Çadırkent için iddialar
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Ferhat Karataş, çadır kentlerdeki iddiaları açık bir dille gündeme taşıyarak maddeler halinde sıraladığı hususların araştırılması gerektiğini dile getirdi. Karataş ayrıca önceki gün gazetecilere yönelik yapılan saldırıyı da kınadı.
Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Ferhat Karataş, Suriyeli sığınmacıların kaldığı Süleymanşah Çadır Kentteki isyanı ve sonrasında gazetecilere yönelik yapılan saldırıyı değerlendirdi. Olayların çıkış nedeninin üzerinde durulmasının altını çizen CHPli Başkan Ferhat Karataş, daha önceki haftalarda da benzer olayların yaşandığını dile getirerek ortaya atılan iddiaların titizlikle araştırılması gerektiğini söyledi.
Başkan Karataş açıklamasında şu sözlerine yer verdi: Sığınmacıların kamp sorunu artık ciddiyetle ele alınmalı ve bunun için çözüm üretilmelidir. Bizimde yaptığımız görüşmelerde var olan iddiaları ele alırsak maddeler halinde şu hususların üzerinde durulması gerekmektedir;
- Suriyeliler sığınmacı kamplarından neden memnun değil?
- Eski yönetim yeni yönetimin başarısız olmasını istiyor. Bunun gerekçeleri nelerdir?
- Suriyelilere ne gibi sözler verilerek ülkeye getirildi?
- Getirilen Suriyeliler nasıl bir beklenti içindeydi ve bu beklentiler karşılanabildi mi?
- Olayları esas alarak yöneticilerin başarısız gösterilmesi mi isteniyor?
- Burada rant var mı?
- Sığınmacı kamplarında mevsime göre çadır seçimi yapıldı mı?
- Türk doktorların artık çadır kentlerde görev almak istemediği doğru mu? Bunun nedenleri nelerdir?
- Sığınmacı kamplarında kapasite sınırı aşılmış mıdır?
İşte yukarıda saydığımız tüm iddiaların incelenmesi ve bu konuların aydınlatılması gerekiyor. Aksi takdirde önümüzdeki dönemlerde yine bu tür olumsuz olayların yaşanacağı ortadadır diye konuştu.
ÖNEMLİ OLAN TETİKÇİLER DEĞİL, ONLARI ŞİDDETE YÖNLENDİRENLERDİR
Karataş açıklamasının ilerleyen cümlelerinde basın mensuplarına yönelik şiddetin kabul edilir bir tarafının olmadığını da dile getirerek saldırıyı kınadı. CHPli Ferhat Karataş, Burada asıl üzerinde durulması gereken konu ise tetikçilerin değil tetikçileri şiddete yönlendirenlerin tespitidir. Türkiyede gücün ve iktidarın aleyhine yayın yapan basın organlarına karşı genel bir baskı var. Gazeteci ve köşe yazarlarının işten atılması ile hükümet tarafından gazete patronlarına müdahale edilerek yayın yapmaları engelleniyor. Genel olarak Türkiyedeki yapı bu şekildedir. Türkiye de aleyhte yayın yapan birçok gazeteci şuan cezaevindedir. Bu konuda Çinden sonra dünya ikincisiyiz. Gazeteciyi gördüğün yerde döv, engelle, kameralarını kır, araçlarını tahrip et, haddini ver algısı tamamen erklerin bilinçaltına yerleşmiştir. Şiddet kültürünün yaygınlaştığı Türkiyede bunun yansımasını gördüğümüz Akçakaledeki olayların mağduru olan gazeteci arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum dedi.
KAMP YÖNETİMLERİ MÜLKİ AMİRLERDEN ALINMALI
Karataş açıklamasının sonunda Suriyelilerin kaldığı çadır kent veya konteynır kentlerdeki yönetimin mülki amirlerden alınarak İHD ve Mazlumder gibi insani kuruluşlara bırakılması teklifinde bulundu. Karataş bu önerinin de geniş bir platformda tartışılarak ele alınmasını önerdi.