ABD Avukatlığının Sebebi Ne?
ABD Avukatlığının Sebebi Ne? Başlığıyla Ali İhsan Karahasanoğlu yazdı:
Usame Bin Laden'in, Türkiye aleyhine herhangi bir açıklamasını hatırlıyor musunuz?
Herhangi bir haddini aşan ifade, bir tahrik cümlesi, bir tehdit iması?
Hatırlıyor musunuz ki, medyadaki bu ABD sözcülüğüne hak verelim.
İddialar ne?
Laden için, en kralından iddia şu: “İçinde sivil insanların da bulunduğu ABD’deki İkiz Kuleleri vurdurttu!”
Bu iddiaya karşı, muhatap Laden ne diyor peki?
“Filistin’deki siviller katledilirken, buna sessiz kalamayız!”
Sivillerin öldürülmesine karşı isek, Filistin’deki sivillerin katliamına da karşı çıkmamız, “İkiz Kule eylemi”ne de karşı çıkmamız gerekir.
Birisine karşı çıkıp, diğerine seyirci kalmak, ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.
Sadece lâfta karşı çıkmak da değil.
İcraatta da “karşı çıkma”nın gereği yapılmalı..
“İkiz Kule eylemi sonrasında NATO askerlerinin Afganistan'a girme kararı alındına göre, Filistin’deki kaliamlar sonrasında da, İsrail topraklarına BM askerlerinin girmesi kararı alınması gerekir” demelisiniz.
NATO'nun Afganistan'ı işgali hemen gerçekleşiyor, ama BM askerlerinin İsrail’e girmesi sürekli erteleniyor, katliama sessiz mi kalınıyor?
O zaman “Biz kukla değiliz.. Biz bu kavgada yokuz. Varın kendi hesabınızı, kendi aranızda kendiniz görün” demeniz gerekir.
Hani ikiyüzlülüğe isyan edebilir, “ABD haksızdır. Katliam düzenleyenler, kendi ülkelerindeki katliamlara razı olmalıdırlar” da diyebilirsiniz ama.. En azından, “Ne haliniz varsa görün” demeniz gerekmez mi?
Demiyorlar...
Laden, sanki Türkiye üzerinde terör eylemleri düzenleyen birisi imiş gibi, dindarı ile laiki ile hemen tüm medyada, bir sevinç havası esiyor..
Hayır atlamıyorum; 2003 Kasım'ında İstanbul'da yaşanan ve El Kaide'ye mal edilen ikiz saldırıları çok iyi biliyorum...
Bence o saldırıların El Kaide'yle irtibatlı olduğundan çok daha ciddisi, Ergenekon'la irtibatına yönelik iddialardır..
Düşünsenize, ABD’deki İkiz Kule eylemi sonrasında, gelebilecek büyük tepkilere/baskılara rağmen, olayın sorumluluğu Laden tarafından üstlenilmişti.
Ama İstanbul'daki eylemler, öylece kalakaldı..
Sahipsiz, kendi başına..
Hatta olayların Laden tarafından üstlenilmemesi bir yana, tam aksi yöndeki delillerle başbaşayız.
Ne gibi?
Olaylardan 7 yıl sonra ele geçirilen Balyoz Planı'nda, İstanbul'daki ikiz eylemlerin taslağının yer aldığı senaryolar..
Bu senaryonun sanıkları, şu an Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyorlar..
O halde?
O halde, İstanbul'daki ikiz eylemler, Ergenekon'a mı gider, Laden'e mi?..
Şunu da gözardı etmemek gerekir.. Bu eylemleri Laden organize etti ise, sahip çıkmamasının kendisine ne faydası olabilir?
Eylemi yapıyorsa, sahip çıkacak ki, faydasını görsün..
Sahip çıkmayacaksa, ne diye eylem yapsın?
Veya şöyle düşünelim..
Bu tür eylemler, az gelişmiş Ortadoğu ülkelerinde mi daha rahat bir şekilde düzenlenebilir?
Yoksa güvenlik tedbirleri açısından daha korunaklı, daha tedbirli ve daha modern araçlarla donanmış Türkiye'de mi?
Tabii ki Ortadoğu ülkelerinde..
O zaman, Ortadoğu ülkelerinin liderleri aleyhine, Laden’in birçok açıklamaları ortada iken, o ülkelerde değil de, Türkiye'de eylem düzenletmesinin ne anlamı olabilir?
O zaman akla bir başka soru geliyor!
Yoksa o eylemleri, derinlerden birileri düzenledi de, eylemin organizatör adresini Laden olarak mı verdi?
Tam da Balyoz Planı'nda kurgulandığı üzere!
Şu kesin ki, ElKaide’nin çok etkin olduğu Afganistan’da, Türk askerlerine karşı ciddi hiçbir saldırı olmaması, Laden’in Türkiye ile hiçbir sorunu olmadığını ispatlıyor.
O zaman, bizdeki medyaya soralım..
“Nedir sizin sıkıntınız?”
Türkiye’de 40 bin insanın can vermesine sebep olan PKK’ya bile, zaman zaman hoşgörü ile bakanların, Laden’e bu kinleri, nereden kaynaklanıyor acaba?
(Yeni Akit)