat GÜLER, Yakup TEKİN, Serpil ARSLAN DÜZGÜN, Nazire AYATA CİVELEK ve en son 26 Nisan 2011 tarihinde gözaltına alınan Gülsüm YILDIZ tutuklandılar. Yüzlerce üyemiz hakkında başta memuriyetten uzaklaşma talebiyle olmak üzere adli ve idari soruşturmalar açılmaktadır. Onlarca üyemiz sürgün edilmiştir. 19–20 Nisan 2011 tarihlerinde SES ve TTB’nin yaptığı grev ve AKP’nin sağlıkta dönüşüm programını Adana’da Demokratik Çözüm Çadırı’ndaki kitleye anlattıkları gerekçesiyle 28 Nisan 2011 tarihinde gözaltına alınan üyelerimizden Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Dr. Ömer Eşki “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanmaktadırlar!

 

O halde bize düşen de direnmek, direnmek ve yine direnmektir. Çünkü biliyoruz ki, tarihte kazananlar hep direnenler, mücadele edenler olmuştur. KESK, fiili ve meşru mücadele içerisinde, 12 Eylül cenderesine karşı inançlı ve kararlı insanların bir araya gelmesiyle kurulmuş bir emek örgütüdür. Ne askeri cuntaya ne de sivil cuntalara teslim olmamış bir örgüttür.

 

Diğer yandan demokratikleşme ve yeni Anayasa sloganı ile yüzde elli oy alan AKP iktidarı halkın kendi iradesi ile seçtiği Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle’nin milletvekilliğini YSK’nın düşürmesi Türkiye demokrasisi ve Kürt sorununa bakışı açısından sınavdır. Hatip Dicle’nin Milletvekilliğinden düşürülmesi siyasi iktidarının savaşta ısrarından başka bir şey değildir. Dileğimiz Devlet aklının hâkim kılınarak YSK’nın almış olduğu bu kararı tekrar gözden geçirmesidir.

 

Her bir operasyon ve baskı yeni sorun, gerginlik ve çatışma demektir. Tüm yurttaşlar güven içinde yaşamak, yarınından emin olmak hakkına sahiptir. Ortamı daha fazla germek kimsenin hayrına değildir. Siyasi iktidarı yıllardır uyguladığı ekonomik ve siyasi politikalardan hoşnut olmayan, eleştiren ve muhalefet eden kesimlere karşı tahammüllü olmaya çağırıyoruz.

Demokratik hak ve özgürlükleri genişletecek, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünü esas alacak, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracak adımlar atılmalıdır.

Arkadaşlarımızın gözaltında tutulduğu her bir saat bir eziyet ve işkencedir. Güvence altına alınmış haklarımızın açık ihlalidir. Bu nedenle arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.

www.balikligol.com