Aday Adayı Mustafa Pakır Seçim Manifestosu Yayımladı

Şanlıurfa AK Parti'den Milletvekili Aday Adayı Ekonomist-Yazar Mustafa PAKIR seçmenlere yönelik bir seçim sözleşmesi ile yapacaklarını tahhüt etti.

Aday Adayı Mustafa Pakır Seçim Manifestosu Yayımladı

Hemşerilerim ile bir sözleşme yaparak, onların taleplerini de taahhüdümün vazgeçilmez maddeleri haline getireceğini belirten Ekonomist-Yazar Mustafa PAKIR, Saygı değer hemşerilerim. başlığıyla yayımladığı seçim sözleşmesinde şunları belirtti: 


İçinizden biri olarak bu kutlu yola yolcu olarak çıkmaya karar verirken, temel çıkış noktam asla kişisel ikbal hırsı olmadı. 
Toplumla iletişimi kopuk, hep kendini önceleyen, vizyon ve misyondan yoksun kişilerin bu necip millete rehberlik etmeleri beni ruhen, zihnen çok örseledi. Fedakâr, cefakâr, vefakâr ve vakar sahibi bu millet, hep sesine ses verecek, derdini dert bilecek, onunla nefes alıp verecek, onunla soluklanacak, yürekli, cesur, sözünün eri, adam gibi adamlar aradı durdu. Işte beni de bu tercihe zorlayan milletteki bu sessiz ve derinden gelen çığlığa bir yanıt vermem gerekiyordu. Sureta halkla birlikte görünüp, seçildikten sonra birer kibir abidesine dönen, siyaseten halkta bir karşılığı olmayan, utku dar, günübirlik med-cezirler yaşayan bu içi boş insanlara bir itiraz olarak yola çıktım. 
Hemşerilerimi tanıyor, zira onlar da beni iyi tanıyorlardı. Onlardan farklı bir yaşamım yoktu. İtilen, kakılan, lütfen anımsanan bu kadirşinas hemşerilerimin sahiplenilmesi benim için görev ötesi bir vazife oldu. 
Onların dışa vurmayıp da zihinlerinin ve ruhlarının derinliklerinde biriktire geldiği meşru taleplerinin sesi olmak için bu meşakkatli ve fakat huzur verecek yolu seçtim. Hemşerilerimin hiç bir ferdini aidiyeti ne olursa olsun meşru ve yasal her taleplerini ciddiyetle takip edip neticelendirmek için, samimiyetle çaba göstereceğim. Belli kliklerin sofralarına oturup hemşerilerimi asla kendime küstürecek manevralara alet olmayacağım.
İltimas, kayırma, adam harcama, birini diğerine feda etme yoluna gitmeyip, aksine ehliyet, liyakat ve yeterliliğe öncelik vereceğim. Haksızlık kimden gelirse gelsin, haklının ve hakkın tarafında olacağım. Zulümle kurulan sofraya değil, alın teriyle kazanılmış sadece çorbaya kaşık sallayan fakir/ fukara/ gureba sofrasına oturacağım.
Yapacağım her işimde halkımla istişare ederek birlikte yol alacağım. En bileninden en bilmeyenine kadar herkese insan olmaları hasebiyle, onurlarını muhafaza ederek iletişim kurağım. Her şeyi bilen değil, herkesi dinleyip insanlarımızdan çok şey öğrenmeyi tercih edeceğim. 
Tek akılla değil, akılları çoğaltarak yanılma payımızı azaltacağım. Yapamayacağım hiç bir şeyin sözünü vermeyeceğim. Aldatmaya dönük gülücükler dağıtarak sahte durumlara asla pirim vermeyeceğim. Şeffaf, hesap verebilir olacağım. Hemşerilerimin hoşuna gitmeyecek hiç bir eylem ve tutumda bulunmayacağım. Hemşerilerimin bana vereceği emanete asla ve kata ihanet etmeyeceğim.  Hemşerilerimin bir sözleşme yapacağım. Verdiğim bütün taahhütlerimi günü gününe takip ederek benden hesap sormalarına sonuna kadar açık olacağım. Hemşerilerimin onayının olmayacağı hiç bir işlem ve tasarrufta bulunmayacağım.
Hemşerilerim ile bir sözleşme yaparak, onların taleplerini de taahhüdümün vazgeçilmez maddeleri haline getireceğim. Benim anlayışımda, zengin ile fakir, güçlü ile zayıf, ağa ile köylü ayni olacaktır. Biri diğerinden üstün görülmeyecektir. Temel çıkış noktam, siyaseti kendim için değil, halkımın refahı, mutluluğu, ülkemin kalkınmış zengin ülkelerin seviyesine çıkartılması için, gece gündüz durmadan, yorulmadan, üşenmeden, çalışmaktır.