28 Şubat’ı Unutmadık
Hak batıl mücadelesi kabil ve Habil ile başlamış günümüze kadar gelmiş dünyanın sonuna kadar da devam edecektir. 28 Şubatlar ne ilktir nede sondur. Tüm darbeler kartalların leşe konma taktikleridir. İslam ülkelerindeki darbeler din düşmanlığıdır. Dini değerleri sosyal hayattan süpürme, Dini Camilere hapsetme anlayışıdır. Namaz kılmak, gümüş yüzük kullanmanın, helal harama riayet edin demenin topluma ne zararı var. Müslümanlar kardeştir. Karşılığı Demokrasiye inananlar kardeştir demede böl parçala yut taktikleridir. Müslümanlar Kur’an-a, Sünnete, İslam fıkhına (Hukukuna) Dönmediği müddetçe daha çok 28 Şubatlarla karşılaşır. 28 Şubat üzerinden uzun zaman geçmiş, izleri belki hala silinmemiştir. Mağduriyetlerin çoğunlukla izale edilmemesi en büyük kanıttır…
28 Şubat karanlık darbenin kahramanı Rahmetli ERBAKANDIR İlahi emrin tezahürüdür ki, 27 Şubatta Hocanın Ahrete irtihal günüdür. Dava adamı, çilekeş hocamıza Allah Rahmet eylesin. Şubatın son haftası Martın ilk haftasında Saadet Partisi ERBAKANI anma etkinlikleri düzenler, bu etkinlikler bu yılda ülkemizde çok ülkede devam etmektedir. Müslümanların bir huyu vardır. İnsan sağ iken, pek önem verilmez. En çok vefatından sonra her kesim pardon der. Yanılmışız der. Büyük insandı der. Sayın ERBAKANDA aynı zevattandır. Sağlığında tüm baskılara rağmen davasını dünyaya değiştirmedi. Nazik üslubu ile son nefesine kadar Hak yolun cihadına devam etti. Ümmet fertleri hocanın ilkelerine her zaman muhtaç, onun ilkeleri evrenseldir. Siyasal İslamı biz ondan öğrendik. Dünyayı sömüren Siyonizm’i biz yine ondan öğrendik. Hayat Cihattır düsturu onun vazgeçilmezidir.
Ümmet anlayışı, adil paylaşım, inanç farkı gözetilmeden yeni bir dünya, Kapitalizmin sömürü aracı Faizden kurtuluş mücadelesi, adaletsizlik, kula kul olmaktan kurtulma onun savunduğu birkaç ilkesidir. Bu ilkeler oy oranı ile ölçülmez. Rahmetli Hocanın en büyük ilkesi hakkı üstün tutmak anlayışıdır. Bu ilke Saadet partisi vasıtası ile devam edilmektedir. Milli görüş tüm ilkelerin kopmaz sarsılmaz kökleridir. Avrupa birliğine Yahudi ve Hıristiyan kulübü derdi hocam. Hocanın en büyük mirası onun dava ve ilkeleridir. Ne mutlu o ilkeleri savunanlara. Dava adamları devamlı bedel ödemiş, ödemeye de devam edilecektir. Hak dava yolculuğu mayın döşeli yoldur. Hak dava yolcularına hainler zarar verdim diyebilirler.
Bir anlık tatmin olabilirler. Hani 28 Şubat bin Yıl sürecek diyenler, bir bez parçası için ikna odaları kuranlar, beşli çeteler, brifing alan sözde hukukçular. Esemesi bile okunmuyor. Bir Başbakan hızını alamayarak siyasi hayatıma mal olsa da İmam Hatiplerin orta kısmını kapatacağım demişti, söylediğini yaptı siyasi hayatı da son buldu. Çünkü zafer inananlarındır. Bedeller ödenerek serbest edilen başörtüsü ne acıdır ki, örtü sulandırılmış, kapalı çıplakların çoğalmasına vesile olmuştur. İyi niyetler suiistimal edilmiştir. Kim toplum adına inanç ilkelerine uygun iyi çığırlar açarsa sevap alır. Bunun tersi ise günah hamallığıdır. Müslüman bir delikten iki kere ısırılmaz. Dost belli düşman belli, beşeri siyaset çılgınlığı olsa da İnananlar kardeştir. Tüm antidemokratik oluşumları başta tüm darbeleri kınıyorum. Darbeciler heveslense de eceli gelen Caminin duvarına bevl yaparmış, 15 Temmuz kalleş darbe hainlerin hedefine ulaşmadıkları, rezil, zelil oldukları gibi. Darbeler unutulmaz olmaması için, çare çözümler üretilir. Rabbim hainlere fırsat vermesin inşaAllah. Vesselam…