Aba Altından Sopa Göstermek
Meclis bünyesinde oluşturulan Darbe Komisyonu'nun tanıklığına başvurduğu 9. Cumhurbaşkanı kart mason, Süleyman Demirel'in, 28 Şubat darbesini savunup AK Parti hükümetini tehdit etmesi Ergenekon’un bir numarası olma ihtimalini kuvvetlendirmiştir. Komisyon üyelerini Evinde ağırlayan morrison sülü, “28 Şubat kanunlar çerçevesinde yürümüş bir süreçtir. Yasadışı hiçbir şey yoktur. Bugün de olsa altına imzamı atarım” demiş. Bunu demekle hala derin mihrakların hizmetinde ve bazı dış güçlerin emrinde olduğunun mesajını vermiştir. Aslında gerçek şu: “28 Şubat'ın yapımcısı da, senaristi de, başrol oyuncusu da bu kart mason, çoban sülü'dür”
“Hükümet yetkililerini Yüce Divan'a göndereceğiz” diyen Ergenekon ve Balyoz’un bir numaralı şefi olduğu tahmin edilen çoban sülü küstahlık yaparak AK Parti'ye gözdağı vermiş. “Bugün siz geçmişteki bazı eylemleri, yanlışları araştırıyorsunuz. Yarın bu günleri ve yapılan yanlışları bir başkaları araştırır” ifadelerini kullanmış. Ayrıca Amerikan sevgisi nedeniyle ‘Morrison Süleyman' lakabıyla anılan çoban sülü, darbelerde ABD'nin rolü olmadığını savunmuş. Tabi ki öyle söyleyecek çünkü onların bir emir eri gibi onlara hizmet ediyor.
Bugün siz böyle yapıyorsunuz ama unutmayın yarın siz de böyle olursunuz. Bakın Erbakan'a yapılanlar ortada' demeye getiriyor. Gerçekten de Rahmetli prof Dr Necmeddin Erbakan'a edilmedik zulüm bırakmadılar. Yüce Rabbim hocamızın ve bütün Müslümanların haklarını alacaktır inşallah. Siyasetten men ettiler. Buna eyvallah dedik. Saadet'in başına geçince de karşısına başka bir şey çıkardılar. Kayıp trilyon dediler. Ondan sonra bir başka dava çıkarttılar. 2.5 yıl hapis cezası verdiler. Parti harcamalarında usulsüzlük yapıldı dediler. Rahmetli Necmeddin Erbakan Hoca ölene kadar ızdırap çektirdiler.
Münafıklığın bütün alametleri bu adamda mevcuttur. Maalesef cumhurbaşkanlığı yaptığı için yargılanamıyor. Adam o kadar darbe yedi 7 defa şapkası ile beraber gönderdiler yinede 28 Şubat zihniyetini ve derin mihrakların avukatlığını yapıp savunuyor. Böylesine yumuşak, saygılı, mülayim bir komisyon karşısında şov yapar; hırçınlaşır eser gürler hatta tehditler bile savurur ki, bu hal Demirel’in aktör kişiliğidir; ne yapacağını bilen kendinden emin "Millet adına hesap soran" komisyon karşısında ise; yerlere yatar paça, ayakkabı" postal" ne bulursa yalar. Yargılananlar hükümeti bertaraf etmekle suçlanmıyorlar mı? Altında da bu kart dehtapostun imzası varsa bu vatana ihanet değil midir? DYP den milletvekillerini para karşılığı istifa ettirilmek suretiyle yapılan hareket kime yapılmıştır amacı nedir? gibi sorular milletin kafasını kurcalıyor.
Yıllarca Dini ve Dindar insanları istismar ederek onların oylarıyla devletin en zirvesine kadar tırmandı. Ama millete hiç bir şey vermedi. Aksine milleti uyuttu ve ülkenin geri kalmasının en büyük müsebbibi oldu. Ayrıca siyasi yaşamı boyunca yalan, talan dolan yaparak kendi yeğenlerine bankaları hortumlattı. Yine Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu ihmal ederek terör’ün oluşmasına zemin hazırlayanlar yine bu zihniyet değimli? Ne çabuk unutuyoruz. Şimdi de kendisinden beklendiği gibi davranıyor. Darbe zihniyetinin devamını sağlamaya çalışıyor.
Türkiye’nin baş belası bu kart masondur. Öldü ölecek hala fitne fesat peşinde koşuyor. Bu ve bunun zihniyeti asla ıslah olmazlar bu hallerinde ölüp gederler ama bin pişmanlık fayda etmez artık. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu vatan ve millet için 28 Şubat ve zihniyetinin karşısında erkekçe duruş sergiledi Ergenekoncular tarafından öldürüldü. Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN için defalarca tuzak kurulup suikast edilmek istendi, ama Allah onların tuzaklarını boşa çıkardı. Allah her şeye kadirdir. Bir gün kendi kazdıkları kuyulara tıpkı Ebu cehil gibi kendileri düşeceklerdir inşallah.
Tüm zamanların en büyük fitnecisi, morrison sülü yüce divanda yargılanmalı hesap vermeli ve cezasını mutlaka çekmeli. Ama asıl hesabı bunlar ve zihniyetleri mahkeme-i kübrada görecekler. Bunda hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. Geçti borun pazarı, aba altında sopa göstermek değil, artık silah da gösterseniz de nafile. Saltanat ve şatafat dönemleriniz Allah’ın izni ile son bulmuştur. Yüce Rabbim sizin ve zihniyetinizin o çirkef dönemlerini, bu Millete bir daha yaşatmasın inşallah.