‘23 Nisan ve Andımız'ın Hikayesi

‘23 Nisan ve Andımız'ın Hikayesi
‘23 Nisan ve Andımız’ın Hikayesi

23 Nisan şenlikleri dolayısıyla çocukları, yağmur, çamur, soğuk kış demeden soyan zihniyete...

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı’nın çocukları kabulü de 1933 23 Nisan’ında Mustafa Kamal’ın başlattığı bir gelenek.. Abdurrahman Dilipak’ın yorumu:

23 Nisan ve Andımız! / Abdurrahman DİLİPAK

Şu bizim başımızın derdi anlı şanlı "Andımız", hani şu "Orduya sadakat onurumuzdur" geleneği, toplumu devlete ve rejime bağlılık andı içmeye mecbur bırakan uygulama da bu bayramın hatırası..

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı'nın çocukları kabulü de 1933 23 Nisan'ında Mustafa Kamal'ın başlattığı bir gelenek.. Andımız'ı Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip (Baydur) Bey kaleme aldı. Rodoslu, Fransızcayı Rodos'ta Sen Sabastiyan Şovalyeleri'nin okulunda Saint Sabestian Babtist Collage'de öğrenen, eski İttihatçı, Şeyh Sait'i astıran İstiklal Mahkemesi'nin hukukçu olmayan üyesi. Mustafa Kamal'a kendi ifadesi ile "Tapınırcasına bir iman, sevgi, saygı ve tazimle" bağlıdır. Bu adam aynı zamanda Milli Eğitimde örtünme yasağını ilk getiren adamdır. Bu And da onun eseri. TDK, TTK, Halkevleri ve Türk Ocaklarının şekillenmesinde büyük emeği geçmiş bir isim.. Resmi dil, Resmi Tarih ve Resmi ideolojide onun emeği büyük. Türk-Yunan Mübadele Komisyonu'nda çalıştı. Onun hazırladığı bu and İlk kez 1933 yılında okundu. Türküm, doğruyum, çalışkanım.. 67 yıl olmuş! Çocuk Şenliği böylece devletleştirildi. 1935'teki yasa değişikliğinde çocuk bayramından hiç söz edilmedi. Yalnız resmî ismi konmamış olsa da, Milli Hâkimiyet Bayramı'nın yanında "23 Nisan Çocuk Bayramı", devlet ve toplum örgütlerinin ortaklaşa hazırladığı programlarla kutlanmaya devam edildi.

Burada "Milli Hakimiyet" derkenki "Milli" kelimesi, o zaman halkın anladığı şekli ile "Dini" değil, Batılıların anladığı şekli ile "Nation"un karşılığı olan bir millilikti..

23 Nisan'ın çocuk bayramı oluşu, bir şekilde TBMM ile ilişkilendirilmiş olmasına rağmen tamamen ayrı bir bayram olarak kutlandı ve 1981 yılına kadar da öyle devam etti. Bu Bayram 23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin (bugünki Çocuk Esirgeme Kurumu) o günü "Çocuk günü" olarak kutlaması ile başladı. 23 Nisan 1924'te Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde "Bu gün Yavruların Rozet Bayramıdır" diye yazılmaktadır. 23 Nisan 1926'da da yine aynı gazetede "23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür" başlıklı bir yazı kaleme alınmış ve bu yazıda cemiyetin bu günü "çocuk günü" yapmaya çalışarak doğru yolda olduğu ve para kazanan herkesin bu gün cemiyete çocuklar için bağışta bulunması gerektiği vurgulanmıştır. O günlerde Himaye-i Etfal çocukları, Kızılay ve THK için sokaklarda kumbaralı çocuklar para toplarlardı..

23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti o günü "Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbit edilmiştir. Bize yeni bir vatan ve yeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evladları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şevkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz.(...)" İfadeleri ile duyurmuştur. 1927'de ilk kez kutlanan çocuk bayramı, başta kaynak oluşturma olmak üzere, çocuklara neşeli bir gün geçirtmeyi hedeflerinde bulunduruyordu.

1929'da çocuklara ilgi daha da artmış ve sonraki yıllarda 23-30 Nisan haftası "çocuk haftası" olarak kutlanmıştır. 1979 yılının UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlandı ve 1979 yılından itibaren TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya kondu.

23 Nisan'ın Çocuk Bayramı olarak kutlanışı 23 Nisan 1927'de Mustafa Kamal'ın himayesinde başlamış ve Ankara'da çocuk balosu düzenlenmişti. 1928'de Dr. Fuat (Umay) Bey'in teklifiyle daha geniş bir program hazırlanarak halkın katılımı sağlanmıştır. 1929'daki 23 Nisan'dan önce Himaye-i Etfal 23-30 Nisan haftasını çocuk haftası olarak kutlandı.. Asıl bayram yine 23 Nisan'da kutlanmıştır. Türk Ocağı'nın bütün çabalarına rağmen şenlik ülke çapında bir şenliğe dönüştürülemedi.. Daha sonra, Kırklareli milletvekili Dr. Fuat Umay'ın teklifiyle 14 Nisan 1932 de yürürlüğe giren bir yasayla 20-30 Nisan arasında tüm telgraf ve mektuplara Himaye-i Etfal Şefkat Pulu yapıştırılması mecliste onaylandı. Böylece bir kamu ilgisi uyandırılmaya çalışıldı.

1970'lerde valilik, belediye başkanı ve ordunun desteği ile, biraz da sıkıyönetim komutanlarının talimatı ile 23 Nisan Çocuk Bayramı yaygınlaştı. 1975'ten itibaren TRT de programlarıyla destek vermiş, 1979'da resmî Millî Hakimiyet Bayramı törenlerine çocukların da katılmasına karar verilmiş, 1980'de de "Çocuk Parlamentosu" oluşturulmuştur. Böylece 23 Nisan Çocuk Bayramı, Millî Hakimiyet Bayramı'yla tamamen aynı etkinliklerde kutlanmış oluyordu. 1981'de de birleştirildi.

Anlayacağınız, bu vesile ile şunu da ifade edeyim ki, bu gün yaşadığımız sorunlar büyük ölçüde bir "Reşid Galib Sendromu"dur.

Biraz Çocuk Esirgeme Kurumu, Biraz CHP, Biraz TRT, Biraz Halkevi, Türkocağı derken kısmen sivil başlayıp resmileşen bir bayramımız oldu böylece. Kutlu olsun! Selam ve dua ile..

YENİ AKİT