ACIMA DUYGUSU

ACIMA DUYGUSU

Acıma, merhamet, şefkat duygusu bütün canlı mahlûklarda mevcuttur. Fıtridir doğuştan var olan acıma duygusu, yaşam tarzına göre sabit kalabilir, gelişebilir, yok olabilir.

 

Toplumla iç içe olduğumuzdan acıma duygusunun ne derece mühim olduğunu her kesin bilmesi lazım acıma, canlıların türlerine göre değişir. Karıncanın acıma duygusu, hayvanların acıma duygusu insanların acıma duygusu, güneşin, taşın, meyvenin, sebzenin, rüzgârın, suyun, gölgenin, acıma duyguları farklıdır. Bu kelime yüce rabbimizin Rahman sıfatının tecellisidir. Kâinat kitabının sahifelerine bakılır, okunursa açık bir şekilde görülür. Bunların temelinde her şeye hükmeden, güç kuvvet sahibi Rab var. Acıma duygusu, merhamet, şefkatin olmadığı toplumlarda huzur olmaz, düşmanlık, kin, birbirini sevmemek olur. İflah olmazlar bu toplumlar. İslam ümmetinin Peygamberi (S.A.V.): “İki şey bozulmadıkça toplum (Ümmet) bozulmaz.” buyurur. “Bunlar amirler, idareciler ve âlimlerdir.” buyurur. Acıma duygusu insan cinsinden kadınlarda daha fazladır. Bediüzzaman hazretleri bunlara şefkat kahramanları diyor. Yeryüzünde merhamet ve acıma duygusu olmazsa, gökyüzünden başımıza taş yağabilir. Güneş yeryüzünü kavurabilir. Soğuklar tüm canlıları dondurabilir. Var olan yırtıcı vahşi hayvanlar insanı paramparça edebilir. Sular kesilebilir. Ne yapabiliriz ki? Ekinler sebzeler, meyveler olmayabilir. Elimizden ne gelir? Bir anne çocuğu için gece uykusuz kalabiliyorsa acıma duygusundandır. Kuluçkaya yatan bir tavuk kanatları ile civcivlerini koruyor, dış saldırılardan koruyorsa, acıma duygusundandır. Yeni doğmuş bir kuzu annesinden süt emerken anne ayağını kaldırıyorsa acıma duygusundandır. Yabani bir kuş dolaşarak topladıklarını gagası ile yavrusunun ağzına kusuyorsa acıma duygusundandır. Hasta anne babasının yanı başında akşamdan sabaha kadar ebeveyninin ihtiyaçlarını temin eden, uykusuz kalan evladın durumu acıma duygusundandır. Mimsiz medeniyetler, ceberut keyfi yönetimler, baskıcı rejimler insanlığa huzur vermediler. İnsanlığı aç bıraktılar, insanların kanını döktüler, ülkeleri işgal ettiler, yeraltı ve yerüstü zenginliğin hırsızlığını yaptılar. Yetim, dul, bölünmüş aileler türettiler. Zinanın çoğalmasını teşvik ettiler, kendilerine yandaş buldular. İşsiz insan kitleleri meydana getirdiler. Beş yıldızlı oteller yapmakla bir şey yaptıklarını sandılar. Sargı bezleri ile asıl yaraların iyileştiğini sandılar. Devletin malını, parasını yandaşlarına peşkeş çektiler. Demokratik bir istemde jopla karşılık verdiler, ceza evlerine tıkadılar. Daha aşırı gidenleri faili meçhule kurban götürdüler. Karın doyurmayan cazibeli kelimelerle halkı kandırdılar, oyaladılar, Kepçeyle topladılar, kaşıkla vermeye çalıştılar. Kasanın, kesenin, nisanın esiri oldular.”Yeryüzündeki işimize Allah karışamaz.” dediler, halklara (hâşâ) Allahlık tasladılar. Midelerini, şehvetlerini, hırslarının kölesi durumuna düştüler. Nereye kadar varacak bu merhametsizlik, acımasızlık, tahakküm, zülüm, kayırma, yalan, topluma rağmen bildiğini okuma? Ey Merhametli idareci, siyasetçi, hukukçu, mühendis, müftü, imam, aile reisi, iş adamı, Saliha kadın, gazeteci, yazar, televizyoncu, çiftçi, meyveci, marketçi mezarcı, şarkıcı, ilahici, işveren, işçi, imalatçı, ihracatçı, fabrikatör, bankacı, komşu, âlim, amir memur, fakir, zengin ne zaman acıma duygusundan, merhametten, şefkatten nasibini alacaksın? Kitleler dört gözle bekliyorlar. İnsanlık ölmüş mü? Uyuşmuşsun, tembelsin, vefasızsın, kendini başıboş mu zannediyorsun? İçkiye sınırlama getirildi diye neden bağırıyorsun, trafik canavarının ortağı mısın? Ölenlerin, sakat kalanların, dul ve yetimlerin figanı vicdanını harekete geçirmiyor mu? Kandan beslenenlerin akıbeti berbat olur.

 

Ya Rabbi merhametli, şefkatli, acıma duygusu körelmemiş idareciler cümlemize nasip eyle.

güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - canlı bahis - kaçak iddaa - casino siteleri -