10 Ekim Dünya Palyatif Bakım Günü
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Doktor Fatih Mehmet Aslan 10 Ekim Dünya Palyatif Bakım Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Doktor Fatih Mehmet Aslan Ekim ayının ikinci Cumartesi günü olan Dünya Palyatif Bakım Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Aslan, bu gün ile toplumda palyatif bakım hizmetlerinin önemi hakkında farkındalığın kazandırılması amaçlandığını belirti.
İnsan ömrünün giderek uzamakta, buna paralel olarak yaşlı ve kronik hastalıkları olan nüfusun da giderek artığını belirten Aslan, “Bu artış, beraberinde hemen hemen yeni fark edilen ve son yıllarda oluşturulmaya başlanan palyatif (destek) bakım ünitelerinin doğmasın neden oldu. Gelişmiş ülkelerde yaygın olmasına karşın, ülkemizde maalesef yıllarca ihmal edilmiş ve ancak yeni yeni kurulmaya başlamıştır.” dedi.
Aslan; Palyatif bakım ile ciddi hastalığı olan kişilerde başta ağrı olmak üzere stres veren diğer şikâyetlerinin giderilmesi ve sorunların çözümlenmesi amaçlandığını dile getirerek, “Dünya sağlık örgütü palyatif bakımı, Yaşamı tehdit eden hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle karşılaşan hasta ve ailede; ağrının ve diğer problemlerin, erken tanılama ve kusursuz bir değerlendirme ile fiziksel, psikososyal ve spiritüel gereksinimlerin karşılanması yoluyla acı çekmenin önlenmesi ve hafifletilmesine yönelik uygulamaların yer aldığı ve yaşam kalitesini geliştirmenin amaçlandığı bir yaklaşım olarak tanımlamaktadır.” İfadelerine yer verdi.
Bu tanımlamaya göre palyatif bakım yeni tanı almış, tedavi sürecinde ve terminal dönemde olan hastalara uygulanmakta ve dört temel hedef ortaya konulduğunu sözlerine ekleyen Aslan bu dört hedefi ise şöyle sıraladı:
1.Hastanın şikâyetlerini en aza indirgemek ve sekelleri azaltmak,
2.Hasta ve yakınlarının yaşam kalitesini yükseltmek,
3.Hasta bakımında maliyet-etkinlik konusunu en uygun şekilde yönetmek,
4.Ölümün kabullenildiği durumda, sürecin normal seyrinde gitmesini sağlamaktır.” diye vurguladı.
Palyatif bakımda sayılan bu hedeflere ulaşılması için birçok uzman ve Ağrı ünitesi, Radyasyon Onkolojisi, Medikal onkoloji, İç hastalıkları, Göğüs hastalıkları, Psikiyatri, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon vb. birimlerle aktif olarak birlikte çalışılmakta olduğunu belirten, “Palyatif bakım üniteleri sıklıkla kanser hastalarına hizmet vermektedir. Ancak, verilen hizmet aynı zamanda hasta yakınlarını da kapsamaktadır. Zira bir taraftan hastanın şikâyetleri giderilmeye çalışılırken, diğer taraftan hasta ve yakınlarının karşılaşabileceği diğer kaygılar (sosyal, psikolojik, vb) ve sorunlar topluca değerlendirilmekte ve çözüm üretilmeye çalışılmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de palyatif bakım hizmetleri değerlendiren Aslan daha sonra şunları kaydetti: “Ülkemizde palyatif bakım hizmetleri ne yazık ki yıllarca ihmal edilmiştir. Bunun en önemli nedeni ise; Türk aile yapısı olarak gösterilmektedir. Çünkü bizim kültürümüz de, aile büyükleri hele de kanserli hastalar yalnız bırakılmamaktadır ve her türlü bakım ve destekleri bizzat hastaların ailelerince yapılmaktadır. Bu nedenle palyatif bakım yüzyıllardır kültürel olarak aslında kendi aile yapımız içerisindedir. Öte yandan; palyatif bakımın ülkemizde önemsenmemesinin önemli bir diğer nedeni ise insan gücünde yaşadığımız sorunlar da olabilir. Özellikle medikal onkoloji uzmanı sayımızın çok az olması bu konuda yeterince profesyonelleşmemizin önemli bir nedenidir. Ayrıca, palyatif bakımın öneminin ve genel prensiplerinin temel tıp eğitiminde olmaması, palyatif bakım uzmanlarının ülkemizde olmaması da bu konuda gerek kamuda gerekse de doktorlar ve hastalar arasında yeterli farkındalığın oluşmamış olması için önemli nedenler arasında sayılabilir.”
(İLKHA)